İstanbul'da Karbon Ticareti

Selçuklulardan Osmanlılara Sanat 
Dün İstanbul Sanayi Odası'nda bir toplantıdaydım. Bloğuma yeni yazı atamadığım için üzgünüm. Dünkü toplantının konusu karbon ticaretiydi. Gördüm ki başka bir greenwashing olayıyla karşı karşıyayız. Konuşmacılardan hiç biri üretimin yavaşlatılmasından, düşürülmesinden bahsetmedi. Üretelim ama karbon salınımını düşürelim. Nasıl yani!  Ortaya çıkardığın karbonun iki katı ürünlerinle dünyayı kirletirsen yaptığın çalışmanın önemi nedir. Bize denmek istenen şu:

Consume Obey Die!!!!!!!!!!!!!!!

Üretim, tüketim, marka, ticaret, sosyal sorumluluk aslında kimsenin sorumluluk almaya niyeti yok. Herkesin derdi satmak için şirin gözükmek. Toplantı çıkışında Yapı Kredi Yayınları’nın Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerindeki yayınevine uğradım. Oh be dünya varmış. Kitaplıkta Giovanni Curatola tarafından yazılmış 'Selçuklulardan Osmanlılara Sanat' adlı kitabı gördüm ve biraz içindekilere bakınca ilgimi çekti satın aldım.

Kitap Türkiye’yi, özellikle de Türk sanatını olanca görkemi ve güzelliğiyle temsil eden İstanbul’a odaklanıyor. Bizans Sanatı, Selçuklu taş işçiliği, Bizans, Selçuklu, Osmanlı buluşmasını anlatıyor. Mimar Sinan’ı Michelangelo ile karşılaştırıyor.

Abstract:
I went to Carbon Trade Meeting in İSO. Every day, we are bombarded with advertising about environmentally friendly goods and services. But how many really are green, and how many are just pretending? I saw a book editey by Giovanni Curatola. The Anatolian peninsula, one of the oldest seats of civilization, has been ruled by a succession of great powers, including the Romans and their successors in the East, the Byzantines. Its Islamic era began in 1071, when the Seljuk Turks, nomads from Central Asia who had already taken control of Persia, defeated the Byzantine army at Manzikert and moved west, creating a new sultanate in Anatolia. The Seljuks were eventually succeeded in this region by the Ottoman Turks, who crossed the Bosphorus to conquer an exhausted Constantinople in 1453, and went on to extend their power far beyond the borders of modern Turkey, establishing an empire that endured until the early twentieth century.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı