Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ağzınla Kuş Tutsan Yaranamazasın

Resim
Kültür A.Ş., tarafından yayınlanan İstanbul'un 100'ü serisini beğeniyorum. Son kitap tam bana göre. Nedir bu kitap sevgisi Bolat! "Ağzın kulaklarında" evet, aynen öyle, etimoloji tutkumu bilen için sıradan bir sevinçtir. Kültür A.Ş tarafından yayınlanan son kitabın adı "İstanbul’un 100 Deyimi" Masalların, efsanelerin, tarihi olayların kaynaklık ettiği, günlük konuşmalarımızda sıklıkla kullandığımız, dilimize zenginlik katan 100 deyimi, ilginç hikayeleri ile birlikte tek kitapta topladı. “İstanbul’un 100 Deyimi” isimli kitap, İstanbul’da yaşanmış olayların, İstanbul’da yaşamış tarihi kişiliklerin konu olduğu deyimlerin anlamlarını ve ortaya çıkış hikâyelerini içeriyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Çilem Tercüman tarafından kaleme alınan kitap, kültürel değerlerimiz hakkında ipuçları vermenin yanı sıra Türkçenin güzelliklerini bir kez daha hatırlatıyor. Ağzınla Kuş Tutsan Nafile Ağzınla Kuş Tutsan Nafile “Kiş

Sultan Vahdettin Köşkünün Ruhuna Fatiha!

Resim
Belki bilirsiniz Çengelköy sırtlarında bir köşk vardı. Dikkat buyrun vardı diyorum, artık yok! Sultan Vahdettin Korusundaki "köşk" yıkıldı güya restore edildi. Ne restoresi yıkıldı! Yeniden inşaata çevrildi diyelim. O zarif köşk gitti, betonarme parasız yatılı okulu gibi bir yapı geldi.  Yapan da mimar! Şimdi ne diyelim! Sinirimize hakim olamayıp bir şeyler yazsak mahkemeyi boylarız. Kendimize oto sansür çekelim! Sadece İstanbul'da mı bunlar oluyor! Hayır bu Türkiye'nin her yerinde. Bakın, Van'ın Gevaş ilçesinde o canım Halime Hatun kümbetinin arkasına dik bir parasız yatılı okulu! Kör müsünüz kardeşim, aptal mısınız? Bu tarihi mirası katletmenin cezası yok mu! Ata sevgisi, ata mirasına duyulan hürmet bu mudur? Her defasında Osmanlı İmparatorluğu'nu yücelttiğini söyleyen insanların bu Osmanlı mirası zarif ahşap köşkü yıktırıp yerine parasız yatılı okulu pansiyonu versiyonu yapmaları için nasıl bir zaruret hasıl olmuş olabilir? Ata sevgisi, ata mir

Ayıplı bir post! Prezervatifin Tarihi

Resim
İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü Hayırlı Olsun Kaput, hakkında yazalım istedim. Efenim nerden çıktı bu "kaput" meselesi Bolat demeyin. Türk Dil Kurumu'nun 11 Öğretim görevlisi ile 12 yılda hazırladığı "İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü"  bu postu yazmama sebep oldu. Prezervatifin Tarihçesi  Zira daha düne kadar "prezervatif" dediğimiz sağlık objesi, yeni terimler sözlüğümüze göre "kaput" oldu. Eyvallah, Türkçesini de kullanırız ama "kaput" Fransızca bir kelime, bari "kılıf "deseydik kılıfına uydurmuş olurduk. Kılıf da Arapça, ne edeceğiz şimdi! Durun bana bir "çökkünlük" geldi. Etimolojiye olan merakımı bildiğiniz için bu postu mazur görün artık. Kaput'u önceleri Mısırlılar cinsel yolla hastalık bulaşmaması için icat etmişler. Neyden icat etmişler? Sığır bağırsağından. Çin medeniyeti işi biraz daha geliştirmiş zeytinyağına batırılmış ipekleri kullanmış. E, nede olsa zevk sahibi şu Çinliler.