Bir Dileğim Var

Evet yazıma bir dilekle başladım. Ara Güler olmasaydı, biz nasıl olupta İstanbul'un hallerini ahvallerini, insanlarını görecektik? İnanın Ara Gülersiz Türkiye eksik kalırdı gibi bir his var içimde. Düşünsenize 1950'li yıllardan bu yana ulusal ve uluslar arası yayın kuruluşları için foto muhabirlik yapıyor. Türkiye'yi fotoğraflıyor hatta dünyanın fotoğrafını çekiyor.  Ara Güler üzerinde yaşadığımız İstanbul’un yaşam ritmini fotoğraflarla ortaya çıkarıyor. İstanbul'da gerçek yaşama dair sahneleri fotoğraflıyor ve ortaya bakmaya doyulmayacak bir eser çıkarıyor. “İstanbul’u dinliyorum” bu kitap fiyatı ile biraz el yaksa da bu kitabın ortaya çıkışını hayal ettiğinizde saygı duymaktan başka bir şey aklınıza gelmez oluyor. Kim bilir neler yaşadı Ara Güler.  Milliyet Gazetesi’nden hatırladığım kadarıyla matrak adamdır iyi saydırır Ara Güler, aynen rahmetli İslam Çupi ağabey gibi. Ara Güler Kültürel Mirasımızın önemli bir parçasıdır, kendi adını taşıyan bir fotoğraf müzesi İstanbul’a yakışır diyorum. Ara Güler Fotoğraf Müzesi, sizce de güzel olmaz mı? İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a önerimdir. Sayın Başkanım İstanbul'da bir fotoğraf müzesinin olmaması büyük bir eksikliktir. Ara Güler'in adını taşıyan bir Fotoğraf Müzesi öneriyorum.

Abstract
I have a wish. Hear me please Mr. Kadir Topbaş I suggest a fhoto museum for Istanbul. İt's name is Ara Guler Photo Museum. İstanbul needs this museum.He is our cultural heritage. Since the 1950s Ara Güler has recorded in his photographs everything that attracted his interest, first as a journalist for the daily newspaper Yeni İstanbul and later for international magazines like Time-Life. Ara Güler's goal in his photography has been to reveal the rhythm of a city, to observe its people, to identify certain scenes and to compose them into appropriate forms for a photograph. In his photos we don't make new discoveries, rather we find scenes from life, not in the extremes of an artistic atmosphere, but in the multitude of moments that make up ordinary daily living. The aesthetic of Ara Güler's photography has its roots in his vision of man in his real and true environment; just as in the poetry of Oscar Wilde, we find nothing in his photographs reflected in a delicate or elegant manner. Everything he documents is exactly what it is, the way he has experienced it.
.

Yorumlar

Burcu Çalışkan dedi ki…
ne güzel olur, umarım gerçekleşir ve buradan öyle bir postada yorum yazarım :))
Blogger Bolat dedi ki…
Böyle bir şehrin fotoğraf müzesinin olmaması ve bunun da kimsenin umurunda olmaması insanı kaygılandırıyor. İstememiz lazım bu müzeyi:)) hep birlikte.
Elif Ayvaz dedi ki…
Ne iyi olur. Ben de İstanbul'u ziyarete geldiğimde orayı da gezerim. :))
Blogger Bolat dedi ki…
Böyle bir Müzeye ihtiyacı var İstanbul'un.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı