İstanbul'da şiddet Kültürü, Pogrom ve Blogger'lar
Blogger'ların da topluma karşı sorumlulukları var
Blogger'lar olarak, topluma karşı bazı
sorumluluklarımız var. Olayları nasıl gördüğümüzü, dünyaya hangi pencerelerden
baktığımızı zaman zaman paylaşmalıyız, faklılıklar zenginliğimiz olmalı.
Şirin görünmek için "nalına da vur mıhına da vur" şeklinde ortalama bir yazı yazmam! Katılıp katılmamak size kalmış ben düşünce dünyamı anlatıyorum. Bu
yazdıklarım doğru ve makbuldür diye bir iddiam hiç olmadı, olamaz da! Ben siyasetçi değilim, sadece siyasetçiler hata yapmaz. Ben her dem hatalı bir insanım!
Yitip giden gencecik hayaller ve insanı ölüme gönderenler
Bugün bir haber okudum. Haberde, Boğaziçi’nde sosyoloji mastırı yapan parlak, idealist
bir genç eline silah alıp Kobani'ye savaşmaya gitmiş
ve orada IŞİD'e karşı savaşırken hayatını kaybetmiş. Anne ve babasının halini düşünemiyorum, Allah sabır versin.
Bu gencimiz için İstanbul Boğaziçi
Üniversitesi'nde anma toplantısı düzenleniyor. Bir partinin eş başkanı orada, o
gencimiz gibi düşünen insanlar var kısa bir anma toplantısı...
Beylik bazı laflar, süslü cümleler bir gencin hayatının baharında yitip gitmesi
için yeterli mi?
Bolat, durum anlaşıldı! Bu yazı biraz ağır beni kasar diyorsan, eyvallah, anlayışla karşılıyor sana şimdilik daha neşeli bir yazıda görüşmek üzere güle güle diyorum.
İstanbul'da yaşanan kobani eylemleri ve pogrom!
Toplum gergin! Biliyorsunuz Kobani diğer adıyla Aynel Arap'ta yaşanan feci olaylarını bahane eden gruplar siyasetin sorumsuz çağrılarıyla sokakları savaş alanına çevirdi. İstanbul'da vatandaşın can güvenliği sorunu oluştu. Sultanbeyli'de taş attıkları bir berberi öldürdüler, oysa hiç tanımıyorlardı, berber esnafıydı! Arabası yakılan bir insan kalp krizinden öldü! Olaylar 40'ın üzerinde cana maloldu!
Siyasetçi topu hep taca atıyor! Ama sen onu didindi, ben bunu
yaptım...Sen şucusun yok sen busun...
Kıvırtmadan kısaca vatandaş sadeliğinde söyleyeyim buna
"vandalizm" diyorlar!
Paralize olmuş sorumsuz siyasetçiler!
Gencecik çocukları savaşa göndermek isteyen
paralize olmuş siyaset, düşünme yeteneğini kaybetmiş durumda! Sorumsuzlar ve
bence vandalizm ruhuna da sahipler!
Esnafın dükkanını, Kızılay'ın kan araçlarını, kamu binalarını, okulları,
bankaları, dükkanları yakmanın hatta daha da ileri gidip müzeyi yakıp
yağmalamanın başka bir mantığı olmaz. Adınızda demokrasi kelimesinin olması bu
olayları demokrasiyle bağlamanızı yardımcı olmaz.
İçinde yaşadığın ülkenin kutsallarına saldırmak, bayrak yakma ve Atatürk büstü yakma saplantısı
İçinde yaşadığınız ülkenin kutsalı sayılan
bayrağını yakmak o devletin kurucusunun büstlerini yakmakla, demokratik eylem
hakkı arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir! Mesele zıvanadan çıkınca insan
düşünme yeteneğini kaybediyor, diye düşünüyorum!
Sorumsuz, ruhsuz , insana kıymet vermeyen
siyasetin ülkemizde geldiği durum belli. Kurban bayramında, kurban eti
dağıtmaya giden gencecik çocukları benim gibi düşünmüyor diye katletmeye itenleri lanetlemek lazım!
Kendi milliyetinden insanlara veya başka düşünceye sahip insanlara pogrom uygulamak
Sakallı diye bir insanı IŞİD'ci diye
damgalayıp silahla vurmak, 16 yaşında bir çocuğu bir binanın bilmem kaçıncı katından atılması bununla da yetinilmeyip,
başının taşla ezilmesinin, nasıl bir sosyalizm veya devrim anlayışına sığdığını
anlamış değiliz. AKP'li diye bir
belediyeyi yakmak nasıl bir ruh halidir!
Sokağı terörize eden bu gruplara siyaset
yapan insanların içinde bulunduğu durumu düşünün. Artık evde öldürün, yakın,
yıkın mı diyorlar nedir?
Hata yaptık! Vatandaşımızı birbirine
kırdıttık demek kimsenin değerini düşürmez! Türk siyaseti gibi Kürt siyaseti de
maalesef tiranlaşıyor! Üzüm üzüme baka baka kararıyor diyorlar!
İstanbul'da şiddet olayları ve İstanbul pogromu
Bu toplum Birinci Dünya Savaşı yıllarında
Ermeni vatandaşlara ve 6-7 Eylül'de Rum vatandaşlara karşı yapılan pogromları
görmüş ve bundan iğrenmiştir. Zaman zaman Doğu Anadolu'da da tersine bir durum
olmuş Ermeniler Türklere karşı pogrom uygulamışlardır. Diyarbakır'da ve
Bingöl'de yaşananları pogrom olarak ifade etmek yanlış olmaz.
Yine bu toplum Kıbrıslı Rumların Türklere
uyguladığı pogromu görmüş ve bunları hafızasına
işlemiştir. Dolayısı ile Türk toplumun sokağa çıkması bıçak kemiği
geçmeden mümkün olmuyor. İyi ki de öyle oluyor!
Türkler sokağa çıkıyor Taksim Olayları
Asıl facia Türklerin sokağa çıkması olur ki
bu Türkiye için bir fetret dönemi olabilir. Bakınız Gaziantep'te çok feci
olayların kıyısından dönülmüştür.
Gezi olaylarında Türklerin sokağa çıktığında
otoritenin nasıl kaybolduğu gördük. Polislerin nasıl camı çerçeveyi kapatıp adeta saklanmaya
çalıştığını, öfkenin dinmesini beklemeye başladığını gözlerimle gördüm. İçinde olduğumuz metrobüsü durduran protestocuların camları, nasıl tuz
buz ettiğini bizzat o metrobüsün içinde yaşadım.
Dolayısı ile macera aramak için sokağa
çıkmanın, sokaklarda hak aramanın meşru sebepleri olmadıkça sokaklarda eylem
yapmanın tehlikelerini bizzat yaşadım. Polisin attığı biber gazından
boğulacakken yine polisin yardımıyla nefes almaya başladım.
Dolayısıyla, öfke ile oynamanın öfkeyi
köpürtmenin sonuçları çok ağır.
Öfke siyaseti ve kayıkçı kavgası
Küçük enişte misali tutmayın bizi IŞİD'i
tükürüğümüzle boğarız. Açın kapıları savaşmaya gidecek binlerce gencimiz var
diye efelenmenin kimseye yararı yok!
IŞİD ile savaşmaya giden gençlerden yeni bir terörist organizasyon doğarsa şaşırmam! Al birini vur ötekine! Terörist teröriste karşı vatandaş hepsine karşı! Eğer gidecekseniz o sınırların nasıl delik deşik olduğunu her gün
binlerce insanın o sınırdan geçtiğini biliyoruz. Gider savaşırsınız! Yaşama hakkı olan binlerce
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını ve onların gencecik çocuğunu göndermek yerine
kendiniz örnek teşkil edecek şekilde gider kendiniz savaşırsınız! Kendi
canınızdan kendiniz sorumlu olursunuz, el alemin çocuğunun canı patlıcan değil,
onlara sebep olamazsınız!
Biraz sorumluluk, biraz vicdan! Barış içinde
kardeşçe bir dünya diliyorum. Milliyetçilik kisvesi altında yapılan yerel
faşizm insanı içten zehirleyen bir düşüncedir. Kimsenin annesini ve babasını
seçme hakkı yok! Bana göre her millet makbul ve iyi millettir. Kötü olan, vahşi
olan, barbar olan, vandal olan bir milliyet veya millet değil insanın
kendisidir.
Her türlü faşist duygu bizlerden ırak olsun.
Pogrom Nedir?
Pogrom Rusça
kökenli bir kelimedir. Rusya’da Yahudi toplumunu 20.yy başında yapılan katliamları
ifade etmek için kullanılmıştır. Pogrom'un geniş anlamı. “Dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba
karşı yapılan şiddet hareketleri” için kullanılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder