Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İyi Bayramlar

Resim
Bugün sabah işe gittim. Yollar bomboştu. Keşke İstanbul hep böyle olsa, tadına doyum olmaz diyorum. İstanbul'da bir bayram daha yaşayacağız. Bayramlar devlet ve millet hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdırlar. Bayramlar hepimizin ortak değerleridirler. Bu bayram da küskünlerin barıştığı, karşılıklı sevgi ve saygının perçinleştiği gün olsun. Bayram kelimesinin etimolojik kökenini araştırdım, Kaşgarlı Mahmut bu kelimeyi Farisilerden duyduğunu yazıyor. Fenerlerin asıldığı , şenliklerin olduğu meydan veya bu kutlama gününe verdikleri isimmiş. Bayram, Farsça’kökeni olan “Bezram”dan dilimize geçmiştir. Oğuz boylarında “Bayram” şeklinde kullanılmıştır.  Kahraman ordumuzun ve aziz milletimizin 30 Ağutos Zafer Bayramı ve Ramazan Bayramı / Şeker Bayramınız Kutlu olsun. Çocukluğumda kulağıma yer etmiş Merzifon Karşılaması ’nın ritimleri ile herkese iyi bayramlar diliyorum. Bu müzik ritimlerine asla yabancı değilsiniz, dinlemenizi tavsiye ederim. Fotoğraf kaynak: yelkovan, yahoogroups

İstanbul'un Divanı Açılıyor

Resim
Nihayet Asker Ocağı Caddesi'ndeki Divan Oteli inşaatı bitti. Yarım asırlık Divan Oteli baştan aşağı yeniden inşa edildi, 1 Eylül’de açılıyor. Bir zamanların unutulmaz oteli ünlülerin uğrak yeriydi. Ben kafesini kullanmıştım gerçekten güzeldi yeni hali de eminim daha  güzel olmuştur. Oteli Fransız mimar Thierry W. Depont ile Verda Akan birlikte inşa etmişler. Bence ruhu olan bir oteldi ve gazeteci taifesinin en çok tercih ettiği yerdi. İstanbul’a ve Koç ailesine hayırlı olsun. Fotoğraf Kaynak: Divan Otel

Kent ve Kültür İstanbul’ da tartışılacak

Resim
Heyecanla beklediğimiz Contemporary İstanbul bu yıl 24/27 Kasım tarihleri arasında bizimle birlikte olacak. Öncelikle tebrik ediyorum emeği geçenleri ve geçecek olanları.19 Eylül’de “Kent ve Kültür” başlığı altında uluslar arası düzeyde fikir ve sanat insanlarının katılım sağlayacağı konferans son derece önemli. Konferansta İstanbul’un kültür ve sanat merkezi olarak değişen yüzü ve alt yapısını tartışacak. Kesinlikle oradayım. Merak ettiklerim orada. Kimler mi? Tate Modern’in mimarı Jacques Herzog, hani şu Çin'in kuş yuvası şeklinde tasarlanmış stadyumunu yapan mimar. Konferansta ayrıca Ayşe Erkmen, Anna Waldman, Ali Akay, Emre Arolat..vb isimler de var. İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ında gerçekleştirilecek etkinliği merakla bekliyoruz.   Fotoğraf Kaynak: peninsulateras

Kızına Bak Anasını Alma!

Resim
Metro Toptancı Market bugün Hürriyet Cumartesi’ye ilan vermiş. İlanın başlığı “Kızına bak, anasını al” özetle diyorlar ki: Türkiye’nin en çok balık satan marketi olarak, torunlarımız da Lüfer yesin diye Lüfer’in yavruları Çinekop ve Sarıkanat’ı satmıyoruz… Lüfer hareketini sonuna kadar destekliyoruz.” Sayın Genel Müdürüm, 1- Hürriyet gibi bir gazeteye ilan verirken dikkat etmek gerekir, lüfer bir tür adıdır , cümle başı haricinde büyük harfle başlamaz. 2- Çinekop, sarıkanat da yerel adlandırmalardır cümle başı haricinde büyük harfle yazılmaz. Gelelim asıl meseleye, şimdi 20  cm lik hiç ürememiş lüfer’i Metro Toptancı Market kasa kasa satarsa biz lüfer severleri veya lüfer hareketini desteklemiş olur mu? Olmaz canım, olmaz gülüm! Onca emek sarf edilerek oluşturulan kamuoyu bilincine yazık etmiş olursunuz. Sizi 20 cm’lik lüfer konusunda kim ikna etti ise günahın büyüğü onların hanesine yazılacak. Umarım, Fikir Sahibi Damaklar (FSD) ve Greenpeace ’in emeklerine yazık olmaz! Şimdi

Haliç Büyülüyor

Resim
Geçen gün bir etkinlik için Haliç Kongre Merkezi’ne gittim. O bölgenin dönüşümü göz kamaştırıcı. Bir zamanlar mezbeleliğe dönmüş olan Haliç ve etrafı endüstri sonrasında dönüşüm sürecinde, Haliç'in iki kıyısında da müzeler, kültür merkezleri var. İş dünyası güçlü sanat yatırımları ile bölgeye geldi, Koç, Has, Eczacıbaşı burada. Buralardaki yapı mirası fabrikalar, tersaneler, gemi kızakları, elektrik santralleri, mezbahalar,  modern sanat alanlarına dönüştürüldü. Kuzey Haliç İstanbul Modern’den başlayarak, Tersane-i Amire, Aynalıkavak Kasrı, Koç Müzesi, Sütlüce Kültür Merkezi, Minyatürk, Silahtarağa Müze Bölgesi’ne kadar uzanan bir süreklilikte bir kültür kıyısı haline geldi. Haliç’in Güney kıyısında biraz daha sakin burada da kıyıda Feshane-i Amire, Kadın Eserleri Kütüphanesi, Zindan Han ve Baba Cafer Zindanı dışında kent bütününe hitap eden Rezan Has Haliç Kültürleri Müzesi bulunuyor. Fotoğrafı Carol çekmişti Galata Kulesi'nden. Kulakların çınlasın Carol.

Kahraman Askerim Ruhun Şad Olsun

Resim
Şehit olan kahraman askerlerimizi saygı ile selamlıyorum, ruhunuz şad olsun! Yaralı kardeşlerime acil şifalar diliyorum. İçimdeki kini nefreti buraya sığdırmak mümkün değil! Yüce milletimiz aziz hatıralarınızı hiç unutmayacaktır. Çocuğunuz çocuğum, anneniz babanız annem babam, kardeşiniz kardeşimdir! Bir insanın ölebileceği en ulvi değer olan Vatan savunmasında şehit olan kardeşim! Dualarım seninle olacak. Acılı ailelerimize başsağlığı diliyorum. Rüzgar eken tufan bulacak merak etmeyin!  Bu da geçer yahu! Bu da geçer!

Güzel İstanbul Heykeli Sürüldü

Resim
İstanbul Heykelleri İstanbul Heykelleri İstanbul gibi bir metropol heykel sanatında zavallı bir durumdadır . Konuyla ilgili size aklımda kalan bir gerçek olayı anlatmak istiyorum. Cumhuriyet’in 50. Yılı Kutlamaları çerçevesinde  Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve İstanbul Belediyesi’nin ortak girişimiyle İstanbul’da kamusal alanlara yerleştirilmek üzere sanatçılara heykeller sipariş edilir. İşte bu sanatçılardan biri de sanatçı Gürdal Duyar’dır. Sanatçı “Güzel İstanbul” adında bir heykel tasarlar.  Sürülen Heykel, Sürgün Heykel Gürdal Duyar İstanbul’u bu kadın figürüyle anlatmak istemiş, başını geriye doğru atmış ellerindeki zincirler olan bir kadın heykeli tasarlamıştır. Duyar'a göre figür ‘İstanbul’un hala zincirlerini kıramadığı’nın ifadesiydi fakat Türkiye’de ciddi bir siyasi krize yol açtı. Devir MSP ve CHP koalisyon dönemiydi, Karaköy’deki yerinden sökülen heykel hayasızlığı temsil ettiği gerekçesiyle Yıldız P

Ankaralı Mustafa Ağa Parfümü

Resim
15. yüzyılda İngiltere Krallığı’nın elçilerinden Sir Edward Burton, Kraliçe Elizabeth’e bir rapor sunar bu rapora göre başkent İstanbul’da şerefine verilen ziyafette yüzlerce yemek saydığını, gül şerbetinin lezzetinden etkilendiğini, yemek bitince, “ellerini buhur suyu denilen, içinde öd ağacı, misk, sandal ağacı ve çiçek suyu bulunan çok güzel kokulu bir suyla yıkadıklarını” yazmıştır. Aslında bu terkibi ve yapılışı bulmak ve kokuyu stilize etmek heyecan verici olabilir. Buhur suyunun terkibine ve hazırlanışına ilişkin kayıt, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde 7011 nolu Çamaşırbaşı olan Yusuf Ağa defterinde yer alıyor. Devam, medeniyetler açısından önemli. İstanbul Topkapı Sarayı'nın harika kokusunun mucidi Ankaralı Mustafa Ağa'dır. 

İsimsiz Adriano Pedrosa

Resim
Bu yıl çok şanlıyız. Çünkü Eylül ayında, İstanbul'daki müze ve galeriler uluslararası alanda başarılı olmuş sanatçının en yeni çalışmalarını ağırlayacak. 12. İstanbul Bienali ile birlikte dünya sanat piyasasının gözü İstanbul'da olacak. Sabancı Müzesi SSM ve SALT'ta açılacak  Sophe Calle'nin "İstanbullu olmak" sergisini çok merak ediyorum. Kutluğ Ataman’ın Mezopotamya Dramaturjileri Arter’de,  Ergin Çav uşoğlu’nu sergisi Galeri Rampa'da, sanatseverlerle buluşacak. Bakalım küratör Adriano Pedrosa bize nasıl bir bienal hazırlayacak şimdiden " İsimsiz" ismini beğendim. Not: SALT ve Vasıf Kortun’a başka bir blog postta değinmek istiyorum.

Dünyanın en Ünlü Blogger'ı İstanbulda

Resim
İtalyan moda blogger’ı Chiara Ferragni şu sıralar İstanbul’da bulunuyor. Peki napıyor İstanbul'da? Sizin ya da benim gibi dolaşıyor. Hamdi Restaurant’ta kebap yiyor, Kapalıçarşı’yı turluyor, nargile tüttürüyor, Ayasofya’yı Sultanahmet’i ve Ortaköy’ü geziyor. Biliyorsunuz, kendisi dünyanın en ünlü moda bloggerıdır, desek yalan söylemiş olmayız.  Güzelliği bir yana stil sahibidir. Bizdeki birçok mankene zekâsı, yeteneği ve becerikliliği ile örnek olabilecek gerçek insanlar arasındadır. En azından yazma becerisine sahip. Bir koltukta beş karpuz. Ayakkabı tasarlar, modellik, mankenlik yapar, blog yazar. Şayet 200 euro gibi bir para harcamak isterseniz sipariş edebilirsiniz. Bakalım neler tasarlamış diyorsanız böyle buyurun. Photo Source: The Blonde Salad

Tencere Yemekleri ve Yanyalı Fehmi

Resim
Osmanağa Camisinin sol tarafından girdiğinizde Kadıköy’ün efsanevi lezzeti  Yanyalı Fehmi’yi görürsünüz. Bir esnaf lokantasında bulabileceğiniz yemekler, nefis lezzetlere dönüşmüştür. Bu yıl Yanyalı Fehmi’de gelen talepler üzerine set menüler oluşturulmuş. Çorbaları başınızı döndürecek kadar çeşitli ve güzel. 1919 yılından beri hizmet veren aile işletmesi lokantaya muhakkak uğrayın Papazyahnisi, Talaş Kebabı, Haşlama, Beğendili Kebap, Ekşili Köfte, Elbasan Tava, Yaprak Sarma gibi klasik lezzetlerin tadına bakın. Tencere yemeklerini sevenler mutlaka uğramalı. Fotoğraf Kaynak: zeynepinyeri.blogspot.com

İstanbul ve Biyoetik Duygusu

Resim
Doğaya karşı yıkım sürecini hızlandırdığımız bu çağda şu İstanbul’a bakar mısınız? Burada politik bir söylememim yok, kesimleri, kısımları, partiler düşünceleri kastetmiyorum. Asıl olan İstanbul’da yaşayan bizlerin duyarsızlığı barbarlığı. İstanbul’un kültürel ve doğal mirasına verdiğimiz ziyan “biyoetik” konusunda ne kadar duyarsız ve barbar olduğumuzun göstergesi değil mi? Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden mülk kiralayan bir çok kişi kiraladıkları binalara ağır tahribat veriyor! Mantıkları o kadar ucuz ki! Kızını evlendiren havai fişek patlatır, oğlunun şeyini ucundan budayan havai fişek patlatır, dini bayramda da, milli bayramda da havai fişek! Devlete, millete kızan da sokaklarda havai fişek patlatır! Pek havai toplum olduk! Allah ne verdi ise patlatıyoruz. Her patlayan havai fişek içimizdeki görsel hayvanı coşturuyor! Her havai fişek atışında kaç kuşun telef olur, kaç kanser hastası uykusundan uyanır, kaç bebek ağlar düşünür müyüz? Sanmıyorum! Giderek kendimizden uzaklaşıyor, Ana