Kaldır Kafanı!

Kıtalar arası kuş göçü  zamanı geldi. Gömen kuşlar artık Afrika ve Anadolu’dan Avrupa’ya doğru göç ederken İstanbul semalarından geçecekler. Haziran ortasına kadar kafanızı İstanbul semalarına doğru kaldırırsanız göçmen kuşların Avrupa’ya dönüşünü görebilirsiniz. Ben de elimde dürbünüm kâh Koç Üniversitesi kavşağında, kâh Çamlıca Tepesinde bazen de Küçükçekmece ya da Büyükçekmece Göl kenarlarında olabilirim. İstanbul her anlamda göçmenlere vatan olmuştur, kuşlara bile olduğuna göre size neden olmasın! İnsanlar içinde yaşadıkları şehirlere çeşitli anlamlar yüklemişler. Bir zamanlar Haydarpaşa Garı’nın Boğaz’a bakan kapısından çıkan gurbet kuşları, elinde bavulu ya da çuvalında battaniyesi  “seni yenecağam İstanbul” derken onu bir pehlivan ya da canavara mı benzetirdi! Belki yenenler olmuştur ve göçmen kuşların çocukları bu bloğu okurken  “yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından” şarkısıyla onu aşkına benzetiyordur. Ya da aşktan darma duman olmuş bir arkadaşım  “İstanbul İstanbul olalı hiç görmedi böyle keder” derken çektiği aşk ızdırabı için İstanbul ‘u şahit gösteriyordur. Tarih ve siyasetçiler için Saltanat şehri olan İstanbul kimimiz için sadece ekmek kapısıdır. Kim bilir!

Yorumlar

rapsodistanbul dedi ki…
Çok keyifli bir yazı olmuş,tebrikler. :)
seyabb dedi ki…
Bir zamanlar Haydarpaşa Garı’nın Boğaz’a bakan kapısından çıkan gurbet kuşları, elinde bavulu ya da çuvalında battaniyesi “seni yenecağam İstanbul” derken onu bir pehlivan ya da canavara mı benzetirdi
MUHTEŞEM...
Caner Cangül dedi ki…
Göç anındaki kuşları ilk gördüğüm anı seviyorum. İstanbul ve kuş göçleri üzerine dün yazmıştım, denk gelmiş Bolat. goo.gl/cmutj
gülümse dedi ki…
tam bir görsel şölen olacak desene:)
N.Narda dedi ki…
Şimdi Bolat bey,sizin bu İstanbulunuza var ya,geçen sene gelecektim ilk, kısmet olmadı. (ayıplamak yok,bu yaşa kadar görmedik diye, kısmet bu:))Bu nisanda planlıyorum çeşitli sebeplerden, ama ikinci mühim ziyaret sebebim senin bu yazıların olacak,memnun kalmazsam İstanbul'dan bak neler yazacağım blogumda:p
Ne güzel bende göç zamanlarında kuşları izlemeyi sevenlerdenim.Demek yine göç zamanı geldi.İstanbul benim için nedir diye düşündürdünüz beni.Burda doğup büyümüş ve yaşayan biri olarak çok anlamı var benim için..
euphrates dedi ki…
Başım gökyüzünde Sığırcık kuşlarını beklediğim şu günlerde ne güzel oldu bu yazın Bolat.
Yapmayı istediğim şeyler listemin (çok uzun bu liste) içinde işin erbaplarından bu gözlem işini öğrenmek var. Dağcılık, trekking yanında tam manasında kuşları tanımak - akabinde ağaçları bir çırpıda söylemek konusunda yardıma ihtiyacım var. Uzman kişilere yönlendirme konusunda yardım isteyeceğim bu yorumun sonunda senden de. İstedim, oldu. :)
Klavyene, aklına sağlık!
İki Kum Tanesi dedi ki…
Burada da göç başladı. Ama genelde sığırcık. Dürbünle bakmak hiç aklıma gelmemişti. İyi fikir. Belki farklı türler görürüm.
Bu arada ödevimi yaptım. Bilgilerinize arz ederim.
http://fusunt.blogspot.com/2012/03/bolat-ve-mimleri.html
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkürler güzel yorum için :)
Blogger Bolat dedi ki…
Seni yenecaaam İstambul :))
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle öyle olacak yeter ki güzelliğin farkında olalım:)
Blogger Bolat dedi ki…
Buyrun, gelin bekleriz:)
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle güzel yazı olmuş tebrikler Caner:)
Blogger Bolat dedi ki…
Şanslısınız, ben henüz 20 yıllık İstanbulluyum :)
Blogger Bolat dedi ki…
Güzel ben size bir liste yapayım efem, kesinlikle güzel hobidir gözlem ama size fotoğraf makinasına patlar diyecektim ki çektiğiniz fotoları hatırladım:)
Blogger Bolat dedi ki…
Dürbünün tek sakıncası var, polis size gelip kimsin sen kimi gözlüyorsun derse şaşma :)) buna yol kazası denir.
euphrates dedi ki…
Pazartesi masamda olsun liste Bolat. ;)
Haha, gördüm mübalanızı yine efenim, lakin bir konuda haklısınız teleobjektif almam lazım. Şen kalın.
İki Kum Tanesi dedi ki…
Bolat öğretti desem kurtaramaz mıyım durumu :))
kuşların göçü keyifli.. bahar geldiiii.. diye çığlık atası getiriyor insana..

amma ekmek parası uğruna edilen göçler var ya .. işte onlar hüngür hüngür ağlatıyor..güz yağmurlarından beter..
Stil Direktoru dedi ki…
Hacı sen harcanma bu alemde valla bak diyorum ben sana sen gibi gündeme inceden değinen pek kişi yok. Göçten öte bizler bakmakla görmek arasında ki farkı farketsek keşke nerdeee .(
Nuraycatasarimlar dedi ki…
Biz balkondan geceleri gezintiye çıkan fare ailesini gözetlemekten gökyüzüne bakmamışız,iki minik yavruları var :) Bilgilendiren ve eğlendiren bir post olmuş tebrikler,mimle ilgili bir post hazırladım ziyaret etmek isterseniz http://nuraycatasarimlar.blogspot.com/2012/03/kagt-deyip-gecmeyin-mimlendim.html
Kum Tanesi dedi ki…
Bolat Bey, kus gözlemciligi ile 7-8 senedir ugrastigimdan yazinizi ilgi ile okudum. Gercekten güzel bir yazi olmus. Özellikle yazi sonunda verdiginiz sarki isimlerinin bazi insanlara Istanbulun ne ifade edebildigi hususu ise bana iki ayri tanidigimi hatirlatti. Sanki onlar icin yazmissiniz dedim kendi kendime. Emeginize saglik!
çiço dedi ki…
sebebi ne olursa olsun zamanla kana karışan zehir gibi istanbul, aşık eder insanı kendine, anlamadan hayranı olursun, zamanla çekip gidesin gelir, korkarsın, cesaret eder gidersin, uğramadan edemezsin, kuşların o muhteşem göç dansı gibidir gelişlerin bütün duyguları biriktirir tüketir sıfırlanır ve tekrarlarsın :)
insanı mutlu eden anlardandır bencede kuşların göç anları :) sevgiler :)
Blogger Bolat dedi ki…
Evet, umarım herkes vatanında mutlu, mesut yaşar :)
Blogger Bolat dedi ki…
Karnıma ağrı girdi gülmekten :)) teşekkürler.
Blogger Bolat dedi ki…
Efenim derhal ziyaret ediliyor :)
Blogger Bolat dedi ki…
İsssssssssssssstannnnnnnnnnnnnnnnbuuuuul, bekle bizi İstanbul :))
Blogger Bolat dedi ki…
Gitmesin kimse çalışalım yiyelim içelim :) teşekkürler Çiço
Moda Sihiri dedi ki…
Cok keyifli bir yazi olmus. Tebrikler izlemedeyim ;)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Bolat nedense bu yazin beni okul caglarima goturdu, eylul ayinda yazin son demlerini kumsalda yasarken, Marmara kiyilarindanki yazlikta, goc eden kuslari izlerdik, bir de sacimizi cekerdik, uzarmis sozde. Hem yazin tam bitmesini istemez hem de Istanbulu ve okulu, kis hayatini duzenini de ozlerdim bir yandan. Iste o anlari dusundurdu bu yazi bana.
Blogger Bolat dedi ki…
Şuanda ofisimdeki odamda sümbül var ben de onu görünce seni hatırladım sonra baktım ki yorum bırakmışsın Aylin :))Kuşlardan ne farkımız var bir oradayız bir burada ama mutluysak sorun yok :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim, güzel yorumunuz için :)
Blogger Bolat dedi ki…
Yelkovan, İKGT ve Trakuş adresleri rehberin olsun :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı