Ey Kürt Gençliği Vatan Sana Emanet!

Genel seçime giderken İstanbul siyaseti

Malum şu aralar 2015 Haziran Genel Seçimlerine doğru giriyoruz. İstanbul'da seçim çalışmaları çok yoğun. İstanbul'un bir çok ilçesinde bu seçim çalışmalarını gözlemleme imkânım oldu.

Şöyle düşündüm onca blog post yazdım suya sabuna dokunmayan! Bari şimdi zülfü-yare dokunalım! Yoksa yazının konusu gibi olacağım

Gözlerinin feri kaçmış dedelerle ninelerle siyaset yapmak

İstanbul'da yapılan siyassetle ilgili İlk gözlemim şudur, partiler 50 yaş ve üzeri insanlarla çalışıyor. Bazen o kadar yaşlı teyzeleri orada görüyorum ki ayağa kalkmaya mecalleri yok! Sadece HDP için bunu söyleyemeyiz. Siyasi çalışmanın hakkını sadece onlar veriyor! Yaşlılar siyaset yapmamalı sonucu çıkarılmasın buradan.

Ateş gibi parlayan HDP gençliği

Fikirlerinden pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim HDP’yi takdir ediyorum. Çünkü HDP gençliği sokakta. Ateş gibi çalışıyorlar. Broşür dağıtırken gözünüzün içine bakıyorlar. Belli ki çok politize olmuşlar. Ne yaptıklarının farkındalar! Kime hizmet ettiklerini biliyorlar. Vatan, millet  duyguları Türk gençliğinden kat kat yüksek. Kullandıkları barış dilini zamanla geliştirirlerse iktidar ortağı olmaları an meselesi.

Peki Bolat efendi onlar da bu memkeletin insanı onlar Türk gençliğinden sayılmaz mı? Sayılmaz. Çünkü kendilerini  Kürt hissettiklerini Türk hissetmediklerini söylüyorlar. Millet olmak his meselesi. Yani zorla  kimseye Türk diyecek halimiz de yok ayrıca! Elbette onlar da bu memleketin insanı.

Gelecekte HDP'ye kimler oy verebilir?

Ermeniler, Rumlar ve diğer azınlıklar etnik olarak Türk de olsa işçi sınıfı, kadınların feminizme yakın olan kısmı, LGBT'ler. Hatta şiddet dilini bırakırlar, ilkel milliyetçilikten arınırlarsa ülkenin geleceği için bir çok insan oy verebilir.

Kendileri primitif milliyetçilik yaptıkları halde kendi oy tabanından daha büyük bir çoğunluk Kürt vatandaşımız HDP'ye oy vermiyor! Bunu da HDP düşünsün!

Atatürk yaşasaydı Türk gençliği için oturur ağlardı!

Bugün Atatürk yaşasaydı Türk gençliğinin durumuna bakıp ağlardı diye düşünüyorum. Çünkü Türk gençliği hala Atatürk'ün mirasını yiyor o mirasın üzerine taş koymuş değil. Çünkü Türk gençliğinin vatan, millet duyguları erozyona uğramış. Kazanda yavaş yavaş pişen kurbağa gibi. Türk gençliği siyaset yerine kafede, sosyal medyada haz peşinde, sokakta siyaset yapmak, okumak, meydanların kokusunu almak yerine müptelası olduğu internetle, cep telefonuyla başarı arıyor!

Türk gençliği siyaseti neden sevmiyor?

Türk gençliği siyaseti sevmiyor çünkü siyasetten uzaklaşılması için binbir türlü propoganda yapılıyor bilinçli olarak. Burada medyanın ve ailelerin günahı büyük. Çünkü aileler istiyor ki benim çocuğum suya sabuna dokunmadan refah içinde yaşasın! Türk gençliği bırakın siyasi çalışmalara katılmayı mensubiyetini hissettiği(çoğunun mensubiyet duygusundan da bir haber olduğunu düşünüyorum) partinin standına selam vermeyi dahi çok görüyor.

Çünkü Türk gençliği siyasetten uzaklaştırıldı. Anti siyaset propagandası yapıldı Gazeteciler akıllı, siyasetçiler akılsız, aydınlar haklı siyasetçiler haksız, siyaset pis, siyaset kirli siyasete girilmemeli, aman ha uzak durun siyasetten. Bir partinin mensubu olmayın! 

Kürt gençliği Türk gençliği’nin siyasetteki yerini doldurdu

Türk gençleri haz peşinde, Kürt gençleri siyasette harıl harıl çalışıyorlar. Türk gençliği siyasetteki yerini yavaş yavaş Kürt gençliğine bırakıyor. Ey Türk gençliği "başarı" kafede fosur fosur sigara içenin, geyik yapanın değil sahada taşın altına elini koyanındır. Bu kafayla gidersen sonunda sefilleri oynayacağın kesindir bilesin!

Kürt gençliğinin tek dezavantajı şiddetle bağlantılı geçmişi ve halkı irrite eden sokak eylemleri, bunu da kullandıkları barış dili ilezamanla sileceklerini düşünüyorum.

Ey Türk gençliği sakın siyaset yapma!

Ey Türk gençliği sakın siyaset yapma! Ye iç gez toz! Siyaseti başkası yapsın, sen sadece cebini düşün, kariyerini düşün, sen haz peşinde koş, sen şikayet et! İktidara Kürt gençliği geçsin senin önünü açsın! Sen vatanla, milletle uğraşma Kürt gençliği senin adına bunları da yapar! 

Sen like’la, tweetle, beğen elindeki telefondan kafanı kaldırma!

Okumayan, dünyaya dair söyleyeceği bir şey olmayan Türk gençliği kendi ülkesinin yönetimini elleriyle kürt gençliğine emanet ediyor. Neden? Çünkü, akıllı Türk gençliğine göre siyaset kirli, siyaset pis! Okumak, siyaset yapıp ülkeyi yönetmek yerine şikâyet etmek kolay.

Türkiye'nin umudu Kürt gençliği'nde

O zaman Türkiye'nin umudu Kürt gençliğinde inşallah onlarda paralize olmuş yapılardan arınırlar;  buram buram vandalizm kokan  eylemlerden sakınırlar; Türkiye'yi kendi ülkesi olarak görürler ve Türkiye onların elinde geleceğe yükselir!

Yani dostlar Apocu gençlik bu kafayla giderse Türk gençliğini siyasetten siler! 

İstanbul sokakları bunu söylüyor. Gözlerinin feri kaçmış amcalarla, teyzelerle siyaset zor dostum zor! Dur bakalım Blogger Bolat, ben Kürdüm ama kendimi Türk gibi hissediyorum kendimi Türk gençliği kategorisine koyuyorum diyen olursa onlar içinde eyvallah burada bahsi geçen Türk gençliği kavramı etnik bir niteleme değil, etnik bir sıfat değildir aslen, Çeçen, Çerkez, Arap, Kürt, Abaza, Laz, Boşnak, Arnavut olabilirsin ama kendini Türk hissediyorsan ne mutlu buna benim diyeceğim bir şey olamaz!