Şimdi ah ben ne yapsam!


Hani bazı şarkılar vardır tek kelime bilmesen de ne dediğini verdiği hissi iliklerinde hissedersin, tek kelime Fransızca bilmeyen biri olarak Marc Aryan tarafından söylenen “İstanbul” şarkısı benim açımdan böyledir. Mark Aryan Malatya kökenli Ermeni ailenin Fransa’da doğmuş evladıdır. Asıl adı Henry Markarian’dır. Okul yılları başarısızlık ve hastalık içinde geçse de yılmamıştır. Yıllar sonra anavatanı Anadolu ve İstanbul için şarkılar yazıp İstanbul deyince ağzından ikinci İstanbul çıkan yüreği büyük adamdır ve her İstanbullu tarafından bilinmesi gereken bir adamdır. Hürmetle kendisini anıyorum. İstanbul şarkısını belki dinlemişsinizdir fakat ben size onun Estambul "Moda yolunda"  adlı şarkısını özellikle tavsiye ederim. 

Yorumlar

beste dedi ki…
fizy only available in Turkey dedi dinleyemedim sarkiyi!
2 Eylül 2012 20:32
siyah kuğu dedi ki…
Deniz kenarında balık ekmek yiyesim var:))
2 Eylül 2012 20:38
N.Narda dedi ki…
ne mi yapcan sayın İstanbul'un blogunun sahibi, onu bunu geçcen, üşenmiycen, bize - biz istanbula ilk kez yolu düşceklere 6-7 güne sığacak şekilde bi "görmeden gitme,gidersen ölümü gör bak" tadında bir yazı şey etcen. Artık evvelsi yazılarından bi kolaj mı yaparsın, yeni bir kısa list mi çıkarırsın, orası sana kalmış:)Eh, ne demiş büyük türk ataları; isteyenin bir yüzü kara,yazmayanın iki :)))
2 Eylül 2012 21:23
İki Kum Tanesi dedi ki…
Şu an bir video izliyorum, aklıma sen geldin Bolat. İzlemiş olabileceğini düşümsemde, kalan ihtimali düşünerek sana öneride bulunacağım.

http://www.youtube.com/watch?v=4-M5JVR1JlM&feature=player_embedded#!


Şarkı önerilerini dinleyeceğim. :)
2 Eylül 2012 21:55
Blogger Bolat dedi ki…
Youtube üzerinde Marc Aryan İstanbul yazıp rahatlıkla dinlersiniz :)
2 Eylül 2012 22:14
Blogger Bolat dedi ki…
Sezon açıldı gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz :)
2 Eylül 2012 22:14
Blogger Bolat dedi ki…
Yaparız elbette :))
2 Eylül 2012 22:15
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim, elimizde dürbün vardır ama millet böyle bir uğraşa pek vakıf olamadığı için zaman zaman röntgenci olarak algılanmamak için tepemizden akıp giden kuşlara bakamıyoruz! Video için teşekkür ederim, ilk defa izledim ama aynı mekanda çok kez gözlem yaptım :)
2 Eylül 2012 22:16
pembelideniz dedi ki…
Bu bu çok güzel oldu bu :)

Bayıldım!

Artık gün içinde kaç kez Marc Aryan diğer aratacağım bilmiyorum :)

Fikrine sağlık
2 Eylül 2012 22:48
Adsız dedi ki…
bir tek İstanbul'u duyarak tüm şarkıyı anlamak..
2 Eylül 2012 23:26
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederimama güzel söylemiyormu adam :) hattazamanın da az çalışmamışFecri Ebcioğlu, Ajda Pekkan filan Adamo zamanlarında :)
3 Eylül 2012 00:37
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle öyle, biri bize tercüme eder belki hayrına :))
3 Eylül 2012 00:38
Unknown dedi ki…
Buyruuuun!
http://www.turkishclass.com/forumTitle_36395
3 Eylül 2012 04:48
Gulsen dedi ki…
şahane :)
3 Eylül 2012 11:22
Blogger Bolat dedi ki…
saygı ile selamlıyorum seni güzel insan :) bu arada Viken' e de selamlarımı iletiyorum :)
3 Eylül 2012 14:06
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle şahane :)) bir ara Marc Aryan yüzünden kırık Türkçe ile konuşmak moda olmuş :)
3 Eylül 2012 14:08
Mutlu Eller dedi ki…
Ac, dinle Istanbul'u özle diyorsun yani:))
4 Eylül 2012 00:26
Unknown dedi ki…
Aleykum selaaaaam! Biz de seni selamliyoruz guzelim, eminim Viken'in de haberi yok bu seker amcadan :-)
4 Eylül 2012 05:44
Blogger Bolat dedi ki…
Özlememek mümkün mü sence Semiii :))
4 Eylül 2012 13:39
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Istanbul sarkisini duymustum, su anda dinliyorum. digeri fizy de acilmadi, sadece TR de varmis fizy, sonra youtube da bakicam.
21 Eylül 2012 11:34

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Resim
Hadımköy ismi nereden geliyor? Hadımköy ismini duyanınız var mı,  bilmiyorum. Bildiğin köy ama yolu izi berbat, sanayi taşındığı için mecburen gelişecek. Eee, nerden aklına geldi Hadımköy? Dün gazetelerden okuduğum  hadım edilen 100 İngiliz pedofil(sübyancı) haberini okuyunca ben de İstanbul’un Hadımköy’ünü yazayım istedim. Birkaç kez gittim. Umarım oralarda çalışmak durumunda kalmazsınız .  Hadımköy mü? Hadimköy mü? Hadımköy ismi aslında bir dil kazası ürünüdür ya da bizim cehaletimizin ürettiği garip bir isimdir. Hadımköy’ün gerçek ismi “Hadim Köy” dür yani a’nın üzerinde şapka vardır. Hadim: hizmet eden hizmetliye verilmiş köy anlamında kullanılır.   Kelime hazinemiz pek geniş ve araştırma ve tarihe merakımızla “vay beeaa” dedirtecek bir seviyede olunca orada bir hadım baba varmış işte hadım babanın köyü anlamında “Hadımköy” denmiştir, şeklinde yazıvermişiz. Hadımköy  nerededir? Istıranca dağlarının eteklerinde Sofya çıkışından az beride!  Fatih Üniversitesi H
Devamını göster »

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Resim
Zaman akıp gidiyor dur demek olmaz   Zaman hızla akıp gidiyor. Yine geldik bir Ramazan ayının başına. Şimdiden tüm blogger arkadaşlarımın Ramazanını kutluyorum. Ülkemiz, milletimiz, devletimiz ve geleceğimiz için hayırlı olsun. Ramazan gelmeden son balık yemeğimi de yaptım. 5M Migros’a uğradım tezgâhlar boş, av yasağı var, hemen karşısında Real’e uğradım orada da öyle bir akıbete uğradım. Tam balık tezgâhından ayrılacakken buzlara yatırılmış Vatozları gördüm, biri al diğerini alma olmaz ayıp olmasın diye ikisini birden aldım. Vatoz nasıl bir balık türüdür? Sırtlarında mahmuzu olan, kıkırdaksı kemikli, kanat uçları akordeon şeklinde kılçıklı, kalkana benzer tadı olan, kumda yaşayan bir balık türüdür. Ülkemizde pek yenilmediği için Avrupa’da tüketilir. Denizlerimizde vatoz bulunur, hatta 300 kiloluk bir vatoz yakalanıp sergilenmiştir. Duyduk duymadık demeyin. Vatoz aldım evde isyan var! Evet, Vatozları aldım eve geldim. Evde İsyan var arkadaş. Vatoz yenir mi? Üle
Devamını göster »

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı

Resim
  B logger Bolat'ın Azman İstavritle bayramlaşması Blogger Bolat Azman İstavriti Balık mevsimindeyiz, İstanbul tezgahları Kerbela'ya dönmüş arkadaş. Canım çok sıtkın! Geçen balıkçımı arayıp bir kucak ağlayınca adam bana dedi ki : "ne vereyim abime!" Dedim ki abi, tezgahta hamsi istavrit, don muş uskumru, çipura, levrek dışında balık görmek istiyorum. Serçe parmağımdan küçük barbun avlayan balıkçı Aradan iki gün geçti aradı : "Blogger Bolat, tezgah canlandı gel!" Üşenmeden giyindim çıktım, vardım bizim balıkçıya! Abi, yine aynı balıklar, hamsi, istavrit, çip ura, levrek, somun, üstüne bir de barbun gelmiş ama barbun denmez ona başka bir ülkede avlasan cinayetten tutuklarlar adamı! Serçe par mağımdan küçük, garibimin üzerinde pul bile oluşmamış düşünün denizi nasıl trollediyse ahlaksız balıkçılar! Daha fazla bozmayayım ağzımı! Balıkçı'nın Blogger Bolat'a sürprizi Lafı uzatmayalım, ortada büyük bir fecaat var. Bıraksam bir kaç kelam
Devamını göster »