Momath ve İstanbul


matematik müzesi

Matematik Müzesi

Glen Whitney adlı Matematik öğretmeninin önerisine Google  2 milyon dolarlık destek verdi. Yaklaşık 30 milyon dolarlık bir proje’nin geri kalanı da çeşitli kurum ve kişilerce bulununca New York Matematik Müzesi’ne sahip oluyor. Matematik derslerine girmeden önce çocukların bu müzeyi ziyaret etmesi matematik derdine şifa olur. Dünyanın önemli ülkelerinde bu gibi müzeler vardı nihayet Amerika’da da oluyor. 

Ya İstanbul’da! Orası muamma! Öncelikle iddiam şudur. Biz Avrupa’dan 150 yıl gerideyiz.  Avrupa Amerika’dan 150 yıl geride biz Amerika’dan 300 yıl gerideyiz.

Bizde müzeler yaşamaz, oysa müzede dediğin yer öyle sadece geçmiş zaman eserlerin sergilendiği yer değildir. Bir dolu konferans, sergi, seminer gibi etkinliklerin yapıldığı yaşayan kurumlardır. Şimdi elin oğlu Matematiğin hayatla bağını göze sokmak için müze kuruyor. Sanat, finans, tasarım, bilim, kısaca her şeyin düğümlendiği matematik, dersten ibaret olmamalı. İstanbul için atıp tutanlara önerimdir, şöyle bir MoMath gibi bir müze projesi ile gelin de gözümüz gönlümüz şenlensin. Bu kadarını bari çok görmeyin bize ve Istanbul’a!

Abstract

The Museum of Mathematics has been awarded a $2 million grant from Google. The money will be used to support the development of the state-of-the-art museum as well as to create innovative, hands-on math exhibits that will be shared with museums around the world…more information.

Yorumlar

Hayal Kahvem dedi ki…
Tam olarak hatırlamıyorum. Enis Batur’un bir yazısı olabileceğini düşünüyorum. Müzeler üzerine akıl kışkırtıcı bir yazı okumuştum. Mesela diyordu ki Kız Kulesi,Doğan Apartmanı, Haydarpaşa Garı, Maçka Palas ve şimdi adlarını hatırlayamayacağım pek çok eski apartman ve binaların müze olması gerektiğini söylüyordu. Ayrıca bildiğimiz müzelerden farklı müzelerimiz olmalı diyordu. Mesela Osmanlı’da cellatlar konusu çok mühim ve bence çok da ilgi çekici. Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ında cellatlı bir öyküsü vardı. O gün bugündür merak ederim. Keşke Cellatlar Müzesi olsa. Sonra aklımda kalanlar… Fayton müzesi, dergi ve kitap kapakları müzesi.. Hoş değil mi? Simya müzesi… Sonra Masumiyet Müzesi:) Tutkun bir aşığın biriktirdiği sevdiğine ait eşyaları görmeyi çok arzu ediyorum. Müzeleri çok önemsiyorum. Doğru bir tespit yapmışsınız Bolat, gönlüm memleketimin öyle 150 veya 300 yıl geride olduğunu tastiklemiyorsa da yazdıklarınıza katılıyorum:)
Blogger Bolat dedi ki…
Hayatımız keşkelerle dolu olacak bu gidişle:)
Hayal Kahvem dedi ki…
Belki size tuhaf ve komik gelecek ama.. Ben var ya bir şeyi hayal ediyorum ya.. Hayali yetiyor bana biliyor musunuz? "Yok artık!" diyor ve gülüyorsunuz değil mi?

İyi ama, ben size söylemiştim.
Blogger Bolat dedi ki…
Thank you Maelgi,thank you Nel :)
Pinecone Stew dedi ki…
Have a great weekend !
Müstehzi dedi ki…
Bir matematik öğretmeni olarak ülkemizde 'çok sevilen' iki kelimenin yanyana olması bile ürkütecektir diyorum herkesi!
Fantastik geliyor şu anda bana bir o kadar da büyüleyici!
Umut edelim bakalım...
Blogger Bolat dedi ki…
Ülke kaynaklarını israftaki hovardalığımız, yaptığımız işlerin tutarsızlığı matematik kültürümüzün ne kadar olduğunun göstergesi! Son olarak Hocam hoş geldiniz demek istiyorum :)
Blogger Bolat dedi ki…
Thanks Harry, Have a nice weekend

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı