istanbul istanbul olalı blog

Balık Baştan Kokar Somon Solungaçları / Evet Bu Kadar Büyük! Bu atasözü üzerine ne yazsak gider. Bu atasözü idareyi/iradeyi elinde bulunduranların kokuşmuşluğunu ifade için kullanılır. Şirazlı Sadi balığın baştan korkma hikayesini küçük bir deyişle bitirmiştir.  Şöyle ki: Padişah bir elma yerse halkın bağından, Adamları k ökünden söker ağacı. Sultan zulmü reva görürse beş yumurta için, Askerleri şişe geçirir bin tavuğu. . . Ben size gerçekten balığın baştan koktuğunu anlatmak için bu postu yazıyorum. Neden?  Öykü 8 aylık oldu artık ona balık çorbası içirme vaktimiz geldi. Balıkçıdan somon aldım. Onları itina ile doğrayıp buzluğa attım. Somon kafalarını atmak yok onlar balık çorbası olacak. İstanbul'da balık bulamama gibi bir sorunumuz yok. Balık neden baştan kokar? Önce şunu anlatayım balığın baştan kokması kadar normal bir şey yoktur. Balık için solungaçlar insan ayağı gibidir. Balıkların anatomik yapısı  gereği  en çok işlev gören organları solungaçları

Modern çağ insanı krize o kadar açık ki! Her şey yolunda gidiyorken işlerinizin tersine dönmesi an meselesi. Ya da kaşının üstünde gözün var diyerek işten çıkarılmanız her an başınıza gelebilir. Ama tüm bunlara karşın modern çağ insanı savurgan, harcamaya, kaynakları tüketmeye pek meyilli. Artık ev hanımları haftalık alışverişi bıraktılar günde en az iki kez market ziyareti bir sosyalleşme aracı oldu sanki! Tüm ev hanımları böyle diyerek haddimi aşmak istemem. Biz çevremizdeki örneklere bakıyoruz. Tutumluluk, pintilik ve cimrilik İktisatli  davranan, başka bir deyişle ekonomik birikimler yapma çabasındaki kadınlara iyi gözle bakılmıyor. Oysa gelişmenin ilerlemenin yolu tutumlu olabilmektir. Tutumlulukla cimriliği karıştırmamak lazım. Zira en sevmediğim insan tipidir cimrilerdir! Tutumlu olmak zengin olma çabası değildir, tutumlu olmak ekonomik bağımsızlık demektir. Her yerden mesaj yağıyor az tüketiyorsun "tüket! daha fazla tüket" Tükettiğin kadar mutlusun, tüketme

Beşiktaş'ta Bir Blogger İstanbul İstanbul Olalı Böyle Kar Görmedi Sevgili dostlar, bu kadar ömrümde ben böyle kar görmedim. Hele deniz kenarındaki bir memlekette böyle bir vakaya hiç rastlamadım. Çocukluğumuzun kar küresi gerçek oldu. Doya doya kar yağışını izledik. Valla ne söyleyeyim benim tuzum kuru. Yemişim işini gücünü! Bizim oralara kurt indi, kurtlarla dans ettim. Metrobüste ayılarla boğuştum! Biliyorsunuz İstanbul Beykent'te oturuyorum. Salı sabahı başlayan kar hiç durmadan devam etti. Beşiktaş'ta yaptığım iş görüşmesinden sonra Beşiktaş'tan Metrobüse kadar yaya gitmek zorunda kaldım. Metrobüs dört saatin ardından Beylikdüzü'ne vardı. Oradan yürü yürü, eve zor attım kendimi. Yazık, kadınlar Metrobüsün o merdivenlerinden inmekte zorlandı, şahsen ben 2 tanesine yardımcı oldum. Yanlış ayakkabı seçmişlerdi o gün için. Az kalsın beni de düşüreceklerdi! Kardan Teoman  Dostlar, İstanbul İstanbul olalı böyle kar görmedi! Kuşlar, köpekler, ked

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa İstanbul'da Bir İtalyan Şaheseri, Karaköy Mescidi İnsanın bahtı güzel olsun derler ya, çok doğru. Siyaset iki ucu keskin bıçak gibidir. Hem vezir hem rezil eder insanı. Örnek mi? Merzifonlu Kara Mustafa Paşa. Anadolu'nun yetiştirdiği büyük kahramanlardan biridir. Ama ne yazık ki "goygoycu"tarihçilerimiz tarafından bize yanlış tanıtılmıştır.  Vezirken rezil olmuştur! Osmanlı'nın çöküşünü başlattığı savı ile tarihi kişiliğine çamur sıvanmıştır. Merzifonlu Karamustafa Paşa! Hemşerimdir, paşamdır, ruhu şad olsun! Merzifonlu Viyana'yı Neden Fethedemedi? Merzifonlu Karamustafapaşa o güzelim Viyana'yı yıkmadan yakmadan almaya çalıştı. İstedi ki halk teslim olsun! Bir moğol gibi talan ederek şehri harap ederek alsaydı bambaşka bir tarih yazılacaktı! Viyana'nın teslim olmasını beklemesi kellesinin Belgrat'ta uçurulmasına neden oldu! Kesik kafası Edirne Adalet Kulesi'nin olduğu alanda "beng-i ibret taşı&

İstanbul D ünyanın En Fazla Duran İkinci Trafiğine Sahip Muhteşem İstanbul Trafiği Panoraması (AA) İstanbul'un deyince aklımıza gelen 2 kelimeden biri trafiktir. Bu genelleyi doğrulayacak bir sonuç bilimsel endekslere  de girdi. Nasıl yani? Şöyle ki:  ön de gelen bir motor yağı şirketi, hadi adını da söyleyelim Castrol ile navigasyon zımbırtısı sağlayıcısı Tom Tom   Global Dur-Kalk Endeksi’nin  sonuçlarını yayınladı. Bilin bakalım dünyanın en çok durağan trafiği nerede? Söyleyin bakalım, en çok dur kalk yapan araçlar hangi şehirde! Tahmin zor olmasa gerek, elbette İstanbul! Peki söyle bakalım Bolat efendi dur kalkta dünya birincisi miyiz?   Hay Allah ramak kalmış!  Satayım böyle işi moralim bozuldu birinci olamamışız ikinciyiz. Buyrun dünyanın duran trafiği sonuçlara göz atalım. İşte dünyanın duran trafik listesi!  Global Dur-Kalk Endeksi'nde İstanbul  1. Cakarta – Endonezya 33.240 2. İstanbul – Türkiye 32.520 3. Meksiko City – Meksika 30.840 4.

İstanbul sokaklarında dolaşırken kafanızı kaldırıp sokak adlarına baktığınızda zaman zaman çok şaşırırsınız. Örneğin, Altıpatlar Sokağı ismi nereden geliyor? Muhtemelen mühimmatla ilgili. Bakırköy'de bir sokağın ismi Yücetarla, neden yüce yatır filan mı var diye aklımıza geliyor. Beyoğlu'ndaki Yaşmak Sıyıran Sokak,  Tomtom Kaptan Sokak,  Ahım Şahım Sokağı Sahaf Mezarlığı Sokak, karantina Sokak. Otello Kamil Sokak, Merkep Bağırtan Sokak...liste uzar gider. Adalar'ın ilginç Sokak İsimleri Andrika Sokak - Adalar İşgüzar Sokak - Adalar Peşkeş Sokak -Adalar Avcılar'ın ilginç sokak isimleri Hacıbey Sokak - Avcılar   Badem Sokak -Avcılar Nadas Sokak - Avcılar Kırbaç Sokak -Avcılar Beşiktaş'ın ilginç sokak isimleri Eğlence sokak - Beşiktaş Bayıldım Caddesi - Beşiktaş Beşiktaş Francalacı Caddesi - Beşiktaş Öksüzçocuk Sokağı - Beşiktaş Yeni Gelin Sokağı - Beşiktaş

Blogger Bolat'ın Evdeki Çalışma Masası Bugün tüm gün evdeydim. Çocuklarımla vakit geçirdim. Teoman okuldan geldi, geçmişe gittim. Ne çabuk geçiyor ömür yahu. Oğlumla kütüphaneyi düzenledik.  Babanın çalışma masasını derledik topladık, bilmem toplayabilmiş miyiz? Dışarısı kar tipi, yedik içtik, televizyon izledik, sıcacık evimizde oturuyoruz. Bu karda tipi de ailesiz kalmışlara, evsizlere, sokakta yaşayan insanlara ve hayvanlara Allah kolaylık versin. Bana sorsanız “dünyanın en anlamlı kelimesi nedir? diye, "ailedir" derim. Sıcak, samimi, anlamlı. Bilmem, hiç bu kelimenin anlamı üzerine düşündünüz mü? Aile kelimesi Arapça kökenlidir. Kelime aslında “destek ve dayanak” anlamına gelen Arapça “ayl” kökünden türemiş.  Hay bu etimoloji merakıma...! Dışarıda İstanbul'a lapa lapa kar yağıyor. Milyonlarca insan gibi perdeyi aralayıp bu beyaz mucizeye bakıyorum. Siz de yağan kara sinir olmadan tabiatın bu güzel hediyesini doya doya izleyebilirsiniz. Sok

Karnı Aç Olan Okumasın Aş mı eriyorum nedir? Acayip tuzlu şeyler yiyesim var! Yiyorum da yarın bunlar böbreklere taş olup dönerse şaşmam! Şu işhtahımı bir rayına oturtmam lazım. Ne güzel 75'e sabitledim kilomu azı az çoğu çok benim için. Yakup-2'den Canım Ciğerim'e Geçen gün Beyoğlu'ndaki Yakup-2'ye rezervayon yaptırmak için gittim. Yakup-2'yi bilmiyorum demeyin kızarım. Kültürel mirasımızın bir parçasıdır artık. Memleketin münevver takımı oradadır. Yakup'tan içeri giriyorum vay arkadaş kırk yıllık dost gibiyiz. Ne güler yüzlü insanlar keşke Yakup Abi'de yaşayaydı. Neyse efem çıkıp Yakup2'den Asmalımescit'teki Canım Ciğerim'e gidiyorum. Sakatat seven ben ciğer şiş'in piri Canım Ciğerimi es geçer miyim, geçmem! Gittim tek başıma masam fotoğrafta olduğu gibi donatıldı. Öyle cillop gibi bir fotoğraf koymayayım kulaklarım çınlamasın milletin bir yanı şişmesin diye itinalı davranıyor bu Blogger bilginize... Donat Mas