Kale seni kiraya vereyim mi? Ver baba ver!


İstanbul’un bir ucunda Garipçe Köyü vardır. Eğer şehir canınızı sıkarsa atlayın arabanıza ya da arabanız yoksa Sarıyer’e gelip Belediye otobüsüyle Garipçe Köyü'ne gedin. Sarıyer tepelerine geldiğinizde bünyeniz huzur bulmaya başlayacak, gözünüz yeşile doyacak köye geldiğinizde “Aferin be Bolat” iyi ki postu yazmışsın deyip kulaklarımı çınlatacaksınız. Deniz orada, yeşil orada, köy orada, yerellik orada, tarih orada! Ceneviz Kalesi bakımsızlıktan bitmek üzere! Estambul'da gudubet apartmanlarla, milletin 1800'lü yıllarda dikmeye başladığı gökdelenlerle, 2012 yılında övünen bizler için, şehircilik, kültürel miras kavramları biraz uzak! Ben Garipçe’de şunu hissettim, bu köyde insanın ömrü uzar. "Garipçe köyünün adı da bir garip Bolat! Senden kelimelerin öyküsünü dinlemeye alıştık, de hele neden Garipçe’ymiş köyün adı."  Altına hücum devrinde taşı toprağı altındır diye İstanbul’a gelen Karadenizli garibanlar şehre gelip gerçeği gördüğünde “uşağım ha bu İstanbulda yaşanmaz da!" deyip şehrin Karadeniz kıyısına yerleşmelerinden dolayı bu köye Garipçe Köyü denmiştir. Hürriyette okumuştum Kültür ve Turizm Bakanlığı buradaki Ceneviz Kalesini 49 yıllığına kiraya verecekti, kültürel amaçlı kullanım için, fikir güzel ama kalenin restorasyonu için milyon dolarlar gerekli bu yatırımı sanat için dökecek adam bulunur mu Türkiye'de. Bulunur!  Güler Sabancı, Rahmi Koç, Ferit Şahenk, Hüsnü Özyeğin, Mehmet Emin Karamehmet, Pegasus'um Ali Sabancı'm siz yaparsınız bu işi ancak! Başımızda taşırız sizi!  Neyse efem biz dönelim Garipçe'ye: Madem gariban köylü İstanbul'dan kaçtı biz köylüye İstanbul'u götürelim babından üçüncü köprüyü Garipçe Köyüne dikiyoruz iyi mi? Kültür Bakanlığının 49 yıllığına özelleştirmek istediği Garipçe Kalesi için hazırladığı  Bilgi Föyü'ne  buradan bakabilirsiniz içinde güzel fotoğraflar da var.

Fotoğrafkaynak: korumakurulları.gov.tr

Yorumlar

çiço dedi ki…
ne güzel bir köşedir, bir kez gittim hatta kalede klip çekimi vardı, bende oynıyım dedim olmaz dediler hıh :):)
sonra hep yalnız gitmek istedim ama cesaret edemedim :) tırsak çiço
hatırladım balığının tadı çok lezizdi hııımmm
Blogger Bolat dedi ki…
Çiço senden güzelini bulacaklardı :)) bu arada biz de Moğolların "geri sar" klibinde onadık yahu :) Birgün beyoğlunda bir gru bir dakka diyor kimse tınmıyor, tam benim önümde biri beyfendi bir dakkanızı rica edebilir miyim? Et bakalım dedim bir klip çekimimiz var rol almak ister misiniz? İşinizi görecekse olur dedim 10 kişi filan varız. Durun klipte oynayacağız dedim ama klip kimindi yahu Ankaralı Namık filan olur millete sakız olmayalım. Moğollar denilince olay bitmiştir oynadık oldu walla :))
çiço dedi ki…
aaaa ne güzel bir anı :) plansız programsız hesapsız pat diye :) hemde Moğollar torunlara anlatılacakların arasına bir parça daha hehe :) izlicem merak ettim
Blogger Bolat dedi ki…
Çok ballıyımdır Ankara'da üniversitedeyken de bir dizi için figüranlık yaptımdı. Arkada top oynayan genç modunda, problem şu ki topa abanınca az kalsın kaç bin tl'lik ışıkları kırıyordum ama çok gerçekçi olmuşmuş, yönetmen dediydi. Sonra bir dizide oynadımdı ama o rol pek kısaydı be! Tiyatroya giriyorum..."aaa Selin diyorum" bu kadar. Arkadaş tam 20 kez çektiler :)) sanat hayatıma noktayı koydum :)) ama sanat benden kopamıyor ne diyeyim bu seferde Moğollar gel oyna abi özledik seni dediler :)))
çiço dedi ki…
Allah seni iyi etsin :)) kaderin senin meşhuuur etmek için çok uğraşmış halada devam ediyor sanırım :) ama geçmiş tecrübelerinin yanında geri sar hareketi çok başarılı iyiki kırmamışsın moğolları :):):)
şimdi buldum blogu ve kesinlikle takip etmeliyim :))

takipteyim bundan böyle
Blogger Bolat dedi ki…
Hoş geldiniz :)) ne iyi ettiniz. Bekliyoruz biz burada öyle geyik atıyor, mavra yapıyor kendi kendimize eğleniyoruz:))
canan beycan dedi ki…
Bolat inşallah bu kalenin 49 yıllığına Özelleştirilmesi meselesine Yabancılar sahip çıkmaz.:(
Blogger Bolat dedi ki…
Aman efem kim kiralarsa kiralasın resmen çürüyor, ölüyor kale :( bu kale sadece bizim malımız değil tüm dünyanın ortak tarih belleğidir :)
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, bir an seni Ankaralı Namık klibinde hayal ettim:))))))Arabada bin, evde beş bin diye bir şarkı var mıydı yahu????
RABİA SERTELİ dedi ki…
3 üncü köprü geçerse eğer köyün adını değiştirirler herhalde. Kaleye de sahip çıkarlar. Garipçe'lere gün doğar. Hayırlısı...
N.Narda dedi ki…
sizin meslek açık havada güzellik tarayıcılığı mı yahu?
sizi de çıkaramadık klipten :))Şarkıyı duyan Çamur ekranın önünde uçmaya başlıyor da:))
Blogger Bolat dedi ki…
Aman efenim nerdeeee :)) teşekkür ederim iltifat için :)
Blogger Bolat dedi ki…
Semi o klipte değil de ünlü halk ozanımız Ankaralı Namığın "Vekilime Afyondan Taze Taze Kaymak Lazım" adlı klibinde figüranlık yapabilirdim :) tövbe tövbe :)))) Bu Nihat Sırdar bizi bozdu :)
İki Kum Tanesi dedi ki…
Tv de izlemiştim, nefis bir yer gerçekten. Çok yazık. Ne olur insanlara hava alabilecekleri, huzur bulacakları yerler de ayırsalar, bitse bu tecavüz artık . O yüzden , mimlediğiniz sığınak alanları çok paylaşmayın derim. :)Sığınacak yer kalmayacak.
Blogger Bolat dedi ki…
Füsun diyorsun ki "eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürme" haklısın! Ama köprüyü üçüncü köprüyü ben işaret etmedim bilgin olsun :))
KARDEŞİM İNŞALLAH İSTANBUL'A GELİRSEK GÜZEL BİR YER ORALARADA UĞRARIZ TEŞEKKÜRLER.GEL KARDEŞ BU GEZMEYE SANA BİR TATLI İKRAM EDEYİM....
Blogger Bolat dedi ki…
Bekleriz efem gastronomi cennti burası :) yerden bol bir şey yok :)
Mutlu Eller dedi ki…
Bu arada bu kaçıncı denemem...hata verdi sürekli. Diyecektim ki, fotoğraflar güzel, manzara şahane ama kalenin durumu içler acısı:(
Kim olduğu önemli değil de birileri el atsa kurtulsa...
U.T dedi ki…
Manitayı alıp gitmek lazım :)
bozbek dedi ki…
Kahvaltısı yapmak pek keyiflidir Garipçe'de.
Kimseler bilmez pek ya o yüzden de severim böyle inziva yerlerini.
3. Köprü mü? şşşşş sus..güzel olan heryere yapıyorlar birşey zaten..orayı bıraksınlar bari..Kaleye yabancı sermaye sahip çıkmasın ama ben de istemem. :(
Blogger Bolat dedi ki…
Semi blogger'da sorun vardı sanırım :))
Blogger Bolat dedi ki…
İlle de manita olması gerekmez ama :)
Blogger Bolat dedi ki…
Ben kahvaltı yapmadım öğleyin balık yemiştik :))
Google earth sayesinde karış karış gezdiğim bir uydu haritam var ve onun sayesinde İstanbul'a yakın kaçabileceğimiz yerleri belirlemek için sabahlayıp kaç gece karış karış bakmışlığım fotolara=)Garipçe'yi öyle farketmiştim ve daha nice yerler var bir bilse herkes niteliği kalmaz diye korkuyorum;))Gitmiş görmüş önermiş biri olarak Garipçe'yi sizden de dinledikten sonra gidebiliriz eşimle bir gün neden olmasın.Çok uzattım dimi;))Kalın sağlıcakla=))
BENİM GÖZÜMDEN! dedi ki…
Garipçe'ye köprü yapmak kadar garipçe bir karar olamaz derdim daha önceleri,amma velakin Garipçe Kalesi ve Kulesi'nin turizme kazandırılmasına köylü de seviniyor,yani köylü bu projeden oldukça memnun..Her geçen gün akıl sağlığımızın yitip gittiği bir Ülkede olanları anlamaya çalışmak da garip çe:)
darkolivee dedi ki…
şu görünen tek kare bile bütün güzelliği anlatıyor, inşallah bir anda yığılma olmaz bu posttan sonra
ziraa ben İzmirden bile gelebilirim :)

sevgiler
miniamania dedi ki…
Bunca yıllık İstanbul'lu olarak zamanında iş güç koşmaca koşturmaca İstabul'u pek de tanımıyormuşum hayıflandım doğrusu. ve hep söylüyorum ya şaşıyorum bu birikime, ne diyeyim hep yaz e mi))
burcu dedi ki…
bula bula İstanbul'un geriye kalan son ormanlarının olduğu yeri buldular köprü dikecek.. ben doğdum doğalı sarıyerdeyim ve her şey gün geçtikçe dikilen villalarla mahvoluyor. eskiden biz zekeriyaköy ün suyunu içerdik içme suyu olarak şimdi üst kesimlere yapılan villaların kanalizasyonu bu bölgedeki sulara karışıyor. arıköy sitesinin kanalizasyonu kilyostan denize akıtılıyor üstelik site sakinleri vurdumduymazca site plajında hemen kanalizasyonun denize karıştığı yerin yakınında denize giriyor çoluk çocukla. bizdeki kentleşme, kentselleşme planları asla varolan güzellikleri korumaya yönelik değil daha çok varolanı yokedip sonra onu yeniden var etmek adına ihaleye vermekle alakalı sanırım. uzattım sanırım ama gerçekten sinir bozucu bir durum eskiden hacı osman bayırından çayırbaşına inince yüzüne denizin yeşilliğin ormanın mis kokusu çarpardı şimdiyse kalabalık ve trafik. köylerin dokusu yapılan villalarla bozuldu orada tarım ve hayvancılıkla uğraşan insan sayısıysa neredeyse kalmadı. kusura bakmayın çoook uzattım ama daha binlerce kelime edebilirim bu konuda sanırım. böyle güzel şeyler paylaştığınız için size çok çok teşekkürler.
Olé dedi ki…
Bolat bence koylu mutludur bu 3. kopru projesinden. Devir rant devri. :(
Unknown dedi ki…
I need translation piliiiiz! Nihat sirdar kim? sarkicimi? Ankarali Turgut vardi bi zamanlar Namik yenimi? eksik bilgi veriyonuz, itiraz ediyorum! :-D
Seda dedi ki…
4- 5 yıl önce Bütün Sarıyer'i gezip,Garipçe Köyünün çok yakınına kadar gidip,daha ileriye gitmemiştik..sonrasında tv de bir proğramda gördüğümde,tühlenmiştim keşke devam etseydik,köye kadar gitseydik diye..gerçekten çok güzel bir köy..
pembe kekik dedi ki…
Kalenin durumu vahim :( Böyle güzel yerleri keşfetmek için orada yaşayıp çevreyi de farketmek gerekiyor. İzmir'den Istanbul'a gelip de farkına varmak zor. Aklımın bir köşesine yazdım.Mutlu hafta sonları:)
Blogger Bolat dedi ki…
Az kalsın Ankaralı Namığın kuyusunu kazıyorduk, Ankara kültürümüzü iyidir ama bir yanlış yapmışız :( Şarkıcı Barışbaşak'ın dediği gibi eksik bilgi Vekilime Kaymak Lazım şarkısıs Ankaralı Turgut'unmuş :))) Kendime Ankaralı Halk Ozanlarını 1 hafta çalışma dersi veriyorum ceza olarak :))))
Blogger Bolat dedi ki…
Bu arada Nihat Sırdar Radyo Program sunucusudur :)) sayesinde bu şarkıyı her hafta 2 kez dinleriz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Yok efem neden uzatasınız sırf yorumlarını okuyan arkadaşlarımız var :)) bence güzel bir bahar sabahı gidip ağız tadıyla kahvaltı yapınız :))Sağlıcakla.
Blogger Bolat dedi ki…
"Garipçe'ye köprü yapmak kadar garipçe bir karar olamaz" tespitine aynen katılıyorum :))
Blogger Bolat dedi ki…
Gelin buyrun sizin içinde değişiklik olur hazır İKSV Festivali de başlamışken :)
Blogger Bolat dedi ki…
Üstat yazmaya çalışıyoruz sizler gibi değerli dostların değerli yorumları da bize cesaret veriyor :) geç kalmış sayılmazsınız Garipçe borcunuz olsun İstanbul'a :)
Blogger Bolat dedi ki…
Sariyer insanı rahattır koşturmacayı sevmez bende 5 yıl sariyerde oturdum oek severim :)) çok değerli dostlarımız vardı oralarda :)
Blogger Bolat dedi ki…
Ole acaba öyle midir? Öyle ise yandık :)
Blogger Bolat dedi ki…
Tavsiye ediyorum gidin kulaklarımı çınlatın hem İstanbul'da olacaksınız hem de şehir dışında hissedeceksiniz kendinizi :)
Blogger Bolat dedi ki…
Gelin mutlaka :) İzmir'e selamlar :)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ne kadar guzel bir yermis cidden. Hemen gitmek istedim, zaten Istanbulun herseyi gozumde tutuyor. Umarim saydigin kisiler duyar da el atar Ceneviz kalesine.
Nini Nileud dedi ki…
Ne kadar da güzel bir yer burası... Burnumun dibinde ama haberim yok. şimdi fırsatım olsa koşa koşa giderim. aşık oldum, çok sevdim!

öyle soğudum, uzaklaştım ki kalabalık şehirlerden... kaçmak istiyorum... hatta geçen yazdan beri Asos'da yaşamak istiyorum
Blogger Bolat dedi ki…
Umarım duyarlar yoksa kale tamamen göçecek bakımsızlıktan dehlizler pislik içinde! Baharda bambaşka olur Sarıyer köyleri tavsiye ederim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Kaçmak bir çözüm değil nini ama zaman zaman hepimiz o hisse kapılıyoruz :)) Asos da çok güzel yerdir geçen yıl gitmiş yine :))
Zeugma dedi ki…
Çok güzel bir tanıtım olmuş. Şahane bilgilendik yine..
Teşekkürler efendim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim paylaşmaya çalışıyoruz vakit buldukça :) yorum için teşekkür ederim, hep bekleriz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Thank you Wren :)
Unknown dedi ki…
hahahahaha bilmeden bi de ustune mi sormusum? bak yaaa! Ankarali Turgut'u nereden hatirladigimi hatirlayamiyorum bir turlu ama elktro saz caliyordu degil mi?
Biraktik guzelim Garipler koyunu actigimiz muhabbete bak! Konu izdirapli bir konu oldugu icin geyige bagladik gibime geliyor :-s
istanbul dedi ki…
"Kültürel Miras" şimdi yeni moda kültürel peyzaj çevresinin öğeleriyle birlikte bir bütünlük arz ettiğini söylerler. Ceneviz kalesi eğer kiralanırsa, kiralayan şirket kazanç sağlamak için şık bir restaurant yapması gerekecek ancak çevresi de restauranta hitap etmesi lazım manzara doyumsuz ama o köyün varlığı hitap kitlesini etkiler. O zaman köyünde çehresini değiştirmek için çalışmlara başlatılacak alttan alttan dönüşüm projeleri bura da devreye girecek "peyzaj" hükmü ölecek. Bazen orda unutlsa daha iyi olur demiyor değilim hani... bilen birileri İstanbul aşıkları gidip görsün köyün kahvesinde bir çay içsin gelsin ama ne yazıkki yapıların eskimemesi için kullanılması da şart ama amacına uygun kullanımı. Ülke olarak en büyük hatamız restore edilen yerlerde sonradan amacına uygun olarak topluma açamamız. Medreselerin sağlık ocağı olup da kapıdan girmeyin cihazları kapıları tekrar kırarak sade basit kapılarla kültürünü bozarak da olmaz. Baya sıkıntılı sorunlar en iyisi Garipçe köylüsü onlar daha iyi bilir nasıl işleteciliğini
sevda s. dedi ki…
Garipçe yakınlarına yaşayan bir arkadaşım var, orada yaşasam ömrüm uzardı dedim, yok burda da erken ölenler var dedi :) Ben yaşasam kesin ömrüm uzardı, denize uzak bir noktadayım, orada en fazla yarım saat yürüsen denizi görüyorsun otur karşısında su akar deli bakar misali bak bak karadenize :)
Çok güzel bir yer ama uzun zamandır gitmiyorum bu aralar gitmek lazım :)
Blogger Bolat dedi ki…
Üstadım ne olursa olsun yeter ki şu harabe ve metruk halinden bir an önce kurtulsun böyle giderse hiç bir şey kalmayacak, nasıl yalılar teker teker yakıldıysa buralarda da aynı şeyler olabilir! Yazık. Restorasyon konusunda sizinle hem fikirim Vakıflar Genel Müdürlüğünün mallarına sahip çıkması lazım. Herkes kafasına göre tadilat yapmasın!
Blogger Bolat dedi ki…
Böyle güzel bir ülkede yaşamayı bilmiyoruz maalesef :(
Caner Cangül dedi ki…
Garipçe Kalesi'nin filan eski fotoğraflarını şurada toplamıştım Bolat. Henüz görmediyseniz şaşırtıcı gelebilir.
http://istanbulfotograflari.blogspot.com/2011/10/garipce.html
ya da burada,
https://picasaweb.google.com/102358549153107478316/Garipce
Blogger Bolat dedi ki…
Caner, eline sağlık ben çok şaşırdım! Arada çok fark var!
Pembe Kabuk dedi ki…
Eşimin Koç Üniversitesinden mezun olması nedeniyle sık sık gittiği ve özlediği bir yer Sarıyer ve Garipçe köyü...geçtiğimiz c.tesi ben ilk defa gittim....gerçekten doğallığı bozulmamış, son derece sakin, İstanbuldan bi kaç saatliğine de olsa uzaklaşmak huzurlu bir duygu...sevgiler...
Adsız dedi ki…
Ahh istanbul..
O kadar güzel yerleri var ki çoğu bakımsızlıktan ölüyor. Garipçe gidip görmek istediğim yerler arasında, sevgiler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı