Öldürülen Meşhur Blogger ve Blog Yazarları Anısına
Öldürülen Bloggerlar Anısına |
İstanbul sokaklarında çeteler yeniden baş gösteriyor
Ota..B..ka cezan kesen RTÜK mafya dizilerine bir şey diyemediği içindir ki eline tespit alan yeni yetmeler sokakta rajon kesme peşinde! Mafya üyeliği övünülecek bir şey değildir.
İstanbul’un en önemli sorunu uyuşturucu
İstanbul Fatih’te uyuşturucu satmadığı için öldürülen
bir çocuğun annesinin “benim oğlum tabutlara sığamadı…” feryadı yüreğimi
burktu. İstanbul terör örgütlerinin ve insan kaçakçılığı ve uyuşturucu pazarı haline geldiği bir il
oldu.
Mülteci kenti İstanbul
İstanbul parkları mülteciler nedeniyle çadır kentlere
dönüştü. Zavallı mültecilerin yapacağı başka bir şey olmadığı için onlara her zaman
toleranslıyım. Afrikalılar, Etiyopyalılar, Nijeryalılar, Suriyeliler,
Iraklılar, Afganlar…. Doğudan batıya müthiş bir göç, İstanbul yeni dünyaya
geçişte son nokta! Umut kapısı.
İstanbul, her dönemde zulümden kaçan insanlara kapısını açtı, Yahudilere, Beyaz Ruslara, Araplara, Acemlere kısaca herkese… Mültecilere iyi davran İstanbul.
Herkesin teröristi kendine sempatik
Bir vatandaş olarak İstanbul sokaklarında elinde
kalaşnikoflu insanları görünce dehşete kapılıyorum. Herkes kendi meşrebine göre
militanına sahip çıkıyor. Kimisi PKK ile aşk yaşıyor kimisi IŞİD’le...Al birini vur ötekine!
Geç gelen adalet adalet değildir
Ülkede adalet geç gelen adalet noktasında. En sıradan davaların
dahi sonuçlanması 3 yılı aşıyor. Vatandaş olarak ben adaletten ümidimi kesmiş
bulunuyorum. Güçlünün adaleti yönlendirdiği bir ülkede yaşamak utanç verici.
Bir blogger olarak şu anki ve gelecekteki Sayın Başbakana sesleniyorum. Ülkede adalet çürümüş! İlk işiniz adalet sistemini düzeltmek olmalı! Biliyorsunuz geç gelen adalet zaten adalet değildir!
Dilde barış elde balta
İletişim artıkça dünya daralıyor mu bilemedim. Ülkemin
kan gölüne döndürülmesi yerel milliyetçiliğin hortlaması, barış projesi olarak
gördüğüm HDP’nin de paralize olmuş, şiddete meyyal grupların ekseninden çıkamaması beni
umutsuzluğa sürükledi. Dolayısı ile birkaç blog post önce övgüler dizdiğim HDP’li
post için sizlerden özür diliyorum. Şahsen beni hayal kırıklığına uğrattılar. Ama dünya böyle en azından ben doğmatik bir insan değilim. Hatamı görünce hata yapmışım diyebiliyorum!.
Dünyada saldırıya uğrayan bloggerlar var
Şiddet ortamında bir kötü haber de Bagledeş’ten geldi. Niloy
Çakrabarti adlı bir blog yazarı görüşleri nedeniyle katledildi. Bir blogger
olarak şiddetin, nefretin, her türlüsünü lanetliyorum. Yine de dünyanın bu
cesur bloggerların cesaretleri nedeniyle güzelleşeceğine inanıyorum.
Bu çağda bencilliği aşıp ülke, bölge ve dünya sorunlarını hayatı pahasına yazan insanlara gıpta ediyorum. Bu uğurda hayatını kaybedenleri saygı ile anıyorum.
Düşüncelerin özgürce yarıştığı ve paylaşıldığı bir ülkede yaşamak sanırım her blog yazarının, blogger’ın isteğidir.
Korkusuzca yazabilen bloggerların anısına...
Yorumlar
Yorum Gönder