Ağzınla Kuş Tutsan Yaranamazasın
Kültür A.Ş., tarafından
yayınlanan İstanbul'un 100'ü serisini beğeniyorum. Son kitap tam bana göre.
Nedir bu kitap sevgisi Bolat! "Ağzın kulaklarında" evet, aynen öyle,
etimoloji tutkumu bilen için sıradan bir sevinçtir.
Kültür A.Ş tarafından yayınlanan son kitabın adı "İstanbul’un
100 Deyimi"
Masalların, efsanelerin,
tarihi olayların kaynaklık ettiği, günlük konuşmalarımızda sıklıkla
kullandığımız, dilimize zenginlik katan 100 deyimi, ilginç hikayeleri ile
birlikte tek kitapta topladı. “İstanbul’un 100 Deyimi” isimli kitap,
İstanbul’da yaşanmış olayların, İstanbul’da yaşamış tarihi kişiliklerin konu
olduğu deyimlerin anlamlarını ve ortaya çıkış hikâyelerini içeriyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Çilem Tercüman tarafından kaleme alınan kitap, kültürel değerlerimiz hakkında ipuçları vermenin yanı sıra Türkçenin güzelliklerini bir kez daha hatırlatıyor.
Ağzınla Kuş Tutsan Nafile
Ağzınla Kuş Tutsan
Nafile “Kişinin kendini yahut yaptığı işi beğendirememesi” anlamında kullanılan
“ağzınla kuş tutsan nafile” deyiminin ortaya çıkışı, kaynaklarda şu hikâyeyle
nakledilmektedir: Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü dönemlerinde, Fransa ile her
alanda iyi ilişkilerin kurulduğu yıllarda bir gün, Topkapı Sarayı’nda huzura
kabul edilmeyi bekleyen Fransa elçisi, işinin çok önemli ve acele olduğunu
söyleyerek kızlarağasını kendisini bir an önce içeri alması için ikna etmeye
çalışır ve buna karşılık şu cevabı alır:
- Şevketli padişahımız bugün çok hiddetli. Biraz önce külahından tavşanlar çıkaran, alev alev yanan çubukları ağzında söndüren, havaya uçurduğu kuşu birkaç sözüyle geri döndürüp ağzıyla ayaklarından yakalayan hünerli bir hokkabazı dahi huzurundan kovdu. Senin anlayacağın, ağzınla kuş tutsan nafile, ama yine de büyük bir hünerin varsa söyle, zat-ı şahaneye arz edeyim.
Fotoğraf Kaynak:
discopistanbul.com
Yorumlar
Yorum Gönder