Siz bize yabancı mısınız?

Bugün Almanya’nın etkin gazetelerinden Die Zeit’te bir yazı okudum içim karardı. Die Zeit özellikle Alman entelektüellerinin çok okuduğu haftalık bir gazetedir. Gazetenin gesellschaft/toplum bölümü altındaki yazının başlığı “Sie sind uns fremd/Siz bize yabancı mısınız” Spotta "Almanya’daki binlerce göçmen kendi iradesine karşı evlenmek zorundalar. Çoğunluğu burada doğmuş. Almanlar pek ilgisiz..." şeklinde devam ediyor. Ayrıca düğünlerde gelinin beline kırmızı kuşak bağlama ritüelinden de bahsediliyor. Düğün gecesinde akıtılan kanı simgeleyen bu kırmızı kuşağa yapılan vurgu önemli. Bu son derece primitif geleneğe insan olarak hepimiz karşı olmalıyız. Artık böyle en hafif kelime ile hoş olmayan geleneklerin bırakılması gerekir. Düğün sırasında paketlenmiş kutu misali kadın belinden sarkıtılan bu kırmızı kuşağa öncelikle kadınların karşı çıkması gerekir. Bunu şunun için söylüyorum, bu kırmızı kuşakları iftiharla taktığını söyleyen arkadaşlarım olmuştu zamanında. Son olarak İstanbul Valiliği’nin güzel bir uygulamasından bahsetmek istiyorum.
Zorla evlendirme,
Cinsel istismar,
Kadına Karşı Şiddet,
gibi konuları vakalarla açıklayan son derece kullanışlı bir web sayfası hazırlamış, İstanbul Valiliği’ni tebrik ediyorum. The Zeit’ın haberini okumak istiyorsanız böyle, İstanbul Valiliği’nin web sayfasına bir bakayım diyorsanız şöyle buyurun.

Yorumlar

HYPATİA dedi ki…
Günlük yaşamda bulamayacağımız haberleri bizlerle paylaştığın için teşekkürler...evet bir bakıma paketlenmiş hediye görüntüsü verdiği doğru...Kendi istekleri doğrultusunda takmak isteyene saygım sonsuzdur...fakat bana küçüklüğümden beri çok saçma gelmiş bir gelenektir...şahsen ben takmayacağım :D
Modavesaire dedi ki…
evet, son derece hayvani bir olay; bence bayanlar utanmalı o kemerden.. takmaktan, konuşmaktan utanmalı.. '' hıı, biz bu gece ... yapcaz'' demek değil de ne düğünler.. düğünler de, beraberinde getirdiği adetler de saçmalık, yüzkarası insanlığın...bence tabi..
Adsız dedi ki…
Almanyada bu kirmizi kusagi takmayan Gelinler insanlara aninda ters etki yapiyor ve " aaaa geline bakarmisin kusagi yok" yorumlarina maruz kaliyor. Bu gelenegi sacma bulanlarda dolayisiyla takmak zorunda kaliyor. Ben Türkiyede böyle birsey görmedim Almanyada gördüm zaten! Almanlarada malzeme lazim tabiki..
Mutlu Eller dedi ki…
Bu yazıyı ben de okudum. İçinizin kararması normal, bu tarz yazıları ne zaman okusam tuhaf olurum ve belki de bu aynı kefeye konmanın verdiği rahatsızlıktan kaynaklanır. Bu ve benzeri yazıları Alman basınında görmek olası. İstatistikler çok acımasız! En zor uyum sağlayan azınlık, eğitim tamamlamada düşük oran, töre cinayetleri, zorla evlenme, okullarda şiddet gibi ne kadar istenmeyen konu varsa başroldeyiz. Son yıllarda sanatçısından politikacısına, avukatına kadar insanlar varsa da, kötü örneklerin daha çok dikkat çektiği kesin!
Joujou dedi ki…
Bizimkilere zamanında söylemiştim: "Elinde kırmızı kuşakla bana doğru gelen biri olursa vururum!" diye! Gerçekten çok ilkel! Ama buna kadınların izin vermemesi gerek. Kendilerine (bu kelimeden nefret ediyorum ama) mal muamelesi yaptırmamalılar. Ayrıca, kadın ya da erkek farketmez, bir insanın özel hayatının bu şekilde sergilenmesinde gurur duyulacak bir yan göremiyorum. (İçten içe yıllarca sinir olmuşum belli ki bu uygulamaya)
Hayal Kahvem dedi ki…
İyi bir yazı bu Bolat. Mükemmel bir bilgilendirme. Sağolasın.
Blogger Bolat dedi ki…
Hypatia, rica ederim, gerçenten saçma gelenek! En azından ayıp yani!

Modavesaire, bence de utanılacak bir olay!

Semi, Almanlar bu konuda haklı! Ama onların rasist davranışlarını da gördüm zaman zaman, kibar da olsa!

Joujou, en azından bu konuda bir duyarlılık oluşturmamız lazım, kadın erkek demeden. Gene de sakin olmak lazım kimseyi furmamak lazım :)
semi live stories dedi ki…
gelinlik üzerine bağlanan kurdeleler kadınları basitleştirmekten ve küçültmekten başka bir şey ifade etmiyor yazıkki kadınlarımız bu yönünü düşünmüyor yada düşünmek istemiyor...bu konuda karşı çıkan okadar az kişi varki.. fakat bütün geleneklerimiz mükemmel diye birşey yok artık biraz daha çağa ayak uydurmamız en azından ayrımlara bir son vermemiz gerekmekte
paylaşım için çok teşekkürler belki bikaç kadınımızı daha bu gelenekten kurtarmışsınızdır.Bu tarz konular daha çok açığa çıkarılıp konuşulmalı bence
coco-jelly dedi ki…
bolat yine gzel bir yazı olmuş..daha beterini söliyim mi sırf o aptal kırmızı kuşağı takabilmek için(bknz:bekaret simgesi) kocası çakmasın vs die evlilik öncesi doktor yolu tutanlar var...kesinlikle karşıyım zaten çk da çirkib duruyor yahu
Adsız dedi ki…
Bu nasıl bir mahalle baskısıdır, kişileri bakire ve diğerleri diye ayırmak ne saçma bir kültürdür. Kişiliği bir kenara bırakıp değer yargısının bu zemin üzerine kurulduğu bir toplumda zihinsel bir gelişmeden nasıl söz edilebilir?
Joujou dedi ki…
Hakikaten coco-jelly, bembeyaz gelinliğin üzerinde kıpkırmızı, ne kadar abes duruyor yahu!

Sevgili Bolat, vurmayacak olsam da gözdağı vermekte fayda var. Ciddiyetimin idrakı bakımından hani... :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Vildan teşekkür ederim. Hakikaten bu konuda bir duyarlılık yaratılsın lütfen!

Semi Live, gelenek güzel olacak diye bir şey yok. Evet kötü olanı terketmek lazım :)

Coco-Jelly, hayat kurtarmak için bu ameliyatı yapmak zorunda olan doktorlarını biliyoruz. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık! Bu da çok erkeksi söylem oldu be!

Melek, mahalle baskısının daniskası!

Joujou, ciddiye alınası bir söylem olmuş :)) eyleme geçmediği sürece mahsur yok yani:)))
Blogger Bolat dedi ki…
Adsız, sıra şaştı son anda farkettim ama hoş gör lütfen! Yok benim bizatihi görmüşlüğüm var, öyle köy düğünü filan değil baya beş yıldızlı otel düğünüydü :)Bir de paralı yapmışlar yemeği, o kuşağa o davetiyeyi iliştiresim vardı ama zor tuttum kendimi yani :)) güzel takı olurdu!
Gulsen dedi ki…
27 yıl önce gelin olduğumda geleneksele dair hiç bir eylemde bulunmadım kendimle gurur duyuyorum
Blogger Bolat dedi ki…
Gülsen, tebrik ederim :)
Yasemin dedi ki…
Istanbullular pek sevmez Ankara'yi, gri bir sehir, tam bir memur kenti, Istanbul'la kiyaslanmayacak kadar kucuk derler. Istanbul'lu olmadigim icin herhalde Ankara'yi hemen sevmistim. Ankara'nin bence en guzel yerlerinden biri ulasilabilir olmasi, Kizilay'dan Tunali yurume mesafesinde. Baska bir yere gideceksen keza yine cok uzun zaman almiyor. Hos artik Ankara'da bile trafik var. Yakinda muhtemelen tekrar Ankara'ya tasinacagim. Is arayislarindayim:)Ankara kendi halinde, dengeli bir sehir bence. En cok da tiyatrolarini ozledim. Konu Ankara olunca yazasim geldi galiba:)
Blogger Bolat dedi ki…
Lulu, bir üst yazıda cevapladım yorumunu,eeh gecenin bu saatlerinde normal :))
Adsız dedi ki…
çok güzel bir noktaya değinmişsin. en acı tarafı ise kadınların bu durumu iyice benimsemiş olmaları.

bir iki yıla kadar evlenmeyi planlayan bir arkadaşım, kuzeninin düğün günü abisinin kadının kuşağını bağladığı anları fazlasıyla duygusal bir şekilde anlattı ve şoke oldum. üstüne biraz konuştuk, konuyu "evet bu açıdan haklısın ama gelenek" diyerek kapattı ve eminim ki kırmızı kuşak düğünün en önemli fasıllarından biri onun için. benim için ise bir hemcinsimin kırmızı kuşağın anlamını bildiği halde onu bağlamak istemesi korkutucu.
Blogger Bolat dedi ki…
Dedimdi,Bu konuda en azından şunu yapabiliriz, bu geleneğin insani olmadığını herkesle tartışmalı bu duyarlılığın gelişmesini sağlamalıyız! Gelenek güzel olacak diye bir şey yok kötü ise kötü o kadar!
Eline saglik Bolat, guzel yazmissin. Guzel bilgiler paylasmissin.
Blogger Bolat dedi ki…
Aylin teşekkür ederim :)
Adsız dedi ki…
ne doğru bir yorum ve yazı, ama önce kadınların bu duruma izin vermemesi lazım. Ben de çok duydum gururla kırmızı kuşak taktığını söyleyen gelin.
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle böyle olmalı, kadınlar bu kötü adeti reddetmeli.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı