istanbul kabadayilari

İstanbul Külhanbeyleri, kabadayıları


Huzur ve asayiş için toplum düzeni önemlidir. Hele bu İstanbul gibi bir büyükşehir ise daha da önemlidir. Geçen gün çıtır çerez almak için köşedeki büfeye gidiyordum. Bir grup yeni yetme, kızlara caka olsun diye kış ortasında yakayı bağrı açmış külhanbeyi tavırları içindeydi. Böylece son blog yazımın konusu belirlemiş oldular. İstanbul külhanbeyleri. Evet, Osmanlı devrinde İstanbul fethedilince, memleketin çeşitli yerlerinden İstanbul’a göç edip, toplum düzenini bozan külhanbeyleri, barınacak yerleri olmadığından hamamların külhanı dediğimiz hamam ateş ocaklarında yatıp kalkıyorlardı. Bundan dolayı da kendilerine külhanbeyi denilirdi. 


İstanbul'un külhanbeyleri


İstanbul Külhanbeylerinin bir numarası Gedikpaşa Hamamıydı. Öyle herkes külhanbeyi olamazdı külhanbeyi adayları özellikle  11–15  yaşlarındaki kimsesiz çocuklar arasından bir imtihanla ocağa kabul edilirlerdi. Tören şöyleydi: Külhanbeyi adayı çarşı pazar dolaşır, topladığı erzakla hamama gelir ve pişen yemek yenir. Kefene benzer gömlekler giyilir, ekmekler tuza banıp taraflarca yenir ve dua ile “kardeşlik merasimi”  sona ererdi. Eskiden çöpçülük diye bir müessese olmadığından yetişkin külhanbeyleri İstanbul’da kış mevsiminde çalı süpürgelerle çamurlu yolları temizlerler. Bazen süpürdükleri çamuru yolun ortasına yığarak. Akşam evine dönen paralı zatlardan helva parası isterler, vermeyenleri de süpürgelerle çamura bularlardı. Ayrıca külhanda yaşamanın kuralları vardı. Akşama doğru, çarşıdan toplanan yiyeceklerle ocağa dönerler ve yemek hazırlamaya başlarlardı.  Külhanın son üyesi dönünceye kadar yemek yenmezdi. Külhanın kapısı aralık bırakılır ve herkes geldikten sonra kapı kapatılırdı. Yemekten sonra saz, söz, cümbüş eşliğinde şarkı, türkü söylenir, gazeller havada uçardı. Gecenin eğlencesini benim gibi çıtır  çerez yiyerek ya da kestane pişirerek,  ne bilim salep veya boza içerek, mısır  patlatılarak  sona erdirirler ve yatağa giderlerdi. 

Külhanbeyi Etimolojisi, Kökeni


Külhan bildiğin hamamda yatan kalkan serseri tayfası, Külhani de denilen bu Osmanlı'nın evsiz barksız serseri tayfası ve aynı zamanda kabadayı anlamına da gelmektedir. Kendine göre bir giyim tarzı vardır ki görüyorsunuz kemal yargıcı ağabeyim bir güzel çizmiştir bu delikanlı tiplemesini. Kelime Farsça'dan dilimize geçmiştir. Yine serseri diye tanımlayacağımız başka bir muadil kelime de yine Farsça olup ser-kafa seri- ahmak, ahmak kafa anlamına gelmektedir.Bir başka görüşe göre sarsar şeklindeki Farça kökenden gelmektedir.

Zamana İstanbul Serserileri 


Bunların çoğuna artık mafya diyoruz. Bir çoğu silahla yada kesici aletlerle ortalıkta dolaşan suçlu tiplerdir.



Çizer: Kemal Yargıcı, kendisi dünyanın en şeker adamıdır. İlk vakitte Boğaz'da balık yenecek adamlar listemdedir. 

Yorumlar

bozbek dedi ki…
Külhaneybeyliği bayaa zor ve meşaketli birşeymiş. Günümüzde kullanıldığı anlamı ile de ilgisi yokmuş.

Yine birşey öğrendim :)
Unknown dedi ki…
ocak dediğin böyle olmalı. ne delikanlı insanlar, ne güzel adetler, bişeyler bişeyler gelmiş geçmiş diyoruz sadece.. iyi bloglar!
N.Narda dedi ki…
İskender Pala da Kater-i Matem'de böyle güzel yer vermiştir külhaniliğe :)
bilmediğim bir şey öğrendim yine sayende, bir de kabadayılar (gerçeklerini-şimdikine olduğu belirsizleri değil) ele alsan diyorum???!!!
Joujou dedi ki…
Bunu hep merak etmişimdir: Külhanbeyi ne demek diye... Sağolasın Bolat. ;)
pembe kekik dedi ki…
Bak bunu da öğrendim.Blog başlığınız çok güzel olmuş.Sevgiler:)
İki Kum Tanesi dedi ki…
Başlığı görünce bi tırstım :))) Sağolun bilgiler için. Çizerin ellerine sağlık , çok sevdim illüstrasyonu.
Ne sevimli bir külhanbeyi çizmiş çizer çok beyendim bu arada teşekkür ederim bizleri bilgilendirdiğin için.
Begonvilli Ev dedi ki…
İskender Pala'nın Katre-i Matem adlı romanında çok güzel anlatılır külhanbeylerin hayatı ve felsefeleri.
Kafe de Mola dedi ki…
Külhanbeyliler,şimdiki bağrı açık agalardan daha masum ve efendilermiş.Velhasıl ne varsa eskilerde vardı.Yeniler ya uymadı yada yanlış anladı.Mahvetti herşeyi.
En azından görevleri varmış,şimdiki boş gezenin boş kalfalarına duyurulur.
Teşekkürler Bolat :)
Blogger Bolat dedi ki…
Evet, özenilmemesi gereken bir durum, iyi bir şey sonradan dejenere olmuş :)
Blogger Bolat dedi ki…
Sonradan bozulmasaymış iyiymiş, sokakta kalan olmuyormuş en azından. Şimdi soğuktan donuyor sokakta yaşayan vatandaşlar:)
Blogger Bolat dedi ki…
İskerder Hocayı okumadım desem :(
Blogger Bolat dedi ki…
Aslında bu dayılık olayına değineceğim o başka bir müessese ama kabadayılıkla külhanilik aynı şey bugünkilerine İtalyan özentisi MAFIA demek lazım :)) ya da çete!
Blogger Bolat dedi ki…
Joujou, ayıptır söylemesi tarafıma bir tespih hediye edilmiştir :)) dışarıda asla tespih çekmeyi düşünmedim ama evde şöyle du bakim bu tespihi nasıl çekiyorlar diye denedim, omuzlar kendiliğinden çarpılıyor :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Evet, biraz külhani bir başlık oldu :))
Blogger Bolat dedi ki…
Sağolsun Kemal Yargıcı çizmiştir, çizgi animasyon üstadıdır, Ankarada öğrenciyken, baş animatör olup işleri yetiştiremediği için Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatları terk etmiş, sonra İstanbul'a gelip bitireyim bare şu okulu deyip Mimar Sinan Güzel Sanatları kazanmış ama onu da bitirmemiştir :) kendisi 10 numara adamlar listemdedir. ZDF, TRT, Sarkozy'nin TV5'ine filan animasyon yapmıştır...
Blogger Bolat dedi ki…
Esen, bir üstteki yorumda yazdım hakikaten işini beğendiğim bir arkadaşım çizmiştir :)bu işlerin piridir :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bego, okumadım Katre-i Matemi :(
Blogger Bolat dedi ki…
Bak ama onlarda son dönemlerde işi çok azıtmışlar da tarihe saygı ölenin arkasından konuşmayalım babından yazmadım :) onlarda zamanla zıvanadan çıkmışlar :))
Melange dedi ki…
Külhanbeyi olmanin da bir raconu varmis yani..:) simdikilere külhanbeyi deyip, esaslarina haksizlik etmeyelim o zaman ;)

Kemal Yargici'nin ellerine saglik, cok sevimli külhanbeyi
sağol ..bir şey daha öğrendim ben ikisinin ayrı olduğunu düşünmüştüm senin bu yazını okurken.. dayılık olayı üzerine yazacaklarını da büyük merakla beklemeye başladım bile.. teşekkürler..
MERVE dedi ki…
külhanbeyinin anlamını duymuştum da bu kadar ayrıntılı bilmiyordum :) ama o zamanın külhanbeyleri hiç değilse ateş karşısında açıyorlardı böğürlerini şimdikiler annesinin karnından böğrü açık çıkıyor.
Blogger Bolat dedi ki…
Evet birazcık öyle, her şeyin cılkını çıkarmışız yani :)ne külhanlar kaldı ne de külhan beyleri, şimdi çocuklar sokak çoğu(içim elvermiyor böyle demeye ama) oldu!
Blogger Bolat dedi ki…
Hehheee, doğuştan külhanbeyi yani :))
Stil Direktoru dedi ki…
Bana Külhaniye demek gerek o vakit .))
N.Narda dedi ki…
Zararın neresinden dönülse kardır derim:)
The Cat Hag dedi ki…
Love the photo! ;)

Hope things are well with you.


xoxo,
Addie
The Cat Hag
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Merhaba Bolat, cizim cidden cok guzel, yazin da cok bilgilendirici, eline saglik :)
Saadet dedi ki…
kelimeler zamanla nasıl da anlam değiştiriyor..
Saadet dedi ki…
merve yoruma bayıldım: )
seyabb dedi ki…
Külhanbeylerinin; ateş,ocak ve küllerle bağlantılı olabileceği hiç aklıma gelmemişti.Çok güzel keyif alarak okudum.Bir yakınımız onu sinirlendiren özünde kibar ama kabadayı vari tavırları olan birisi için" boşver yaaa Beyoğlu kabadayısı o "dedi.Yakınlarımdan birine sordum ne demek istediğini "içi boş kabadayı numarası yapan anlamında kullanıyor" dedi.Demek semt semt kabadayı durumu bu şekilde oluyor.GedikPaşa hamamı ve külhanbeyleri ....
Unknown dedi ki…
Hem öğretici, hem kısa, hem de fındıklı lokum gibi yumuşak, tatlı bir yazı. Yeni öğrendiğim şeyler sayfama bir giriş daha çıktı sayenizde.
Ne kadar eğlenceli bir yazı olmuş ,ayrıca çok da bilgi dolu ;)))
Joujou dedi ki…
:))) Sesli güldüm yeminle...
Blogger Bolat dedi ki…
Değil mi ama :)
Blogger Bolat dedi ki…
Evet dil yaşayan bir nesne Saadet :)
Blogger Bolat dedi ki…
Sağolsun Kemal Yargıcı'nın eseridir :)
Blogger Bolat dedi ki…
Aslında hep kibar olmalıyız ama bazen şirazemiz bozuluyor :)
Blogger Bolat dedi ki…
Evet, şöyle bir nara atın Galatada da tam olsun :)) stil diyorum, direktör diyorum :))
Blogger Bolat dedi ki…
Lokum dedin de kahve ile iyi giderdi şimdi:))
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim, harikasın :)
Blogger Bolat dedi ki…
Thanks, you are so polite :)
Emre Turanoğlu dedi ki…
Hısım, lokum tadında yazmışsın, hafta bitiyor. yazını simdiden haftanın en ilgi çekici yazısı olarak belirledim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim, beğenmenize çok sevindim :)
sevda s. dedi ki…
Bunu da öğrenmiş olduk, şimdiki şamatacı delikanlılardan epey farklılarmış yani :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi