Cibâli derken!

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u alınca şehrin bir semtine Cebe Ali adlı bir komutan karargâh kurmuştu. Karargâha gelip giden Türkler o semte komutanın ismini verdiler. Peki, ne oldu bu semtin adı? Cebe Ali mi, Caba Ali mi? Hayır semte güzel İstanbul Türkçesiyle “Cibâli” dediler. Çünkü coğrafyalardan etkilene etkilene uzun heceleri kullanmaya başlamıştık. Türkçenin fonetiği güzeldir dostlar, örneğin öyle güzel “lâ” deriz ki bizim üstümüze kimse böyle  “lâ”  diyemez. Örneğin,öyle bir "lâle" deriz ki çiçek daha da anlam kazanır. Öyle bir "elâ" deriz ki insanın gözleri güler. Uzatma eklerini sonradan almışsız ama öyle güzel söyleriz ki buna Türk “lâ” sı denir dostlar. Örneğin Allahın Salanikos’u bir Estambul lâ’sı “Senik” olmuştur, sarılıp öpesin gelir şehri. "Lâ"  deyince blog arkadaşlarımdan Aylin'i hatırladım. Senin rengin “li”ya, eftun desek oradaki “lâ” ya kim ne diyebilir Aylin! Hadi hiç biri olmadı leylâk desek şeker gibi olmaz mı?


Fotoğraf Kaynak: haberindeks.com

Yorumlar

ÇokBilmiş dedi ki…
Bayldm bu yazıya :)
Amerikalı bir arkadaşımla sohbet ederken leylakları gösterip "İngilizcesini bilmiyorum ama en sevdiğim çiçektir" demiştim. O da bana cevaben "Hııı, lalak onun adı" demişti de çiçekten soğumuştum yeminle :)
gerçekten güzel lâ.. ama şapkaları kaldırdılar galiba? öyle bir şey var kulağımda..doğru mudur?
çiço dedi ki…
sarılım öpülesi şehir selânik :) çok eğlendim yazımla artık cibâliden geçerken kahkahalar atarım ben :)
Gezi/yorum... dedi ki…
güzel ve ilgi çekici bir bilgiydi teşekkürler dostum paylaştığın için...
VuslaT dedi ki…
uzatma işaretlerini dilimizde kullansakda yazımızda kaldırılması beni çok üzüyor. Çok severim incelten işaretleri..
Çok güzel paylaşım sevgili bolat, teşekkürler.
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, Cibâli deyince aklıma Cibâli Karakolu gelir hep:)
Tabii ki Nejat Uygur Tiyatrosu...
elma+Z dedi ki…
bu yazı cok hosuma gitti, bizim üstümüze kimse böyle “lâ” diyemez demişsin gani gani hoşuma gitti.
EVREN KONAKÇI dedi ki…
Cibali denince aklıma Nejat Uygur'un Cibali Karakolu gelir.Geçte olsa "Cibali" isminin ne olduğunu öğrendim.Teşekkürler.
Blogger Bolat dedi ki…
Türkçem canım dilim ya! Yerim ben onun fonetiğini :) Lalak nedir deseydiniz:))
Blogger Bolat dedi ki…
Yok tekrar geldi o şapkalar, şapkasız olmaz dediler, hele ben hiç şapkasız olmazzzz :))
Blogger Bolat dedi ki…
Benim yerime de atın bir kahkaha yalnız oradaki Balık lokantalarına dikkat 2 rakı balık ikilisine davet ederler :))
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ediyorum :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim estetik bir işarettir aslında inceltme işareti :)
Blogger Bolat dedi ki…
Aaa evet değil mi ama :)güzel bir semt dokusu korunsaydı keşke!
Blogger Bolat dedi ki…
İstanbul Türkçesi'nin fonetiğine hayran olmayan var mı acaba :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim, öğrendiklerimizi paylaşmaya çalışıyoruz Evren :)
Caner Cangül dedi ki…
Fransızlar "la" ile kullanır eril cisimleri. Biz herifçioğluna deriz "la". Ordan mı kaptık ne? Ama şapkasını koydun mu "la"ya, olur lâ. Şapkasız dilimiz alt damağa vurur geçer, şapkalı da önce üst damağı kıvrılarak bir yalar, şak diye vuruverir alt damağa. Keyiflidir sesi.
deniz saatçioğlu dedi ki…
Ne güzel yazmışsın gene Bolat, akşam akşam güldürdün beni, hiç de keyfim yoktu oysaki..
Çok teşekkür ederim başsağlığı ve tebrik mesajın için. Bilmiyordum oğlun olduğunu, Allah bağışlasın. Dediğin gibi bahtları açık olsun inşallah

Sevgiler
denizsaatcioglu.blogspot.com
Blogger Bolat dedi ki…
Biz bunu doğu dillerinden kaptık Caner, çünkü biz tüm coğrafyalardan aldığımız kelimeleri nakış gibi işleyip dünyanın en güzel seslerini verdik ona :) Biz layı perslerden aldık lakin onlardan daha güzel ses verdik :) Evime gelen kanadalı Çinli çifte Mantının çin kökenli olduğunu söylediğimde çok şaşırdılar Man-Tu(adam başı) şöyle teleffuz ettiler "aaa mantuuuu" öyle mantu mu denir bea! Mantı diyeceksin :)
Blogger Bolat dedi ki…
Çok mutlu oldum yorumunla inan bana Deniz :) Evet Teoman adında bir oğlum var 3.5 yaşında :)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ya Bolat, ne guzel hem bilgilendirip hem de baglamissin yine, bana da cok hos bir jest yapmissin, coook tesekkur ederim. Sapkasiz cikmam derim, dokunmasinla LA miza :)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ya ipad den yaziyorum, geri donup duzeltme yapamiyorum textte bir sure sonra, hatali gitti ilk comment, buradan devam. Bu ara seyahat trafigi fazla, sana barcelonadan ulasiyorum bu aksam :) yorgunluktan sizip bayilmadan bir blogland a bakiyim dedim, bu ara vakitsizlikten bosladim. Ogullarimiz ayni yasta, bizimki ocak basinda dogdu :) tekrar tesekkurler :)
Unknown dedi ki…
Bolat, Osman Hamdi'yi aramaya geldim, bulamadim. Bir arama gereci koysana bloguna zahmet olmazsa... Sagol.
We are the Hippies dedi ki…
Ne güzel bir blogmyş =) Hem keyifli hem bilgilendirici =) Tebrik ederim...

Sevgiler
Yej
http://hippilazman.blogspot.com
Blogger Bolat dedi ki…
Ben de bu yıl Girona'ya gideceğim :) Aman sağlığına dikkat et dinlet lütfen :) teşekkür ederim yorum için.
Blogger Bolat dedi ki…
Ben o zaman size link olarak atayım efem :) haklısınız nasıl koyacağımı öğrenip böyle bir arama butonu ekleyeyim.
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim yorum için :)
Blogger Bolat dedi ki…
Evet lila en güzel lâ bizdedir, Türkçemizin güzelliği işte :) Asıl ben şapkasız çıkmam :))
RABİA SERTELİ dedi ki…
Cibali'nin bir de tütün fabrikası gelir akla. Kâsımpaşa, Eyüp, Balat gibi civar semtlerin ahalisi için ekmek kapısıydı. Kadın işçisi de çoktu. Sizin gibi gençler sayesinde güzel türkçemiz kurtulur. Çünkü, bizim yaştakilerin söyledikleri farklı değerlendiriliyor. Bu konularda daha fazla yazmanız dileğiyle...
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ediyorum, vakit buldukça yazmaya çalışıyoruz :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı