Kabloyu Kes

21-22 Eylül tarihleri arasında Lütfi Kırdar’da yapılan İPZ’yi izledim. Program 
Günseli Özen Ocakoğlu'nun açılışıyla başladı. İPZ de nedir? İnteraktif Pazarlama Zirvesi. Zirveden kendi payıma şunları çıkardım. Artık kimse ‘sanal dünya' terimini kullanılmasın zira pek demode çünkü sanal dediğimiz şey hayatımızın ta gerçeği oldu. Tıpkı maaş hesabımıza yatan paralar kadar gerçek! Yeni bir çağ başlıyor bu çağın adına ironik olarak ‘sosyal medya çağı’ diyoruz. Yeni pazarlama trendini şu şekilde tarif ediyorum : internet+medya=marka=para.

TTNET'ten İlker Koçak’ın verdiği internet kullanım istatistiklerini önemsiyorum ve sizinle paylaşmak istiyorum. İnternet kullanımında birinci sırada; mail kontrolü ve sosyal ağlarda gezinme; ikinci sırada araştırma-sörf yapma; üçüncü sırada gazete okuma; dördüncü sırada ise video izleme ve müzik dinleme  yer alıyor.

Beni en çok şaşırtan şey, internet kullanımının en düşük seviyesinin akşam yemeğine denk gelen 19:00-21:30 saatleri arasında olmasıydı. Demek ki akşam yemekleri hala aileler için çok önemli.
Ericsson Global Pazarlama Direktörü Yiğit Kulabaş ilginç bir bilgiyi paylaştı insanların unuttukları sıralaması da değişmiş. Nasıl yani? İnsanlar en çok cüzdan ve anahtarlarını unuturken mobil dünya ile unutulanlar arasına üçüncü sıradan telefon da girmiş ama son 10 yılda sıralama tersine değişmiş. Evin anahtarını, cüzdanımızı unutuyor cep telefonumuzu asla unutmuyoruz iyi mi!

Son olarak şunu söyleyebilirim interaktif dünyada yoksanız, burada konumlanmayı algılayamamış ya da algılamamışsanız batacağınız resmidir benden söylemesi!.
Zirveyi Ericson’un UNPLUG’ı özetliyor seyretmek için böyle buyurun.


Not: İPZ'yi izlememi sağlayan  Sayın Esra Karadağ Öğüt'e teşekkür ediyorum.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
sevgili alp, sen süper bir gözlemcisin! bu konuda hayranım sana.

verdiğin bilgilere şaşırmadım. ben de interneti ilk on beş dakika- yarım saat emaillerime sosyal aglara bakarak geçiyorum. ardından br saat (bazen daha fazla) haber sitelerinde geçiyor. araştırmayı bir yere koyamadım kendimde ama (: bazen sırf küçücük bir şeyi merak ettiğim için de internetin başına oturabiliyorum. bazense günlerce bir şey araştırmıyorum ya da tam tersi günlerce "sadece" araştırma amaçlı kullanıyorum interneti. özellikle tatiller gibi boş olduğum "uzun" zamanlardaysa boş boş oraya buraya şuraya bakınıp duruyorum(: telefon ise kesinlikle çantama ilk koyduğum şey. bir de malum, telefon taşımak haberleşmenin yanı sıra fotoğraf makinesi+ bilgisayar görevi de görüyor artık. (:

ben en çok internetin kullanıldığı saat aralığını merak ettim aslında?
Begonvilli Ev dedi ki…
Kablo kesilirse hayat bitecekmiş gibi algılatılıyor değil mi?
Adsız dedi ki…
Teknolojinin getirdikleriyle aram hiç hoş olmadı.
Tv izleme özürlüsüyüm;neredeyse tüm gün açmam.
cep telefonum var, ama şu an bile nerede olduğunu bilmiyorum.
biri ararsa, sesine doğru koşacağım:)
sevmiyorum cep telefonunu ve ihtiyaç da hissetmiyorum.
Ailem ve sevdiklerim kızdıkları için alıyorum yanıma, ama onu da duymuyorum çaldığında:)))

internet...hımm,çok fazla kalmam başında.
oturup, saatlerce ekrana bakmak beni sıkıyor, her an hareket halinde olmalıyım.
İhtiyacım olduğu kadar diyelim:)
Mutlu Eller dedi ki…
Dün akşam aynı şeyleri düşündüm desem...Dolu kıvamında yağan yağmurdan dolayı beklenen elektrik kesintisi oldu, oldu ne demek defalarca gitti geldi. Yemekten sonraydı, eee ne yapacaktık şimdi? Normalde gündüz saatleri internete takılmadıysam en çok internet kullandığım saatler yemekten sonra. Hayatın akışında kocaman bir boşluk oluyor, bağlantı kopuyor (sanki yaşamla)Sahi biz ne yapardık internet dünyası yokken?
Bu sorunun cevabını biz az buçuk biliyoruz ama yeni nesil onu da bilemeyecek sanırım:)
Bengi Özkan dedi ki…
Paylaşımlar için teşekkürler...

İstatistikler hiç şaşırtıcı değil değil mi? Hepimiz içindeyiz

Bizim şirketimiz de facebook kullanıma açtı bile...

Yakında evden çalışmaya başlayacağız, alt yapılar kuruluyor...

Sevgiler,

Bengi
Blogger Bolat dedi ki…
Bego' kablosuz kaldık ama daha çok bağlandık bu telekomünikasyon olayına:)
Blogger Bolat dedi ki…
Dedimdi,Teşekkür ederim iltifatlar için :) internet en çok 21:30-00:30 arasında kullanılıyormuş :)telefonu unutunca yetim öksüz çocuğa dönüyoruz. Aloo evde ekmek var mı? Gitti 1 emek parası halbuki satın alsan kardasın hiç olmadı bir sonraki öğünde kullanırsın. İletişim için iyi paralar ödüyoruz.
Blogger Bolat dedi ki…
Sıradan bir balık, o hayatımıza öyle bir girdi ki kaçmak mümkün değil ama mümkün olduğunca sakınalım o zaman :)
Blogger Bolat dedi ki…
Semi, internet ve mobil dünya yokken de güzeldi hayat. Maksat aynı aslında iletişmek bunu her nasıl yapıyorsan önemi yok.
Blogger Bolat dedi ki…
Bengi, şirketiniz aslında size iyi bir yol açmış, bence daha güzel olacak dünya :) düşünün ki Çin uykuya gidiyor ama sizin mesai 8:30 da başlıyor çok manasız.
Adsız dedi ki…
teşekkür ederim bu ekstra bilgi için. bir arkadaşım kendi internet sitesinden yola çıkarak ben yoğun saatlerin öğleden sonra 3-7 arası ( öğrencilerin eve geldiği saatten akşam yemeğine kadar geçen süre) olduğunu söylemişti de çok şaşırmıştım.ondan merak ettim (:
Unknown dedi ki…
Very nostalgic view- it must be a beautifull city-
I hope to see it someday
Blogger Bolat dedi ki…
Let's come to here :) you will never regret :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi