Evliya Çelebi UNESCO Yılı
Evliya Çelebi ve Seyahatlari
Be hey Çelebi, ne kadar
özenirim sana! Olsaydı bir küheylanım takılsaydım peşine. Varsaydık Nil
deltasına timsahlardan dem vurup Kahireyi yazsaydık. Girit meyhanelerinde
demlenip, manastır önlerinde buhurdanlar tüttürseydik, elimde okka divit
notları ben tutsaydım. Yazarken ulen bu kara mizahı torunlar okuyunca çipi
yakacak mı acaba diye kıkır kıdır gülseydik. O çağda o yoksun koşullarda
ciltler dolusu külliyata yardımcı çelebi olsaydım. Hanlar hamamlar gezerken
sana yoldaş olsaydım. İçseydim ölümsüzlük iksirinden Boğdan yollarında
Karadenizde dalgalara kafa tutsaydım. Tam 50 yıl diyar diyar gezseydik.
UNESCO Evliya Çelebi Yılı
UNESCO tarafından 2011
yılının sana tahsis edilmesine pek sevindim fakat Türkiye’yi bırak İstanbul’da
adına bir etkinlik yapılmaması ne garip. Hatta ilk etkinliğin şahane serginin
Londra’da yapılmış olması Türkler için ironik. Taşın altına elimi koyup bir
etkinlik planlamam lazım. Atık ne zaman yapabilirsek.
Evliya Çelebinin Hayatı
Hakkında çıkan birkaç
kitaptan okuduğum kadarıyla 1611 yılında İstanbul’da doğar Evliya Çelebi’nin
babası Sarayın kuyumcubaşısı Dervis Mehmed Zıllî’dir. Annesi ise Abaza asıllı
olup Vezir Melek Ahmed Pasa’nın akrabasıdır. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan
Evliya Çelebi, mahalle mektebinden sonra yedi yıl medrese eğitimi görür.
Babasından hattatlık öğrenir. Melek Ahmet Pasa sayesinde IV. Murat’ın huzuruna
kabul edilip Enderun’da eğitimine başlar. Sipahi Ocağına katılır. Küçük
yaslarda babasının arkadaşlarından dinlediği gizemli ve heyecanlı seyahat
hikâyeleri onda gezme isteği uyandırır. 1630 yılında bir gece rüyasında gördüğü
Hz. Muhammed’e “Sefaat yâ Resûlallah!” diyecek yerde “Seyahat yâ Resûlallah!”
demesiyle şefaatle seyahate kavuşup seyahatlerine baslar.
Kimi zaman kendi imkânlarını
kullanarak, kimi zaman da çeşitli görevler vesilesiyle yaklaşık 1680 yılına
kadar, Osmanlı İmparatorluğu topraklarının yayıldığı Asya, Avrupa ve Afrika’nın
çeşitli yerlerini gezer. Son yolculuğunda hac farizasını yerine getirdikten
sonra Mısır’a geçen Evliya Çelebi, orada yaklaşık on yıl kalır. Nerde, ne zaman
öldüğü ve mezarının nerde olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber 1684/85
yıllarına kadar yasadığı tahmin edilmektedir.
Evliya Çelebi, kesintilerle
elli yıl kadar süren seyahatlerinde gezip gördüğü yerleri camilerinden meyhanelerine,
dillerinden müzik aletlerine kadar ayrıntılı bir biçimde on ciltlik
seyahatnâmesinde anlatmıştır. Seyahatnâme’nin adının ve içeriğinin
belirlenmesinde babasının öğütleri etkili olmuştur.
Evliya Çelebi'nin Rüyası
Evliya Çelebinin rüyası ile
ilgili olarak günahını almayayım ama babasını tavlamak için uydurmuş olabilir.
İş Bankası Yayınlarını, Yapı Kredi Yayınlarını Çelebi külliyatı için kutlamak
lazım. Estambul'dan yeni Evliya Çelebiler çıkması lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder