İstanbul neresi?

Küçüklüğümden bu yana evimizde balık yapılmış olmasından mıdır bilemem. Her hafta sonu balık yemesem bir yanım eksik kalır sanki. O yüzden her cumartesi benim için balık günüdür. İstanbul ve balık deyince aklımıza Boğazın efendisi lüfer, palamut, uskumru ve istavrit gelmelidir. Çünkü Haliç’e ismini veren palamuttur, İstanbul’un sikkesinde resmi olan palamuttur. Lüfer desen Boğazın efendisidir ama tezgâhlarda artık ramazan pidesi kadar nadir gördüğümüz bir balıktır. Kendisini bekleyen FSD ve İstanbul ahalisi ekim ayında “Lüfer Bayramı” ilan etmiştir. Uskumru Estambul’un köylü güzelidir, Uskumruköy’ün adıdır. Uskumrunun halakızı İstavrite gelirsek o İstanbul’un bereketli yüzüdür. İstanbullunun protein kaynağı, kaynakların en ekonomik olanıdır. Hiçbir zaman İstanbulluya kendini hasret bırakmamıştır. Hatta bir İstanbul gezisinde Kubilay’a (lovesfromfashion.com) başlık da olmuştur. Daha ne olmamıştır ki İstaklal Caddesinde İstavrit Kitapçı ve Kafe olmuştur, yaz günleri aşkına tişört olmuştur, mavi jeans’e koleksiyon olmuştur. Eh, bugün de bana mükellef bir akşam sofrası olmuştur daha ne olsun istavrit. Son olarak Ezginin Günlüğü’nde “öteki İstanbullunun” sesi ve müziği olmuştur istavrit.

Yorumlar

Benim aşkım torik (palamut familyasından).. şöyle güzel bir buğulama.. yanında da bir kadeh rakı ile boğazda salaş bir lokantada.. hadi vazgeçtim istavrit de olsa olur.. yeter ki boğazda yiyelim..
Blogger Bolat dedi ki…
Bu eylemi en kısa sürede tavsiye ediyorum :))
Melange dedi ki…
eh bu yazidan sonra beni Istanbul-raki-balik paklar..:)
Blogger Bolat dedi ki…
Bekleriz mutlaka, masada istanbullllll şişede istanbulllllll :)
semaca dedi ki…
afiyet olsun :))ayrıca anladık ki, balık da öksüz kalmamıştır :))... bir son cümle sadece köylü uskumru için... maalesef o ekonomik protein artık istanbullu değil... kuzey denizlerinin köylü göçmeni:)))
Blogger Bolat dedi ki…
Evet ama yine gelecektir mevimi gelince İstanbul'a diye ümit etmek istiyorum :))
Nuraycatasarimlar dedi ki…
Mezgit severim.İstavrit kılçıklı oluyor:) Taze balığı Ankarada bulmak zor olurdu ,ordayken pek aramazdım .Ama burda taze balık vazgeçilmez oldu.Size afiyet olsun...
Unknown dedi ki…
:)bu yazıda eşime asla idrak ettiremediğim bir hakikat gizli:)kesinlikle okutacağım! "Küçüklüğümden bu yana evimizde balık yapılmış olmasından mıdır bilemem. Her hafta sonu balık yemesem bir yanım eksik kalır sanki" :) haydi İstanbul'a hasret bıraktın;benim gibi bir Boğaz çocuğuna da bu yapılmaz hani...bari haftasonları kokusunu duyayım..

bu istanbul havası bize iyi geliyor açıkçası..
Blogger Bolat dedi ki…
Ben daha ziyade kırmızı balık sevenlerdenim :) uskumru, palamut, istavrit :)) ille de lüfer:)
bozbek dedi ki…
İflah olmaz bir balık severim.
İflah olmaz bir Boğaz ve deniz severim.
İstanbul desen, o benim!

Velhasıl hayat böyle güzel..
Blogger Bolat dedi ki…
Beyfendiye bizden selam iletin :)) yapmasın size bunu.
Blogger Bolat dedi ki…
Deniz, boğaz ve balık bir de martı ekledik mi cümlede İstanbul havası alınır
Derya Solmaz dedi ki…
balığın her türlüsüne bayılırım...;) offf ama yaaa,,
annem artık hiç yapmıyor. temizlerken 1 kez tiksinmiş.. balığı arada dışarda yiyoruz o da kesmiyor babamla beni.. canım çektiiiii
mismet dedi ki…
yaaa ben artık iştahla balık yiyemiyorum ne acı dimi.Bizde de çocukluğumdan beri her pazar kebap günüydü.ama ben bir adanalı olarak hiç sevmezdim hep hasta olmak isterdim pazar günleri neyseki son iki yıldır çok düştüm ete etçil bir baba ve koca olunca eninde sonunda sevdiriyorlar sana.:)
özge bayrak dedi ki…
ama oldu mu şimdi bolat!?
bak canım çekti, özendim şimdiiii...
-gerçi geçenlerde yaptık marineli bir levrek ki hiç sorma, 10 numara, bir de bol yeşillikli bir salataaaa- bunu düşününce özencimi dizginlemiş bulundum az da olsa.
balık istanbul'da ayrı güzeldir, eminim...ama bursa'da da ayrı güzel, Datça'da da, İzmir'de de, hele bir de keyif varsa, neşe varsa, dost varsa, canlar varsa masada tadından yenmez, mırıl mırıl bir müzik olsun fonda eskilerdeeenn! hmm bu arada istavriti pek severim ben, tuhaf gelir belki ama taze sarımsakla yerim mümkünse, tadına doyamam!
iyi geldi bu post, balık yiyesim var!
sevgiler.
Blogger Bolat dedi ki…
Eeee, sen ne duruyorsun bostan korkuluğu musun çekirge:)) diyerekten size balık yapma gücü veriyorum :)
Blogger Bolat dedi ki…
Et de güzeldir lakin biraz maharet ister o iş ama Adanalılık varsa bana bir şey demek bana düşmez :) Balık deyince akan sular durulur, ahtapot salata yapar,fener kavurur hatta kalkan bile yapabilirim:)
Blogger Bolat dedi ki…
Balık güzelim Bursa'ya da yakışır. Yorumu ne yazık ki sabah cevaplıyporum yoksa öğleden sonra olsa Aydın Boysa gibi bir cevap yazardım Özge. Balık ve salata ikilisi, kırmızı veya her nevi soğangil yakışır balığa :) daviye ederim en yakın zamanda balık ye :))
seyabb dedi ki…
Sevgili Bolat kardeşim İstavritlerin fotoları eksik kalmış:)İstanbul ve balık ekmek birbirine çok yakışıyor...Kısmetse baharda bu eylemi gerçekleştireceğim...
Blogger Bolat dedi ki…
Bolca fotoğraf vardı ama vieo koymayı tercih ettim :) afiyet olsun şimdiden.
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ahhh Bolat, nasil canim cekti simdi, askolsun : ))) Istavriti de severim ama en cok sevdigim Lufer dir, yanak ve ense benden sorulur masada, yemeyenler bana verir : ) Yaninda bol limon ve zeytinyagli roka salatasi da olacak, gel de parmaklarini yeme, hic acimam elimle yerim baligi evde ve salas restoranlarda, ekmegi de salatanin suyuna banmaya bayilirim. Yazmamissin ama kalkan baligina da bayilirim, onun icin de bir post isterim ben : ) Afiyet olsun : ) Ya bu arada ben dagdan ptesi dondum de ancak postlari bitti : )
Blogger Bolat dedi ki…
Lüferden güzel balık var mı? Benim için yok ama ortada lüfer yok Aylin :)) Biz çinekop ve sarıkanat yedikçe lüfer olamayacak,teşekkür ederim güzel yorum için, kalkan içinde bir post sözümüz olsun :)
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, Karadenizli olduğum için bu yazını üstüme alındım:))
Balıkları hiç ayırmam ben, hepsini ayrı ayrı severim.
Daha dün akşam gittik rakı-balık muhabbetine.
Balık Bursa`da yenir de, yakışır mı bilemedim. Burası kebap şehri, köşebaşı kebapçı, köfteci...
Blogger Bolat dedi ki…
Elbette ayırmamak lazım Semi :)) ama bir sırala yap deseler böyle yapardım :) Doğru söylüyorsun Bursaya has değil memleketin her yanında kebabçılar çoğaldı. Biz de köfteci Yusufta yemiştik fena değildi köfte :)
bolat bey balığı çok güzel uslupla
kaleme dökmüşsünüz.
yemeyen bile yiyecek
şaka bi yana çok değerli bir besin
ellerinize sağlık
:))
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim bu güzel yorum için :)
Unknown dedi ki…
Sen bizim buradaki lufer azmanlarini gordunmu? Kofana mi diyorlar ne....Okyanusa karsi tadi ayni olmuyor ama :-(

Bu arada 'istavrit' abdurrahman celebi olmus balik yoklugundan, oyle duydum :-)

Afiyet olsun.
Blogger Bolat dedi ki…
Bu lafı ben nasıl düşünedim :)) sanki yazımın öznesi gibi durdu. Evet Kofana, sırtıkara derler. Ben okyanus filan dinlemez afiyetle mideye indirirdim ama bu U.S denen yer çok uzak :))
Sonsuz Dekorasyon dedi ki…
rakı balık boğaz denince dünyada akla gelen ilk İstanbul kelimesi zaten keyif şehri ...:) canım fena balık istedi. semi mutlu da yazmış ama kebap dışında bizimde Mudanya Erol balık lokantamız var nefis mezeleri var , etten sıkılınca kaçıyoruz Mudanya ya .. Balık ayırmam denizden babam çıksa yerim :)) izmirli olmanın balık sevdamda ayrı bir yeri yok değil tabi:))
Saadet dedi ki…
İstanbul balık, balık İstanbul'sız olmaaaaaaz :)
Unknown dedi ki…
Uzak diye bir yer yoktur!:-)
Buradaki deliler o kofanalari yemiyor biliyormusun? Yiyen de etini aliyor, teknede bir biz bir de Brezilyalilar kafasiyla kilcigina atladik 'durun atmayin biz onlarla corba yapicaaaz...' diye :-))))
Mutlu Eller dedi ki…
He he, Bolat`tan önce ben yazayım tekrar:))
Mudanya`daki Erol Balık`ı biliyorum, daha doğrusu daha pek çok balıkçı biliyorum Bursa`da...(hemen hemen tamamını)
Ama gene de kebapçı şehri burası, balık kültürü bence zayıf. (İzmirli olduğunuza göre bilirsiniz sonuçta balık ve meze bolluğunun ne demek olduğunu:))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi