Erteleme hastalığı nasıl tedavi edilir?

Erteleme hastalığı nedir? Öteleme savsaklama ile nasıl başa çıkılır?

Erteleme nedir? Öteleme nedir? Savsaklama nedir?

İstanbul öyle bir şehir ki bir yerden bir yere varabilmek, toplantıya yetişebilmek veya  arkadaşınızla buluşabilmek için kıtaları aşmanız, denizlerden geçmeniz, kurtlardan kaçmanız, ayılarla dalaşmanız, ejderhalarla savaşmanız gerekebilir. Sabah evden çıkan İstanbullunun tek parça eve gelmesi neredeyse büyük bir başarıdır! Hatta bu insan evladı bir kadın ise bunun adı tam adıyla bir mucizedir! Ben böyle pahalı şehir, böyle yorucu şehir, böyle korkutucu ve böyle tutkuyla sevilecek bir şehir de görmedim nerden baksan tutarsızlık!

Erteleme hastalığının belirtileri nelerdir?

Son zamanlarda çok sevdiğim bu şehirde kafamı toplamakta zorlanıyorum, yetişememe sorunum! Ne demek yetişememek. İşlere yetişememek! Peki ne yapmalıyım? Şehir öyle büyük ki bir yerden bir yere yetişmek hep problem olmuştur. Son yıllarda şehir iyice çileden çıktı çevremizdeki onca yıkım onca savaştan kaçan insanın gelmesiyle İstanbul yine hercümerç oldu! Erteliyorum, öteliyorum hayatı!  Onlarca arkadaşa danıştım, psikologlarla görüştüm bir kısmı yaşam enerjimi kaybettiğimi düşünüyor. Hayır yaşam enerjimi kaybetmedim, benden iyi mi bileceksin, en iyisinden yiyorum, içiyorum, geziyorum çalışıyorum ama bazı şeyleri öteliyor, erteliyorum! Sorunum şudur hayatımdaki öncelikleri belirlemeye ne kadar uğraşırsam uğraşayım, ruhumda hala bir şeylerin yetersiz olduğunu hissediyorum. İstanbul beni yoruyor küçük bir şehre gidiyorum 2 gün sonra şehir beni sıkıyor yok bunun ortası arkadaş!

Erteleme huyu nasıl tedavi edilir?

Ben doktor değilim cevabı ben de bilmiyorum! Ne yapmam gerekiyor? İstanbul’da motive olup yapmam gereken şeylerin yapılması bitirilmesi gerekiyor. Öteleme denen bu patolojik duruma gavur "Procrastination" adını vermiş. Yani biz buna güzel Türkçede erteleme diyoruz. Ama ben bunun bir hastalık olduğuna emin değilim. Tembellik de demeyelim o da farklı bir şey. Erteleme huyu bazen beni strese sokuyor, sıkıntıya sokuyor ama yine de son zamana kadar erteliyorum. Acaba son dakika o sıkışıklık hissinden mi besleniyorum. Eskiler der ya “yumurta kapıya gelmeden” yapmıyorsun diye böyle bir durum mu var bilemiyorum.  Benim gibi sürekli erteleyen, ertelediği için strese, sıkıntıya giren bunu bilmesine rağmen bunları yine tekrarlayan birileri var mıdır? Kendimize vakit yaratamama İstanbul’da yaşayan herkesin ortak problemidir diye düşünüyorum. Yaşamayı, kendimize, ailemize, dostlarımıza vakit ayırmayı beceremiyoruz. Bunu emeklilikte yapmayı planlamak insanın harakirisi demek oluyor diye düşünüyorum.

Procrastination  nedir? Savsaklama nedir? İnsan neden erteler?

"Procrastination” demişken bununla ilgili bir kitap bile okudum. Konunun öneminin farkındayım. Psikolog Dr. Timothy A. Pychyl tarafından yazılan bu kitaba göre başlanıp bitirilmesi gereken işleri inatla erteleme, savsaklama ve oturup çalışmak yerine ıvır zıvır şeylerle oyalanma alışkanlığıyla mücadele kılavuzu olması için kitap hazırlanan bu kitap bile bana çare olmadı! Kitapla ilgili şunları söyleyebilirim kitabı okursanız “len bu kitap tam beni anlatıyor” diyorsunuz. Örneğin erteleme hastalığı, erteleme huyu olanlar şunu yapıyormuş oturup çalışmaya başlamadan önce kapsamlı bir temizliğe başlıyor veya bilgisayardaki klasörleri düzenlemeye girişiyor, bundan sıkılınca internete dalıp saatlerce oradan oraya fink atıyormuş. Size de bu anlatılan kişilik tanıdık geliyor mu? Geliyor tabi bu benim diyeceksiniz! Psikolog Dr. Timothy A. Pychyl,  uzun yıllardır bu prokrastineyşın yani Türkçe söylersek savsaklama üzerine çalışıyormuş. Dr. Pychyl'a göre savsaklama alışkanlığını başlı başına bir sorun haline getiren şey, hayatımızı anlamlı kılan asli hedeflerimizden bizi koparmasıymış.  Şimdi erteleme hastalığı olanlara yapacak, ertelenen onca iş arasında kitabı önermek meşru bir başka kaçış gerekçesi daha olacak ama yine de ben kitabı öneriyorum. Okuyup ta iflah olmamak başka bir oksimoron olabilir!

Kronik erteleme neyin işaretidir?

Evet şu erteleme, işi gücü, yapılacakları savsaklama işini ortak akılla bir çözüm bularak bu kronik erteleme sendromunun hayatımızı ele geçirmesine izin vermek istemiyorum. Acaba bu pandemi mi beni bu hale soktu yoksa gelecekten olan beklentimin düşmesi mi bilemedim. Şöyle oturup sizinle bir beyin fırtınası yapalım istedim. Ciddiyim neden olmasın? İnsan en verimli günde 3 saatini acuka nasıl yapılır videolarına ayırır mı? İnanın ben yaptım! Acuka yapmak 1 günümü aldı sanırsın Mehmet Gürs oldum!

Tükenmişlik sendromu ile erteleme aynı şey midir?

Değildir aziz kardeşim değildir! Uzun zamandır etrafıma bu olayı vakit buldukça anlatıyorum. Tükenmişlik sendromundan aşina birçok kişi ama olayı yeterince kavramış durumda değiliz. Kimileri bana bu erteleme, öteleme şeysi için zaman yönetimi eğitimimi filan al dedi ama benim şirketlerde aldığım zaman yönetimi seminerleri eklesen burdan köye yol olur, bu başka bir şey! Peki, eksik olan şey nedir? Neden her şeyi erteliyorum? Bendeki bu erteleme hastalığının nedenleri nelerdir? Motivasyonum mu kayboldu? Zamanı iyi mi yönetemiyorum? Mükemmeliyetçi miyim? Hayır değilim. Başaramama kaygım mı var? Hayır şu ana kadar isteyip de yapamadığım iş olmadı? Keşkelerim o kadar az ki yüce tanrıya şükürler olsun!

İstanbul denen heyulanın pek tabi ki yan etkileri var. Zaman bulamama, zaman yaratamama öteleme bunlardan bazıları. Peki öteleyince neler oluyor? Yüzleşmekten korktuğunuz ne kadar iş varsa öteleyin! Çözülmesi gereken sorunları çözmeyip bırakın biriksin, biriksin ki iki ayağınız bir pabuca girsin, geride bir cöp yığını oluşsun. Erteleyin erteleme, öteleme alışkanlığı patolojik duruma gelsin. Gün gelince bu patoloji ömrünüzden çalsın. Napalım? Bulaşıklar mı yıkanacak aman sende biraz youtube videosu izle! Misafir gelecek ev mi temizlemen gerekiyor Instagramda fink at! Ders mi çalışılacak oooo sınava daha çok saatler var! Faturalar mı yatırılacak sittiret, faiziyle yatırısın kaç lira ki! Tembellik en doğal hakkındır bunu kullan! Kısa zamanda bitmesi gereken işleri heyecanın bir unsuru olarak kullan! Erteleme heyecana yakın bir hastalıktır adeta tembelliğin dopaminidir. Satın alıp da okumadığın eserlerle dolu kütüphanene sakın el atma yeni kitaplar çıkmış git onları da al onları da okuma! Bedava izlenecek onca güzel TRT2 filmi var, git abuk subuk mahalle hikayeleri anlatan TV kanalları izle! Ya işte böyle dostlar!

Erteleme hastalığı ile nasıl mücadele ederim?

Erteleme hastalığıyla mücadele için ne yapmamız gerekiyor. Hacıya-Hocaya mı gitsek, astrologamı, fala mı baksak, kurşun mu döksek! NLP üstadına mı para virsek! Bu Allahın cezası erteleme hastalığının kök nedenlerine nasıl ulaşacağız bir bilene danışsak! İşte buarada blog yazımız ve bu yazıyı okuyanların yorumlarıyla çareyi birlikte bulacağımıza inanıyorum. Bulduğumuz bu çareler veya yöntemler bu hastalıkla nirvanaya ulaşmış bireylerin zihnini açar diye umuyorum. Bir arkadaşımla konuyu konuşuyorduk her şey zihinde bitiyor dedi biz de biliyoruz orada burada bitmiyor zihinde bitiyor da o öyle pat diye olmuyor aziz kardeşim! Ertelememe neden olan birçok şeyin aslında hayır diyemediğim püsürük işlerden meydana geldiğinin de farkındayım hayır demeyi bilmeliyim ama nasıl! Zaman denen en önemli sermayemi çar-çur eden bu duruma dur demeliyim peki nasıl! Hayatımın rutinini bozan erteleme, öteleme tuzaklarına düşmemeliyim!

İşleri öteleme, yapılması gerekenleri erteleme alışkanlığının artık bir nevi patolojik bir sorun yani hastalık olduğunu öğrendik. Peki, kendinizi bu hastalığın pençesinden nasıl kurtaracağız aklımda deli sorular! Boş olsanız da kendinizi yalandan şeylerle çok yoğun, hale sokup zamanınızı çok dolu yaşıyor hissetmenize sebep olan bu olayı dikkate alın derim. İnsanın kendine yaptığı zulümdür bu erteleme olayı sizi madden yorar manen yorar, sıkıntıya sokar! Zamanınızı yer bitirir!

Erteleme huyu tedavisi nasıl olur?

Erteleme hastalığı nasıl tedavi edilir? İster doktor ol ister çırak yaz yazıştır gitsin!

Nasıl olurda derlenip toparlanıp organize olurum? Kendine bir hayrın olmasa da belki bize hayrın dokunur tavsiyeleri sırala gitsin seni kim yargılayacak ki!

Bir gün evimde ve ruhumda bir düzen oturtabilecek miyim? Evin parçam pinçik olsa da bu senin kusurun olmayabilir önerileri ve için buraya dök!

Siz böyle bir sorunla baş başa kaldınız mı? Siz kalmadınız ama birisinin bu hallerine şahit oldunuz, siz o kişi olsaydınız ne yapardınız buyrun burdan yakın!

Kendimi neden bu kadar dağınık, kendimi neden bu kadar eksik hissediyorum? Bir tavsiye ver bir şey söyle!

O eksik nerede? Elinin köründe diyebilirsin ya da insan gibi sıralayabilirsin! Şunu şöyle yapsan bunu böyle şeytsen diye bu daha makul olur.

Neden işlerimi hep erteliyorum? Bu işler bana göre değil mi, belki ondandır!

Neden işlerimi hep öteliyorum? Tembelin önde gideni miyim? Yoksa beceriksiz miyim?

Erteleme hastalığı ile nasıl başa çıkabilirim? Kelin aklı olsa başına mı sürer!

Kronik erteleme sorunu neden oluşur?

Deneyimlerinizi ve hayattan yorumlarınızı bekliyorum

Eee ne demişler, akıl akıldan üstündür!

Yorumlar

*mehtap dedi ki…
İstanbul'un yorucu etkisi inkar edilemez boyutta.Ama bu erteleme biraz huy gibi.Bazı insanlar var, öyle canıtez ki herşeyi hemen yapmak ister, bazıları ise son dakikacıdır. Tabi birde zamanımızda çok şey/iş/kişi görüp herkesin yaptığını bizimde yapmak istememiz/özenmemiz var. Dolayısyla kapasiteden fazla yük bindiriyoruz kendimize.Bu yüke alışıyoruz sonra hepsini vazife edinip, yapmak zorunda hissetmeye başlıyoruz.E tabi başlıyor oflayıp poflamalar.
Kendimizi nasılsak öyle kabul edersek, sorun azalır gibi geliyor bana.
Blogger Bolat dedi ki…
Tespitlerinize katılıyorum. Hem karnım tok olsun, hem ekmeğim bütün olsun istiyoruz. Bu da bizi zorluyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı