İnovasyon şehri İstanbul!
Her yıl açıklanan Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre Türkiye listede 65'inci sırada yer alıyor. Ülkemiz bu inovasyon ölçümüne göre Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin gerisinde. Nasıl oluyor da dünyanın 16. büyük ekonomisi inovasyon endeksinde 65.sırada oluyor? Geçen yıl aralık ayında evimize İsviçreli bir çift gelmişti hatta onlar için post yazmıştım. Bu çift İsviçre, İtalya, Slovenya, Sırbistan, Arnavutluk, Yunanistan üzerinden bisiklet üzerinde Türkiye’ye giriş yaptı. Bir hafta İstanbul kaldıktan sonra sonra Antalya, sonra Orta Anadolu ve Hitit memleketi Çorum'a gittiler! Anadolunun en eski imparatorluğu Hititler'in topraklarına kaçımız gidebildik! Hangimiz Hitit tarihini okudu! Phillip mühendis İsviçre’de güneş enerjisi ekipmanları üreten bir firmada çalışıyor! İsviçre! Güneş enerjisi! Evet, aynen öyle! Biz hala bavul turizmindeyiz. Koy bizi otobüse uçağa sonra banttan al! AVM’ ye git alışveriş yap dön! Bu sıralama gayet normal! İsviçre böyle vatandaşları oldukça hep birinci olmaya devam edecek. İnovasyonda ükeler inovasyon sıralaması şöyle: İsviçre, İsveç, Singapur, Hon Kong, Finlandiya, Danimarka, ABD….diye devam ediyor. İstanbul artık Türkiye’nin sanayi şehri değil bilgi şehri olmalı! Bu arada güzel bir haber Apple’ın Türkiye’deki ilk mağazası İstanbul’da açılacak ben gerçekten merak ediyorum nasıl bir konseptte açacaklar! İstanbul’un marka değeri için güzel bir yatırım, şimdiden hayırlı olsun.
NOT: İnovasyon kelimesi, ilk defa ekonomist ve politika bilimcisi Joseph Schumpeter tarafından “kalkınmanın itici gücü” olarak 1911 yılında tanımlanmıştır. Latince kökenli İnnovare veya İnnovatus kelimelerinden İngilizceye "inovation" şeklinde gemiş. Türk Dil Kurumu İnovasyon kelimesinin karşılığı olarak "yenileşim" sözcüğünü önermiştir.
Fotoğraf Kaynak: Vikipedia
NOT: İnovasyon kelimesi, ilk defa ekonomist ve politika bilimcisi Joseph Schumpeter tarafından “kalkınmanın itici gücü” olarak 1911 yılında tanımlanmıştır. Latince kökenli İnnovare veya İnnovatus kelimelerinden İngilizceye "inovation" şeklinde gemiş. Türk Dil Kurumu İnovasyon kelimesinin karşılığı olarak "yenileşim" sözcüğünü önermiştir.
Fotoğraf Kaynak: Vikipedia
Yorumlar
Bavul ticareti lafı cuk oturmuş, genelimiz böyle çünkü.
Biz sırt çantaları ve çadırımızı alıp İskoçya`ya balayına gittiğimizde deli gözüyle bakmışlardı:))
Sıralamadaki ülkeler beni hiç şaşırtmadı.
İstanbul-bilgi şehri ikilisinin yan yana yazılması için daha çok zaman var sanırım Bolat!
2006 yazında kayınvaldeleri ile birlikte Turkiye nin guney sahillerini gezdiler. EFES antik sehrine gitmisler. Gezerlerken kayınvalde ha bire burası ne şurası ne burda kimler yaşamıs bunu kim yapmıs sorular soruyormus, kardesimde fena daralmıs bilmiyorum işte yapmıs birileri demis :)
Kayınvalde çıkışta hediyelik eşya satan dukkanlardan EFES in tarihi hakkında bir kitap alıp kızkardesime hediye etmis :)
Kitabı yasadıgı ulkeye goturmedi benmim kutuphanede duruyor, ikimizde bir kere açıp okumadık :(
Soru: Yenilesim'in nesini begenmediler de hala ingilizceden 'cakma' kelimeyi kullaniyorlar????
Turkcedeki bu yozlasmayi gordukce Turkcem uzerinde daha cok calismaya basladim!
İsviçre bir patent zengini ülkedir. Bir çok yeniliklerin arge çalışmaları için milyonlar yatırmaktan çekinmezler. Yatırımcılara olduğu kadar buluşları-projeleri olanlara da kucak açan bir ülke.
Türkiye 16. cı olmayı bırakın 1inci ekonomi bile olsa, soncunu görmediği, mutlak emin olmadığ, eliyle tutmadığı, başkasının denemediği, kendisinin aklının ermediği bir şeye para bağlamayı sevmiyor. Hemen sonuç almalı, hemen rantını yemeye başlamalı.
Ar-ge ise, çok lüks bir oyuncakçı dükkanına çok haylaz çocukları özgürce salmak gibi. Bir çok oyuncağı bozacak,kırıp dökecek sonunda tek bir oyuncak elinde kalacak. Oyuncakçı dükkanı sahibini zengin edecek tek bir oyuncak.
O tek bir oyuncak gerçekten kalacak mı, o tek bir oyuncak kaybettiğinden daha fazla kazandıracak mı? işte bu sorulara kesin evet almadan yola çıkmaya yanaşmıyor bizimkiler.
O yüzden bir çok buluş sahibi Türk buluşlarını yabancı ülkelerde geliştiriyor, oralar patent sahibi oluyorlar.
bir buluş için 10-12 yıl bekleyebiliyor milyonlar yatırıp isviçre. ama bizde 1 yıl beklemeye yanaşmıyor yatırımcı. bina yapınca iki misli kar getiriyor neden bekleyeyim paramı gömeyim diyor. o yüzden biz başkalarının bulduğu, belki de bizim insanımızın bulduklarını hazır olunca para verip alıp kullanarak daha fazla masraf ediyoruz.
Bir de statü çatışması var. Bundan on yıl önce bir TV programında karadenizli bir genç adam su ile çalışan motor bulduğunu geliştirmek için yatırımcı aradığını söyledi. Programa katılan bir prof bunun imkansız olduğunu söyledi ve adamı aşağıladı. Oysa aynı günlerde Almanya'da bir araba fuarında su ile çalışan arabalar sergilendi.Hatta program sunucusu bir sonraki programında bu arabaları gösterdi. Profosör olan yanlış bilendi ama böyle tipler bilirkişi oluyor yatırımcı veya devlet gözünde.
Oysa bilimadamı sorgulayandır, şüphe duyandır. imkansız demeyendir. Bunu da anlamıyorum. bilimadamı herşeyi kendi bildiğini başka bilecek birisi ve birşey olmadığına inanırsa nasıl bilimadamı olur? nasıl prof olur?
Bütün bunlar ve daha bir çok alt yapı ve kültür yetmezliğimizden inovasyon şehri veya ülkesi olmamız çok zaman alacaktır.
bu arada inovasyon gelişimi verilerinin ölçümleme kriterleri yetersiz kalacak kadar gelişme olduğundan şu anda yapılan ölçüm ve sıralamaların doğru olmayabileceği düşünülüyor ve kriterleri geliştirmek için çalışmalar sürdürülüyor.
uzun oldu ama umarım sen daha fazla değinirsin önümüzdeki günlerde
Check out my blog http://indiaftrends.blogspot.in/ Learn some
Indian Fashion Trends
Yorum Gönder