Şikayetim var!

Biz İstanbullular şikâyete pek alışığız hatta şikâyeti çok severiz! Çoğu zaman işin ucundan tutmak istemeyiz, başkaları bunu bizim adımıza yapsın isteriz! Biz öyle elimizde kumanda sıcak evimizde kanal kanal gezerken birileri bizim haklarımızı korusun isteriz. Para ile her şeyi satın alabileceğimizi düşünürüz. İstanbul trafiği bizi zıvanadan çıkardığında sakin olamayız! Birinin aracına çarptığımızda ya da biri bizim arabamıza çarptığında ilk işimiz “geçmiş olun” demek yerine karşımızdakinin gırtlağın sarılmak olur! İşimizde kötü bir gün geçiriyorsak o kadar derbeder oluruz ki, dünya başımıza yıkılır yani hayatımız sanki o işe bağlıdır! Araçsız kaldığımızda sudan çıkmış balığa döneriz, oysa ayaklarımız bunun için vardır 1 kilometre ötedeki yere ayaklarımızla da gidebiliriz. Yağmur yağarsa sokaklar göl olur, sıcak olursa çöl olur, kar yağarsa beyaz afet olur. Bugün tüm gün evdeyim son iki hafta çok yoruldum. Herkese iyi pazarlar.

Yorumlar

Missbone dedi ki…
Kısacası İstanbulda yaşamıyorsunuz, İstanbulda yaşıyor gibi yapıyorsunuz.:)
Blogger Bolat dedi ki…
Aynen öyle Missbone ağzına sağlık :)
Adsız dedi ki…
Merhaba, blogumun görünümünü değiştirdim, diğer yüzü güzeldi fakat sizinde dediğiniz gibi izleme butonu yer almıyordu.. sizi blogumda görmekten mutlu olurum, iyi günler
fashiondiyet dedi ki…
sanada iyi pazarlar.almanyada'da sürekli yagmur yagar,bizde sikayetciyiz ;)
İstanbul'da bu kadar araba kullanımı olmasaydı,bu kadar kalabalık olmasaydı bu kadarda pis bir trafik olmazdı..Ama İstanbul olmasaydı dünyada yasanmazdı :)
bozbek dedi ki…
Ahh İstanbul ahh
bozbek dedi ki…
Ne onla oluyor ne onsuz.. İstanbul bağımlılık yapan bir şehir
okuyan dedi ki…
İstanbul çok güzel bir şehir. Boğazıyla ve tepeleriyle büyülü, zarif, tarihiyle çekici. Ancak karmaşası ve kargaşası, her geçen gün artarak çoğalan kalabalığı, trafiği, düzensiz yapılaşması ile de sabırları bir o kadar zorlayan bir şehir maalesef.
Kafe de Mola dedi ki…
Güzel bir pazar günü geçrdiğinizi umut ediyorum.2 haftaya bir gün tatil çok az.Değerini bilirseniz İstanbuuul gibi bir yerde neler neler yapılır.Yağmur varken araba şart tabi,trafikte cabası.
Unknown dedi ki…
Sevgili Bolat, sen de demişsin ya, yorucu bir dönem geçirmişsin. Bu yaşam şartlarında tüm bunlar hissedilmeseydi şaşırtıcı olurdu.
Ne guzel ifade etmissin, ahhh Istanbul ahhh, sensiz olmaz ama dikenlerin bazen cok batiyor. Evimizi begenmissin, cok tesekkur ederim : )
sadece konu İstanbul olunca mı? bizim geleneğimiz oturduğumuz yerden bir başkalarının sorunlarımızı çözmesini beklemek..eh hal böyle olunca..o birileri de herkese herşeye her soruna yetemeyince..Ama bir gün sorunların altında boğulmaya başlayınca artık başkalarının kendi yerine hareket etmeyeceğini anlayınca..işte o zaman şikayet yerine eylem gerektiğini kabullenip çizmeler giyilecektir diye umut ediyorum ben de elimde tv kumandası kanaldan kanala dolanırken..:)
Blogger Bolat dedi ki…
Vasfiye, Fashiondiyet, Bozbek, biricitconsungunlugu, Okuyan, Kafe de mola, Ehlikeyf, Aylin at Lila Moonlight, Dayatılanla Yaşamak...
Yorumlarınız için teşekkür ederim :)
FerayHennaDesign dedi ki…
istanbul istanbul......:)
blogun cok güzel

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı