Günahkar tatlı: Profiterol


Semi, İnci dedi, profiterol dedi, topu kucağımıza bırakıp Malta’ya gitti. Olsun biz kendisine İstanbul’dan kucak dolusu selamlarımızı iletiyor ve bizden istediği profiterol hikâyesini anlatmaya başlıyoruz. Hazır mıyız? Yıl 1944, Lucas Zigoridis İnci Pastanesini Beyoğlu İstiklal Caddesi 124 numaralı dükkânda kurar. Pastanenin şimdiki sahibi Musa Ateş, işe çırak olarak 1960’da burada başlar ve pastane bugünlere kadar gelir. İnci Pastanesi artık yıkılacak! Onunda kaderi de Markiz Pastanesi gibi olacak! 

Kültürel miras dediğin şeyin içinde markalar ve insanlar da vardır ama bizim "medeniyet" anlayışımız “AVM” düzeyinde olduğu için, çok lafa hacet yok! Pastane sahibi bay Luka bir röportajında profiterol için “kendim bir şey icat edip, bir de isim uydurunca çok iyi tuttu, profiterolün kendisi de adı da uydurma.” Demiş ama işin aslı öyle değil. Nasıl yani? Şimdi, aç gözleri, topla kendini okumaya devam et! Profiterol tarihte 16. yüzyılda ortaya çıkmış bugünkü anlamını ise 19. yüzyılda kazanmıştır. 1888 de basılmış olan “La cusine” adlı kitapta Profiterol için: İçinde geyik eti ve yermantarı ile doldurulmuş kuru ekmek olarak tarif edilmiş F. Rabelais’in Gargantua ve Pantagruel romanında profiterole atıfta bulunulmuş ve profiterol için  “günahlardan elde edilen küçük karlar” olarak bahsedilmişProfiterolün günahkar olduğu doğrudur, selülit yapar, kilo yapar, iştah açar, rejim düşmanıdır. İnci Pastanesi'nin önünden geçerken camdan gelen dış ses " gel, yeni beni, bir kereden bir şey olmaz" günahkar davetine icabet etmemek lazımdır. 

Profit (kar) demektir, sonuna eklenen “ole” küçültme anlamı taşır. Buradan da anlaşıldığı üzere “profiterol” kelimesi “küçük karlar” anlamına gelir ki doğrudur koskoca İnci Pastanesi neredeyse Profiterolle bugünlere kadar gelebilmiştir. Ayrıca bazı kaynaklar “profit”(kar) ve “rolle”(çubuk) yani karlı-kazandıran çubuklar şeklinde ele alır bu da doğrudur. Ooo Bolat, sen de her şeye doğru diyorsun! Çünkü yukarıda İnci Pastanesi'ndeki fotoğrafta görünen çatallara çubuk dersek "kazandıran çubuklar" kelimesi de uygun bir etimolojik açıklama olmaz mı? Bence olur.  Aslında cumartesi gidip İnci Pastanesi'nde hem profiterol yiyip hemde resim çekme gibi bir planım vardı ama olmadı. Görmüş olduğunuz fotoğraf Sezin Erbil tarafından çekilmiştir, kullanmama izin verdiği için kendisine teşekkür ederim.

Yorumlar

fashiondiyet dedi ki…
canim feci $ekilde Profiterol cekti ;)
Unknown dedi ki…
Inci yikilirsa ben de yikilirim!
=/=// =/= dedi ki…
İncinin profiterolüde gerçekten güzel. Heleki yer bulamayıp aceleyle elinde tabakla dükkanın bi köşesine sıvışmak harika bence. Çok keyifli.
Ahhh Ahhhh yaz geliyor rejimler spor salonları fora.. ama ama bu fotograf ve yazı sonucunda hafta sonu beyogluna gitmek farz oldu :) :)

Çok kötüsün ..
Mr.E dedi ki…
Semi'nin topu atması iyi olmuş :)

Üstelik yedikten sonra neden olduğu "günahlar" kadar yapımı sırasında da akıl sağlığını zorladığı bizzat görülmüştür :)))

Eline sağlık, leziz bir yazı olmuş. Henüz kapanmadan eş dost kim varsa zorla kolundan çeke çeke götürüp yedirmek lazım. Çünkü soyut miras dediğimiz şey insanların hatıralarında kaldığı sürece yaşar
günahlar böyle tatlı oldukça ben varım be Bolat..
İnci Pastanesini kapatmak yerine akıma ayak uydurup da aptal avm lerden birinde devam etselermiş hiç değilse yok olmak yerine.. niye öyle yapmıyorlar?
Esin Bozdemir dedi ki…
Sayenizde çok sevdiğim "profiterolun" tarihi süreçteki yerini ve hikayesini öğrendim...ama bizim şu medeniyet anlayışımızın! ve kültürel miraslarımıza bakışımızın! bıraktığı nahoş tadı hiç bir AVM de bulunamayacağımızı ne zaman öğrenecek bilir kişiler!..dünyanın her yerinde küreselleşme adı altında aynı tip yapıları ve nerdeyse aynı tip insanları!! :)) görebiliriz peki ya miras aldığımız mekanları, gelenekleri, görenekleri!..birer birer kayboluyor tüm ahenk!ve renkler giderek azalıyor!.. hayat sığlaşıyor bilmem farkında mıyız acaba!..teşekkürler Bolat...bu güzel bilgiler için..iyi haftalar dilerim...
Blogger Bolat dedi ki…
Bu hafta sonu bir İnci yapılsın derim :))
Blogger Bolat dedi ki…
Oralara Aaveemee dikeceğez o yüzden sıkış tıkış o dükandan İstanbulluyu kurtaracağaz merek etme Barışbaşak!
Blogger Bolat dedi ki…
O keyfi artık rüyalarımıza gömmek durumunda kalacağız!
Adsız dedi ki…
Sayın Polat, şindiii çikolatanın tüm versiyonları bizim ilgi alanımıza girer..Bu yazıyı yayınlamakla şu andaki "Çikolata yeme " isteğimi ateşlemiş bulunmaktasınız..Halbukisi az önce bir parça yemiş idim..Şimdi yine yedim...yapmayın canım a-aaaaa!!!!!!
nası yıkılıo yaaa gecen ordaydık ınanamadım:((( o cıkolata ve krema sosuna zaten ne koyuyolar ınsanı asık edıo yaa:)
Blogger Bolat dedi ki…
Mr.E soyut miras gerçekten soyut olacak, haklısın gidip profiterol yenilmeli resimde çekinilmeli ama :)) şimdiden afiyet olsun.
Blogger Bolat dedi ki…
Günahların bir çoğu dadlıdır zatten bea! Sayıp özendirmeyelim milleti :))))
Blogger Bolat dedi ki…
İnşallah bir gün büyük bir AVM yaparlar Taksim büyüklüğünde iÇine de bizi tıkarlar, yazın sıcak kışın soğuk fanus böcüğü şeklinde yaşar gideriz mutlu mesut! DÜkkana, bakkala ne gerek var! Hoş geldiniz yorum için teşekkür ederim!
Blogger Bolat dedi ki…
Çikolata candır çikolata canandır yenilesi ürünlerimin üst sırasındadır, ohhh afiyet olsun bir kez benim için yiyin:))) Afiyet olsun :)
Blogger Bolat dedi ki…
Keşke tadından yıkılsaydı!
O çirkin avmleri güzelleştirmek adına inciye giriş katında bir yer vermek düşünülemezmiydi.Artık Beyoğlunda dolaşmak hüzülendiriyor beni öyle çok şey değişmiş ki ...(her gün önünden geçip gittiğim dükkanlar yavaş yavaş kapanıyor.Yine yaramı debreştirdiniz ama kendimide İncinin önünden geçip yürüyor gibi hissettim fotoğrafa bakınca.Mutlu bir hafta dilerim.
Blogger Bolat dedi ki…
Kimin umurundaki böyle şeyler kimin! Nato kafa Nato mermer! Seni üzmek istemezdik lakin yazmak lazımdı Esen!
Blogger Bolat dedi ki…
Gitmek lazım sonunda İnci'nin Markiz gibi olma ihtimali var!
bozbek dedi ki…
İstiklali sıradan yıkacaklar galiba. O çirkin Demirören yememiş gibi, bir de İnci'ye mi göz diktiler.!

Canım profiterol çekti, ben İstiklal'e gidiyorum :)
Zuhal'in Müzesi dedi ki…
canım çok çekti. olmadı şimdi :))
Blogger Bolat dedi ki…
Profiterol yapılacak akşama anlaşılan ya da pastaneden sipariş :))
Ne güzel görünüyorlar,İstanbul'da kısa bir süre yaşayıp ta İnci'ye uğramadığım için kendimi kötü hissettim.Ben bir daha gidene kadar umarım dokunmazlar :(
Caner Cangül dedi ki…
Profiterolu ilk kez ve sadece Inci'de yedim ben. Baska bir yerde yedigimi hatirlamiyorum. Tatli manyakligim olmadigindan gerek de duymadim belki. Bir cok insana Istanbul'u gezdirirken Beyoglu'na cikmissak muhakkak ugradigimiz bir nokta oldugundan ilk kez ben yedirmistim. Bazi yerler, Inci gibi ozeldir. Oldugu gibi kalmalidir. Tasi mesela karsisinda genisce ve konforlu bir dukkana, musteri rahat edebilsin, uzun uzun oturabilsin diye. Tum tadi gider o profiterolun. Oyle bir seydir o dukkanlar.
Gezi/yorum... dedi ki…
Tatlının günahkarımı olur üstadımm hem ben yerim öyle günahı :))
Blogger Bolat dedi ki…
Biz İstanbullular için İncinin bambaşka bir önemi var, mahkemeye sürecine göre inci de mevta olacak anlayacağınız :) Başka yere taşınsa da inci inci olmaz zaten!
Blogger Bolat dedi ki…
İkram etmek isterdik:) ama olmadı siz kendiniz de yapabilirsiniz evde :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bence kendinizi kötü hissetmeyin İstanbul'a ilk gelişte Beyoğluna İstiklal Caddesine inip dadlı yiyin dadlı konuşun :)
Blogger Bolat dedi ki…
Caner, Pala'yı (Mustafa Yağcı) yazacam bir ara!Eğer çekti isen bir kare takla atarım, bu arada Hint fakiri gibi fotoğraf istiyoruz ama nazımız sana geçiyor :)) diye böyle.
Blogger Bolat dedi ki…
Sol taraf ye der sağ taraf ı-ıh :))
sanırım bu yazının üstüne herkesin aklına profiterol düşürdün :))) ama iyi yaptın ;)))
Blogger Bolat dedi ki…
Yonca, yiyelim güzelleşelim, ama kilo yapar diyenlere 2 tur İstiklal Caddesi cezası verelim fit oluruz sonra :))
Adsız dedi ki…
yiyen var yiyemeyen var di mi?:)
İstanbul da olup tepe tepe yiyip tombalak olan var,bir de ben gibi Ankara da olup gözleri dönerek, yutkunarak bakanlar var di mi?:)
Blogger Bolat dedi ki…
Nar-ı Can, ben sizin yerinize bu camartesi yiyeceğim heiç merak etmeyin siz :))
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat! Ben sana ne diyeyim, işte senden beklediğim yazı!
İyi ki topu sana atmışım:)
Herkese ne iyi gelmiş. İnci Pastanesi akıllara düşmüş, hatıralar canlanmış. Bu arada bizim arşivde birkaç İnci Pastanesi fotoğrafı olacak, bakarım bir ara.
AVM asla yerini tutmaz, böyle değerlere sahip çıkmayı hiç öğrenemiyoruz. İskender'i bilirsin, benim için en güzel yeri küçücük, önünde kuyruk olan ama en lezzetlisi Heykel' de olan yeridir. (sana sözüm var, hiç unutmadım:))
Böyle sağlam değerlere tüm toplumun ihtiyacı var. Desteklenmesi gerekirken bizde nerdeyse yerlerinden kovalanıyor...
Sevgiler:)
Blogger Bolat dedi ki…
Beğenmene sevindim, sayende dağarcığa bir kelimenin daha öyküsünü daha eklemiş olduk. Sözünü hatırlatmıyorum:))) ama unutmamış olmana da sevindim :)) Umarım İnci Pastanesi davayı kazanırda yerinden taşınmaz! Bu arada iyi tatiller diliyorum :)
The Merika dedi ki…
sayın bolat bu inci pastanesi gençlik yıllarımın dramatik mekanıdır.şimdi gene görünce okuyup içim burkuldu ki hep hüznü gidermek için içeri girilir ve profiterol yenirdi.hatta kendim pastacı olmama karşın otelden çıkıp istiklalde kendimi aldatırdım ahahahaha:D paylaşım için sağolun emeğinize sağlık.
AslıASLI dedi ki…
İnşallah yıkılmaz, oda giderse geriye o kadar az şey kalıyorki Bolat. Birde tam bir tatlı delisine, şimdi bu Profiterol'ler oldumu :)
BEN GELDİM
:)
PROFİTEROL SEVMEYEN YOKTUR.
PAYLAŞIM HARİKA BU TARİHİ YERE HİÇ BİR ŞEY OLMASIN.
Unknown dedi ki…
ah ben ne severim ne anılarım vardır orada üzülüyorum sadece bu duruma:(
Unknown dedi ki…
inci pastanesinin yıkılacağını şu anda senden öğrendim...beyoğluna hemen her gidişimde -ki- neredeyse haftada bir uğradığım bir yerdir..
aynen bana, gel ye beni, bi kereden bişi olmaz der ve ben hiç karşı koymaz dalarım direkt içeri...ama avm de nasıl olacak bilmiyorum...ben avm de bırak tatlıyı, bugüne kadar daha yemek yemiş insan değilim..basıyor beni o 3.katlar, o kokular...ancak balkonu,bahçesi olan mekanlarda yiyorum avmlerde...umarım güzel bir avmye güzel bir yere konuşlanır, inci...

sevgiler

http://gozdenin-gozunden.blogspot.com/
burcu dedi ki…
keşke bu yazı iki gün önce gelseydi de bende hazır istanbuldayken o güzelim inci profiterollerinden yeseydim şimdi ankarada istanbuldaki kadar leplezzetli profiterolü nereden bulcam:(
RABİA SERTELİ dedi ki…
Öğle tatilinde yemek sonrası İnci'de profiterol yemek, ayrı bir keyifti. Ufacıcık dükkanda, küçücük masanın etrafında dizdize oturduğumuz arkadaşlarla yediğimiz tatlının tadı hala damağımda. İşyerimize yeni gelen arkadaşlara İnci pastanesinde profiterol ısmarlamak bir ritüeldi. Tatlının ismini telaffuzda çektikleri sıkıntıyı hala hatırlarım. Bu yazı için Semi'nın Mutlu Ellerine ve Bolat'a teşekkürler.
Melange dedi ki…
Eh Semi ve Bolat:) ben size ne diyim :) zaten baslamisim istanbul istanbul diye aglamaya, bir de üstüne Inci,Profiterol..

(mani'ne cevap post'da :) )
Sevgiler
Kafe de Mola dedi ki…
Resimler beni bayıltacaktı tansiyonum düştü görünce.
Yedikten sonra tövbe mi etmeliyiz şimdi?:)
Sis dedi ki…
Sene 83,üniversiteyi kazanıp Ankaradan gelmişim. Okul binası Taksim Taşkışla. 3cü günüm mü ne bir heves hadi İnciye profiterol denen şeyi tatmaya dedim ( o kadar meşhur ki Ankaradan duymuşum düşünün). Afiyetle yenir, akşam yurda dönülür, gece 01 dolaylarında zehirlenme sebebiyle yurt yönetimi sayesinde acil servise kapak atılır.O günden beri bir kere bile yemedim tekrar. Şanssızlık biliyorum.
Blogger Bolat dedi ki…
The Merika, hala gençsiniz bu bir :) içiniz burkulmasın bir İstiklal'e iniverin derim bu iki :)güzel yorum içinde teşekkür ederim bu üç:))umarım İstanbuldasınızdır:)
Blogger Bolat dedi ki…
Efem yiyin bişey olmaz yedikten sonra iki tur İstiklal davsiye ediyorum bir şey olmuyor :)
Blogger Bolat dedi ki…
Umarım olmaz, mahkemeden iyi kararlar bekleyelim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Aylin bizde üzülüyorum ama kültürel mirasımızın farkında olmalıyız orası sadece bir dükkan değil :)
Blogger Bolat dedi ki…
Gözde kesin sende güzel fotoğrafları vardır, yoksa da çekmeni rica ederim çünkü yıkılınca o fotoğraflar İstanbul Kültür Mirası için çok değerli olacak :)Yakında bir İnci Pastanesi yolu diyorum :)
Blogger Bolat dedi ki…
Efenim size tavsiyemdir Ankara İstanbul arası 5 saat civarındadır hem değişiklik olur hemde profiterol yersiniz, gözümde tüttüğü için Hosta Piknik'e döner yemeğe gitmişliğimiz vardır Ankara'ya :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Ufacık tefecik için dolu turşucuktur İnci Pastanesi :) bakın size tasarruf ettirecekler, artık ısmarlamak durumunda kalmayacaksınız :))) ben de size teşekkür ederim bu güzel yorum için bir teşekkür de Semi'nin yerine :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bak gelir daatırız o Östterreich'ı seni üzmesin, bir hafta sonu İstanbul fikri fena değil ama :)) hemen gidip bakılıyor Cafe Melange'ye :))
Blogger Bolat dedi ki…
Seromoni şöyle, önce profiterol'ü yiyoruz, sonra İstiklal'de 2 tur daha atıyoruz ayaklarımız hafiften isyanı koyverince çay kahve için bünyeyi tekrar şenlendiriyoruz şimdilik profiterol için tövbe müessesi öyle işliyor :))
Blogger Bolat dedi ki…
Amanın hiç hoş bir tecrübe olmamış! Umarım tekrarı hiç olmamıştır, büyük şanssızlık!
pembe kekik dedi ki…
Küçük karlar ismi benim çok hoşuma gitti. Umarım İnci yıkılmaz. Hangi AVM yerini tutar ki. Ben profetirolu dondurmalı da yapıyorum. O da çok güzel oluyor:)
Blogger Bolat dedi ki…
Oww dondurmalı çikolatalı yapın payalaşın bence blogda :) ben de hazır bir gurme bulmuşken bir gün penne arabiatta yapsanız da bende öğrensem nasıl yapılır çok sevdiğim bir makarna yedikten sonra kıpkırmızı oluyorum ama olsun olsun :)
yeliz dedi ki…
hey bolat, 7.30'dan beri blogundayım.. kitap gibi, kaldığım yerin köşesini kıvırdım. ilk fırsatta devam edeceğim.
tebrik ederim, lezzetli bir sunum..
buradan öğrenilecek çok şey var ..
hörmetler. :)
Sabahattin Gencal dedi ki…
Merhaba,
Araştırmamızın ilk aşaması sayenizde tamamlandı. Cevaplarınız da (yorumlar da) açıldı. Tekrar teşekkürlerimi sunarken başarılar dilerim.
Blogger Bolat dedi ki…
Yeliz, önce bir kahvaltı yap zihnin açılsın :) derim. Bünye kendine gelsin :)7.30 çok erken. Bloğumu takip etmene sevindim, biz işte burada mavra yapıyor, geyik atıyor alemi çekiştiriyoruz :))
Blogger Bolat dedi ki…
Merhaba hocam:) bakalım elbette :)
Caner Cangül dedi ki…
Maalesef ki ne maalesef. Halbuki o kadar gordum Cadde- Kebir'i arsinlarken. Bir o, bir de Madam Anahit'i niye hic cekmedim? diye sormuyor degilim kendime.
Blogger Bolat dedi ki…
Caner çekmiştir demiştim ama olsun yapacak bir şey :))
Çekmek lazımdı Caner:)
canan beycan dedi ki…
Bolat ne İnci pastanesine ne da Markize gitme gibi bir şansım olmadı.Ama dergilerden ve basından takip ettiğim kadarıyla biliyorum.Böyle güzel ve nostaljik yerlerin tek tek yitirilmesi ne acı.Git gide şehirler böyle güzel yerlerin yoksunluğunu yaşarken,AVM zengini olmaya başladı.Bunlara dur demek için yapılabilecek bir şeyler olamalı bence .Verdiğin bilgiler için teşekkürler..
Blogger Bolat dedi ki…
Yok biz o mekanları tercih ettiğimiz sürece bunlar yaşanacak :) İstanbul'a geldiğinizde uğrayın bence :)
Ozlemaki dedi ki…
Bolat ben bütün o tezgahtaki tabakları istiyorum!
Eylem yapılırsa haber verir misin ayrıca? Yıkılmaması için kalabalığın bir parçası olmayı istiyorum.
Blogger Bolat dedi ki…
Tamam veriyorum o tabakları :)) umarım yıkılmaz! Eğer bir karar çıkarsa bir " Sonuncu İnci Pastanesi Zirvesi" yaparız!
Ozlemaki dedi ki…
tamamdır. (bu arada ben tenefüste en yakındaki pastaneye gidip 2 porsiyon profiterol yedim, pişman değilim!)
Blogger Bolat dedi ki…
Yanacaksın cayır cayır yanacaksın Özlemaki, chennemde değil susuzluktan yanacaksın, ateş dopu olup koridorları turlayacaksın demedi deme :))
Ozlemaki dedi ki…
bi damacan suyla derse gircem şimdi -günahım ve ben- ama değdi yahu!
Blogger Bolat dedi ki…
O derse nasıl konsantre olacaksın merak ediyorum, böyle gözler fıldır fıldır :)
Ozlemaki dedi ki…
dünya dönüyooo
kahve içsem bastırır mı acep?
Blogger Bolat dedi ki…
Dedim ama ben sana :))
pembe kekik dedi ki…
Her iki tarif de www.mutfakgazetesi.com'da var.Sitenin editörü F&B kökenli ve hiç yemek bilmeyenin dahi yapabileceği şekilde anlatımları var. Ben Pasta alla Norma'yı yayınladım. Kısacık da bir hikaye yazdım:)
Unknown dedi ki…
Oldurdunuz beni gulmekten!!!
The Cat Hag dedi ki…
That looks so yummy!!

Puts me in the mood for dessert. :)


xoxo,
Addie
The Cat Hag
Blogger Bolat dedi ki…
Barışbaşak, bu kızı zapturapt altın almak lazım :)) aramızda kalsın biraz serserilik, biraz düzen bozuculuk, anarşiklik var bunda!
Blogger Bolat dedi ki…
Hello :) The Cat Hag, thanks for comments :) You can absolutely taste Inci's profiteroles in Istanbul:))
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Yine cok tatli bir kelime analizi yapmissin Bolat : ) Gunah, selulit baglarini da sevdim : ) Ben profiterolu senede bir kere yerim, o da kis aylarinda soguga karsi iyi bir koruyucu : )
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim :)) güzeldir profiterol ama fazlası kilo yapar :)) yemediğin belli yani :)
A-H dedi ki…
Profiterol'un boylesine bir tarihi oldugunu bilmiyordum, super paylasim tesekkurler Bolat ;)
Ama fotograflari gorup bunca okuduktan sonra da insanin cani feci profiterol istiyor ne yapacagiz simdi :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Efem biz yazdık oldu bu tarih :)) şaka bir yana bir kaç kitaba ve makaleye baktım :) yiyim derim biraz yürüyüşle yakarsınız yaz da geldi havalar da iyi :)
neyapsam? dedi ki…
Nasıl yıkarlar inanamıyorum :(. Dediğiniz gibi kültürel miras bırakmayacaklar en sonunda... Zevkle okudum yazınızı profiterol ün kelime anlamının bu olacağını hiç düşünemezdim :). Emeğinize sağlık.
Ozlemaki dedi ki…
bu postun üzerinden daha 1 yıl geçmeden İnci pastanesinin başına gelenler içler acısı...
Blogger Bolat dedi ki…
Özlemaki, ben de mi bir şom ağızlık var anacım bilmem ki :))
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim, ne demek, okumuş olmanıza sevindim :)
Ozlemaki dedi ki…
tövbe tövbe =)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı