Simit şehirlidir!

Türk toplumu son yıllarda birçok dualiteyi aynı anda yaşıyor, yerel-golabal, muhafazakâr-laik, modern-geleneksel.  Bir arkadaşım “köyden kente göç oldu, dolayısıyla bu simit olayında patlama oldu" diyerek simide köylü muamelesi yapınca gönlüm buna razı olmadı. Simidin hakkını simide vermek amacıyla bu postu yazıyorum. Bu tespit kesinlikle yanlıştır, simit şehirli bir yiyecektir. Simit kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir “beyaz un” demektir. Semiz ile aynı kökten gelmiştir yani şişmanlıkla doğrudan bağlantılıdır.  Birçok etimolog simit’in Rumca kökenli olduğu iddia etse de bu doğru değildir. Simit adının Smiti'den (İzmit) geldiği yönündeki söylentilerde pek cılız kalır. Yunanistan’da kimse simide simit demez “kuluri” der. Sırplar, Bulgarlar bile simide gevrek derler! Dolasıyla fazla açıklamaya lüzum yoktur simit Estambul’ludur. Simit ile şişmanlık arasında da inceden bir bağ kuralım. Mesela biraz kilo alınca bel kısmımızdaki halkalara simit der geçeriz. Direksiyon simidinin simitle hiç ilgisi yoktur. Eskiden simide halka-i simit denirmiş, şimdilerde sadece simit diyoruz. Sürekli yoğunlaşan iş hayatında daralan zamanın imdadına simit yetişir ve İstanbullunun özellikle sabahları can simididir rahatlatır. Simit çulsuzun, yolsuzun, öğrencinin, fakirin, çalışanın, patronun dostudur. Simit, çayla bir araya gelir vapura binerse bunun adı İstanbul olur, coşku olur martı olur.

Fotoğraf Kaynak: Uludağsözlük

Yorumlar

dayatmalarda kayboluş dedi ki…
ve eşittir ben olur.. sabahları sadece.. diğer saatleri isteyen alabilir..
16 Nisan 2012 01:26
Blogger Bolat dedi ki…
Evet, hele de simit sıcaksa yanında çay varsa, krem peynir ise kahvaltı olayın tavan yapması demektir :)
16 Nisan 2012 01:30
Nuraycatasarimlar dedi ki…
Bazıları fukara kebabı simit desede :))),bir simit 4 dilim ekmeğe eşitsede :)) uzun zamandır yiyemiyorum nedenmi çünkü buranın simitleri taş gibi ve lezzetsiz:( Sadece çarşıya çıktığımda fırın var ordan alıyorum .Devrek simidi nefisti onlarda bozdular .Anneme gittiğimde mahallenin simitçisinden alıyorum o harika kahvaltılar süper,ah nede dertliymişim meğer simitten yana :)) Unutmadan Ankara'nın simidi nefistir :))
16 Nisan 2012 01:38
Blogger Bolat dedi ki…
Evet neden yazmayı unuttum acaba? Evet güzeldir Ankara simidi hatta Merzifon simidi de güzeldir yeri gelmişken belirteyim :)
16 Nisan 2012 01:40
Joujou dedi ki…
Ankara'nın simidinin orjinali pekmezle yapılırmış eskiden. Üzerine o koyu rengi veren pekmezmiş. Ancak son yıllarda pekmezle falan uğraşmadan, şekerli bir şurup kaplıyorlar. Dolayısıyla, evet simit güzel ama eski tadı yok arkadaş!
16 Nisan 2012 01:51
Joujou dedi ki…
Çok oluyorum biliyorum ama bir de yanında anne reçeli olsa? Vişne falan hani?
16 Nisan 2012 01:52
Unknown dedi ki…
Cok fena hazirlanicam Bolat, yandin vallahi! Olcay'i da katicam yanima... cok hain planlarim var :-)))
16 Nisan 2012 02:32
Yasemin Kokulu Bir Hayat dedi ki…
bencede sımıt cok eskılerden berı var,hatta ben kucukken hatırlıorum sokak aralarında halkacılar gecerdı alırdık ne lezzetlıydı:)
bu arada mımledım belkı yapmazsın ama canın saolsun:)
16 Nisan 2012 03:00
Naz dedi ki…
Gevrege simit dendigini ilkkez Istanbul'a gelince ogrenmistim:) o ogrencilik yillarimin kurtaricisi olmustu ama simit saraylari cikti tadi bozuldu sanki:(
16 Nisan 2012 06:00
Ebygale dedi ki…
17 yıl İstanbul'un simidine doyduktan sonra tanıştım Ankara simidiyle, önce kara kuru, yanık yanık geldi ama sonra öyle bir alıştım ki bağımlılık yaptı, 5 yıl da onu tattıktan sonra pek lezzetli bulmadığım Bursa simidini tatmaya başladım, 10 yıldır bu simidi yiyorum ama onun da formu değişti geçen yıllarla, İstanbul simidine benzetmeye başladılar. Arada İstanbul'a gidip gelirken tattığım ve tadına bayıldığım Yalova simidini de atlamamam lazım tabi, hepsinin tadı, görüntüsü farklı ama hepsi yenilesi..Yazdıklarına katılıyorum Bolat simit kesinlikle şehirli:))
16 Nisan 2012 08:36
çiço dedi ki…
memleketini bilmem ama sokak simidi pastahane simidinden daha güzeldir onu bilirim :):):)
16 Nisan 2012 09:22
Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
İzmit'in simidi... bi kere. Diye ortaya çıkarmışım. Ama demek ki daha gerçekçi ki Ankara unutulmuş, İzmit unutulmamış. :) :)
Dediğiniz gibi, çay, yanında krem peynir. Ve o sıcak simit. Olsada şimdi yesem..
16 Nisan 2012 09:49
Hümeyra'nın denizi dedi ki…
İzmir'de gevrektir adı,kumruyla başa baş gider satış grafiği.Her sabah yemekten keyif aldığım,susamlarının her bir tanesini parmaklarımla toplayarak ziyan etmediğim kahvaltımdır benim.Hele içine beyaz peynir ve maydonoz koyulursa ziyafet olur adı.Bu kadar bahsetmişken öğle yemeğinde de mi simit yesem acaba :)
16 Nisan 2012 11:29
Mutlu Eller dedi ki…
Arapça`dan geldiğini hiç düşünmemiştim. Gene kafamızı meşgul etmeyi başardın Bolat:)
Bu arada sağ üstte yenilediğin sözü beğendim. Herkese yumuşak bir yastık diliyorum:)
16 Nisan 2012 11:46
pembe kekik dedi ki…
İzmir'de gevrek deniyor ve harika oluyor ama Istanbul simidinin hakkını yemeyelim.Pazar kahvaltıların da mutlaka yerim.
16 Nisan 2012 12:09
Ozlemaki dedi ki…
Çömez öğrenciliğimin Ankara'daki ilk yılında, Kızılay'da bir tezgaha yanaşıp "bir gevrek, bir peynir" istediğimde, "Burası İzmir değil" cevabını almıştım. O zamana kadar sadece İzmir'de simite gevrek dendiğini bilmiyordum.
Bu arada gevrek/simit, kuluriyi bin kere sollar lezzet bakımından. Türkler bu konuda daha başarılı.
16 Nisan 2012 12:11
Unknown dedi ki…
Cenevre'ye gelenlere ismarlanan bir seydir. Firinda isitilip kahvaltida itinayla yenir.
16 Nisan 2012 12:30
Melange dedi ki…
simit Istanbul'dur :))
16 Nisan 2012 12:41
İki Kum Tanesi dedi ki…
Ankara simidi en bi güzelidir bence. :)Bu akşam üstü hemen alına :)
16 Nisan 2012 13:31
pembelideniz dedi ki…
"Simit, çayla bir araya gelir vapura binerse bunun adı İstanbul olur, coşku olur martı olur."

Sıcacık bir yazı. Başarılar...
16 Nisan 2012 13:32
Gulsen dedi ki…
tuzu o kadar fazla ki bunu bir yerlere bildirmek lazım
16 Nisan 2012 13:33
Gulsen dedi ki…
Simit Samsun da yenir diyerek nokta koymak istiyorum
16 Nisan 2012 13:34
Gulsen dedi ki…
evet evet merzifonun hem simidi hem pidesi olağanüstüdür
16 Nisan 2012 13:36
YAŞAMSAL GANİMETLER dedi ki…
=))Tam simit ve çayla ilgili geçen haftaki fotolarımı yayınladım bir bakınıyım kim ne yapmış ne etmiş derken simitli bir postaya daha denk geldim..Ağzının tadını bilen,hayatın tadını bilen için çay, simit ,peynir harikadır..;D
16 Nisan 2012 14:31
Olé dedi ki…
Siz orda simit muhabbeti yapin, bizim burda canimiz ceksin :((
16 Nisan 2012 16:18
RABİA SERTELİ dedi ki…
Benim zamanımda sabah işe giderken evden acele çıkılmışsa poğça, börek veya yağlı açma alınır, işyerinde bir bardak çay eşliğinde afiyetle yenirdi. İkindi çayının yanında ise sokaktan geçen-akşam simidi diye bağıran-satıcıdan veya en yakın simit fırınından alınmış mis gibi bol susamlı çıtır simit, tabağınızdaki beyaz veya kaşar peyniri ile birlikte yine ince belli bir bardak çay eşliğinde severek yenirdi. Simide lezzetini veren üzerine sürülen pekmezdir. Simit kesinlikle şehirlidir.
16 Nisan 2012 16:46
hayatintadinabakanlar dedi ki…
Bide Gaziantep - Kilis taraflarında ince bulgura da simit derler neden acep?

Bu arada simit benim başlıca besin kaynaklarımdan biridir, özellikle Beylikdüzünde Beylik pazarının hemen yanıbaşındaki Altın Ekmek fırını simit konusunda oldukca başarılı :) :)
16 Nisan 2012 17:32
Blogger Bolat dedi ki…
Joujou nerden aklıma düşürdün dolaba baktım yok, canım çekti köşeye çıkıp almam lazım :))
16 Nisan 2012 21:56
Blogger Bolat dedi ki…
Üstat Vedat Milor gitmişti hahiki Ankara simitçisine sanki orada pekmezle yapıldığı görmüştüm :))
16 Nisan 2012 21:57
Blogger Bolat dedi ki…
Tırımm tırım tırııımmmmm :)) beklemeye başladım :)) tedirgin ve merak içimdeyim :))
16 Nisan 2012 21:59
Blogger Bolat dedi ki…
Yaparız elbet bir mim biricit :)) ben o halkalardan görmedim sanki Biricit, kandil simidi gibi bir şey mi?
16 Nisan 2012 22:00
Blogger Bolat dedi ki…
Simidi duymuşken dahi yiyebilirsin çok lezzetlidir çünkü :) Bu simit dünyalarının, simit saraylarının, simit evlerinin, simide daha özen göstermeleri lazım :)
16 Nisan 2012 22:02
Blogger Bolat dedi ki…
Ankara Cebecideyken okey masasının vazgeçilmeziydi sonra Yüksel Caddesindeki kahvelerin müdavimi olduk, okulu kahvelerde bitirdik, simit bizim mezuniyetin şahididir :))
16 Nisan 2012 22:05
Blogger Bolat dedi ki…
Hepsi güzel değildir Çiço taş gibi olanları vardır varsa dolgunu kırar :))
16 Nisan 2012 22:06
Blogger Bolat dedi ki…
İzmit simidini tavsiyen üzerine haftaya bir proje sunumu için gideceğim İzmitte deneyeceğim beğenmezsen, ekşirim ona göre :))
16 Nisan 2012 22:07
Blogger Bolat dedi ki…
Hümeyra, canın ne zaman çekerse o zaman yersin :)) ama ben sabahları özellikle pazarları tercih ediyorum :))
16 Nisan 2012 22:08
Blogger Bolat dedi ki…
Semi, herkese temiz bir vicdan dilerim, ama vicdan sahibi insanı mumla arar olduk!
16 Nisan 2012 22:09
Blogger Bolat dedi ki…
Hiç bir zaman gevrek demedim ama Merzifonda simit satan çocukların " simiiiiiit alaaaan tazeeee gevrek simiiit" dediklerini hatırlıyorum :)
16 Nisan 2012 22:10
Blogger Bolat dedi ki…
Özlemaki, sen entelektüel mirası sağlam bir simitçiye rastlamışsın, ben olsam ancak gevrek gevrek gülerdim sana:)) inan 2 yıl önce öğrendim İzmirlilerin simide gevrek dediğini :))
16 Nisan 2012 22:13
Blogger Bolat dedi ki…
Doktor, kilo yapar haberin olsun :)) hem bize üç beyazdan sakının diyorsunuz hem de beyaz undan simidi tercih ediyorsunuz :))
16 Nisan 2012 22:14
Blogger Bolat dedi ki…
Beşiktaş iskelesinde Kadıköy vapuru beklenir kapılar açılınca kantin tarafından bir masa kapılır, çay simit ikisine eşlik gazete felekten bir an çalınır :))
16 Nisan 2012 22:16
Blogger Bolat dedi ki…
Tamam tamam Ankara ilk gidişte Selanik Caddesinde smit yemek şarta oldu :))
16 Nisan 2012 22:18
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederiz efem hoş geldiniz :))
16 Nisan 2012 22:19
Blogger Bolat dedi ki…
Simitte tuz yoğun olmaz diye biliyorum ben ama :))
16 Nisan 2012 22:20
Blogger Bolat dedi ki…
Samsun, Modern pazarda oturan ablama selam söyleyeyim ben o zaman :))
16 Nisan 2012 22:21
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle :) benim için de pazarların kahvaltı zenginliğidir :))Bebek kıtır kıtır yemiş sanki o simitleri :))
16 Nisan 2012 22:23
Gulsen dedi ki…
ben den selam olsun 1984-1087 de 56 larda oturan abladan dersin :))
16 Nisan 2012 22:23
Blogger Bolat dedi ki…
İste yeter ki Ole :) kargo ile gönderelim :))
16 Nisan 2012 22:24
Gulsen dedi ki…
ben sıfır tuz diyetindeyim her şey tuzlu geliyor bana :))
16 Nisan 2012 22:24
Blogger Bolat dedi ki…
Ben son 1 ay boyunca sabahları zeytinli açma yiyince inanın 4 kilo aldım :(( yuh diyeceksiniz ama açma ile ilişkimi bitirdim 2 si gitti :)) yaşasın simit :))
16 Nisan 2012 22:26
Blogger Bolat dedi ki…
Sözlük anlamına en uygun olan şekliyle kullanmış canım Anetep'im :)) Pazar'a hiç gitmedikm ama tatmak için not ediyorum :)) o fırından bizim köşedede var :) aynı işletme mi acaba?
16 Nisan 2012 22:29
Nuraycatasarimlar dedi ki…
Bübülderesi Bahar sokakta simit fırını vardır orda pekmezle yaparlar ve nefistir koyu renktir üstelik nerdenmi biliyorum kayınvalidem karşı apartmanda oturur ordan simit alır kahvaltı ederiz .Vedat Miloru orayamı göndersek:))))
16 Nisan 2012 23:37
annemahsustan dedi ki…
Hehehe Merzifon'lu olarak atlayayım hemen, Cook güzeldir çok:)) sevgiler...
17 Nisan 2012 00:02
Unknown dedi ki…
Bakarmisin yalniz, sirf gurbet kuslari degil herkes dusmus yorumlara!!! Herkesin ortak bam teline dokunmayi biliyorsun demek oluyor sevgili arkadasim, bravo yane! :-D
17 Nisan 2012 02:08
Unknown dedi ki…
Ohom, unlem isaretlerini birakiyorum, tepine tepine guluyorum bu yoruma!
17 Nisan 2012 02:10
Unknown dedi ki…
Taraf tutmayalim rutfennn! Ole'yi simitle kandiramazsin, planlara devam....
17 Nisan 2012 02:13
Unknown dedi ki…
Aklima gelmisken Kipris'ta irmige simit derler. Hani bil yani :-)
17 Nisan 2012 02:14
Blogger Bolat dedi ki…
İlk defa senden duymuş oluyorum bu irmik olayını, o yüzden yorumlardan da fevkalade bilgileriniyoruz arkadaşım:) simidin hakkını simide verebildiysek ne mutlu bize :))
17 Nisan 2012 08:27
! incebellibardak dedi ki…
bizim buralarda da (eskişehir'de), asıl simit eskişehirindir derler, bizi mi yediler senelerce acaba :) simit çay efsanedir ama simt-ayranın da hakkını yememek lazım, ortaokul lise yıllarımın tuzlu yoldaşları :))
17 Nisan 2012 22:50
Caner Cangül dedi ki…
Valla Bolat, Simit Ankara'da yenir, İstanbul'da martılara yedirilir. :) Şu Kievistan'da simit bulamadım henüz. İstanbul'a geldiğimde martılara atarken kendim de yiyeceğim :)
17 Nisan 2012 22:55
hayatintadinabakanlar dedi ki…
Akademia center in karsısında da var aynısından o olabilir mi?
18 Nisan 2012 08:59
Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
Tamam. Ama beğenirsiniz diye tahmin ediyorum.
Hem çeşidi de boldur. (:
18 Nisan 2012 16:47
Adsız dedi ki…
simit bizdendir, candır. ayrıca hatırladığım kadarıyla istanbul'un resmi yiyeceği seçilmemişmiydi? neden başka şehirler sahipleniyor? :)
19 Nisan 2012 17:36
Ferhat Bayram dedi ki…
resme bakarak canim cekti bea :)

www.ferhatbayram.blogspot.com
20 Nisan 2012 13:13
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Son cumlenin guzelligi Bolat, sen siir de yaziyorsundur belki : ) Detayli kelime analizi icin de sagol. Allahtan bugun oglen buzluktan cikip isitilan simidimi yedim yumurtanin sarisina banarak, yoksa simdi cok feci canim cekecekti : )
24 Nisan 2012 00:29
Biyolojikanne dedi ki…
Bunun bir İstanbul bloğu olduğunun farkındayım fakat Ankara'nın simidi İstanbulunkine on basar demek istiyorum konuyla alakası olmasa da:))
25 Nisan 2012 17:50
sevdaninsokagi dedi ki…
istanbul demek simit demek, simit demek Tophane demek. 70'lerde en iyi simiti ben Tophane'de yerdim. istanbul'dan başka yerde yok böyle bir lezzet.
Blogunuzu çok sevdim ve kesinlikle izleyeceğim.
18 Ocak 2013 20:49
sevdaninsokagi dedi ki…
İstanbul demek simit demek. Simit demek Tophane demek. Simitin en güzelini 70'lerde Tophane'de yerdik. istanbul simitinin tadı bambaşka.
Blogunuzu çok sevdim. kesinlikle izlemeye alıyorum.
18 Ocak 2013 20:53

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Resim
Hadımköy ismi nereden geliyor? Hadımköy ismini duyanınız var mı,  bilmiyorum. Bildiğin köy ama yolu izi berbat, sanayi taşındığı için mecburen gelişecek. Eee, nerden aklına geldi Hadımköy? Dün gazetelerden okuduğum  hadım edilen 100 İngiliz pedofil(sübyancı) haberini okuyunca ben de İstanbul’un Hadımköy’ünü yazayım istedim. Birkaç kez gittim. Umarım oralarda çalışmak durumunda kalmazsınız .  Hadımköy mü? Hadimköy mü? Hadımköy ismi aslında bir dil kazası ürünüdür ya da bizim cehaletimizin ürettiği garip bir isimdir. Hadımköy’ün gerçek ismi “Hadim Köy” dür yani a’nın üzerinde şapka vardır. Hadim: hizmet eden hizmetliye verilmiş köy anlamında kullanılır.   Kelime hazinemiz pek geniş ve araştırma ve tarihe merakımızla “vay beeaa” dedirtecek bir seviyede olunca orada bir hadım baba varmış işte hadım babanın köyü anlamında “Hadımköy” denmiştir, şeklinde yazıvermişiz. Hadımköy  nerededir? Istıranca dağlarının eteklerinde Sofya çıkışından az beride!...
Devamını göster »

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Beylikdüzü'nde Yaşamak İstanbul'da oturduğum semtleri sıralayacak olursam, Üsküdar-Beylerbeyi, Beşiktaş-Hattat Tahsin, Sarıyer, Başakşehir-4 Etap ve Beylikdüzü gittikçe İstanbul'dan uzaklaştığımın farkıydayım. Şimdi sırada Silivri mi var Bolat? Sonra Kapıkule'den kaçımıza tekmeyi vuracaklar mı! Beylikdüzü sittin tane sitesinin yer aldığı bir İstanbul ilçesidir. Orada yetişen çocuklar karın yatay yağdığını sanır. Şehir merkezinden genellikle 3 derece soğuktur. Eğer işiniz Beylikdüzü dışındaysa ömrünüz yollarda geçecek demektir. Beylikdüzü'nde oturursan İstanbul'u, Boğazı, Beşiktaş'ı, Tarihi Yarımadayı çok özlersin. Mahalle kültürü'nü yaşatan tek şey sokak köpekleri ve kedilerdir. Elimizle besleriz, severiz hayvanları. Ömrümün en çetin en güzel kışını Beylikdüzü'nde yaşadım. Eğer ölmeden önce yapılacak listesi yaparsam İstanbul'da ulaşım deyince ibreti alem için en tepeye koyacağım ilçe Beylikdüzü olurdu. Beylikdüzü İlçesinin Tarihi ...
Devamını göster »

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Resim
Zaman akıp gidiyor dur demek olmaz   Zaman hızla akıp gidiyor. Yine geldik bir Ramazan ayının başına. Şimdiden tüm blogger arkadaşlarımın Ramazanını kutluyorum. Ülkemiz, milletimiz, devletimiz ve geleceğimiz için hayırlı olsun. Ramazan gelmeden son balık yemeğimi de yaptım. 5M Migros’a uğradım tezgâhlar boş, av yasağı var, hemen karşısında Real’e uğradım orada da öyle bir akıbete uğradım. Tam balık tezgâhından ayrılacakken buzlara yatırılmış Vatozları gördüm, biri al diğerini alma olmaz ayıp olmasın diye ikisini birden aldım. Vatoz nasıl bir balık türüdür? Sırtlarında mahmuzu olan, kıkırdaksı kemikli, kanat uçları akordeon şeklinde kılçıklı, kalkana benzer tadı olan, kumda yaşayan bir balık türüdür. Ülkemizde pek yenilmediği için Avrupa’da tüketilir. Denizlerimizde vatoz bulunur, hatta 300 kiloluk bir vatoz yakalanıp sergilenmiştir. Duyduk duymadık demeyin. Vatoz aldım evde isyan var! Evet, Vatozları aldım eve geldim. Evde İsyan var arkadaş. Vatoz yenir mi?...
Devamını göster »