Huzuru Aramak
İstanbul’un koşturmacasında arkadaşlarla
Kadıköy’de buluştuk. Vakit ayırmak o kadar zor hale geldi ki. Herkese vakit
lazım. Hepimizin ilgileneceği işi gücü, evi barkı, çoluğu çocuğu var. Lakin
doymak bilmeyen iştahımız dost meclisleri kurmadan huzura ermiyor. Huzur
dediysem bir asa bir sopa ya da ne bileyim bir tas pirinçle lotus pozisyonunda ommmm
yaparak sukünet bulmak değildi. Kadıköy’de buluştuk ve muhabbeti koyulaştırdık.
Eve dönüyoruz önümüzde biri
kaza yapmış araçlar sol şeride geçiyor. Bir araç yavru bir köpeğe çarpış. Köpek
olduğunu görünce bastı gitti. Sen insan mısın be adam! Bari al da kenara koy
yavrucağı. Bu nasıl bir gün böyle!
Belli ki köpek ölmeden
karşıya geçti. Ve tekrar annesine ya da alıştığı mekâna dönmek istedi, tıpkı
senin, benim, bizim gibi. Ama bariyerler izin vermedi. Belki de saatlerce yolun
bitmesini bekledi, belki de bir boşluk bulurum diye yol boyunca koştu durdu. Ama
o yol bitmedi. Yola atlarsa ezileceği tahmin edebiliyordu. Ama şansını denedi!
Olmadı güzel köpek olmadı.
Olmadı yavru köpeğim olmadı! O kahrolası kilometrelerce uzanan yolda bizden
başka yaşayanların olduğu mühendislerimiz, mimarlarımız, kamu yöneticilerimiz
hesap etmedi. Ve hesap etmeyecek.
Hâlbuki belirli mesafelerde
hayvanların da karşıya geçeceği alt geçitler yapılamaz mı? Bu coğrafyada sadece
biz mi yaşıyoruz! Hadi bunu şehirde yapmıyorsunuz. Bir gün zank diye otobanla
böldüğünüz o coğrafyalarda hayvanların karşıya nasıl geçeceği hiç aklınıza
gelmez mi? Vicdan, biraz şefkat, biraz merhamet yahu!
Fotoğrafa bakın, insanlık görün, medeniyet görün, şevkat, merhamet görün kamu yöneticileri.
Bugün, Estambul’da bir araç
köpeği öldürdü. Ve o köpeğin bir ağlayanı olmadı. Hesap soranı da olmayacak!
Mahkeme de yok! Güle güle yavru köpeğim güle güle. Güle güle güzel köpek güle
güle!
Fotoğraf Kaynak: Viktoria Daily Photo
Yorumlar
içim parcalanıyo böyle şeyler görünce, okuyunca, duyunca..
Yorum Gönder