Fatih bitmiş anam!

Dün İlhami ile Dolmabahçe’de kafede oturduk oh İstanbul Boğazı içimi açtı. Konumuz vakit yokluğuydu, nasıl olsun işin biri başlıyor biri bitiyor, kalan vaktimiz yollarda! Yeni bir iş modeli arıyoruz daha özgür olabileceğimiz. Hayal mi, hayal! Şimdilik. Akşam Taksime uğradım canım kokoreç çekti Şampiyonda kokoreç yedim. Meydandaki çift katlıya bindim eve dönmek üzere. Yanıma bir abla oturdu, çıkardı ayfonu gözüme dayadı “kardeş şuradan son numarayı arasana” Allah Allah, senin telefonu niye diye başladım ama başladığıma pişman oldum devamını getirmedim çünkü ablada bir gözlük var maşallah şişe dibi halt etmiş. Bırak numarayı otobüsü göremez. “Ara ara son numarayı ara Tülay yazar kardeşim o.”  Aradım taradım son arananlar listesine 5 dakika giremedim “bulamadın mı” yok beceremedim! Nasıl yaa! Öyle işte! Teknoloji özürlü müyüm? Yahu ne bileyim her marka telefonun zımbırtısını bilmem mi gerekiyor. Neyse bulduk zor bela çaldırdım verdim konuştu. Dönüyorum kııııız, Fatih bitmiş anam o ölmüş bu taşınmış, Siirtliler kalmış tek oralarda…”

Teknoloji deyince de aklımıza hep alengirikli aletler geliyor mesela bilgisayar, telefon! İlla böyle mi olmak zorunda Teknoloji kelimesi Yunanca beceri anlamına gelen “techne” ile bilmek ve mantık manasına gelen ”logia” kelimesinden meydana gelmiştir. Böyle bakacak olursak fotoselli kapı kapanmasın diye araya terlik koymak bile teknoloji demektir.  Ne yani şimdi ben sürekli son sürüm telefon kullanmak ya da ipad’in her yeni versiyonu satın almak zorunda mıyım? Dilber Ay'a sormak lazım! Zorunda mıyım Dilber abla? Kavramların içini öyle boşalttık ki, bir bina cephesinde kocaman bir ilan Türkçe Olimpiyatları! Af buyur bu nasıl bir şey! Türkçe konuşarak triatlon mu yapacaklar yoksa Türkçe konuşarak yüksekten mi atlayacaklar!

Yorumlar

Yükseklere çıkacaklar:)
Mr.E dedi ki…
Kelime atma, uzun ulama, yüksek kafiye... Sanırım böyle bir şeyler :)
çiço dedi ki…
Dilber Ay cevap verirmi bilmem onu da bekleyemem... Değiliz arkadaş değiliz zorunda falan değiliz :)
Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
Af buyurun ama kullanmayı bile beceremediği halde o telefona dünyanın parasını verene ben, görgüsüz derim. Tabi o bahsettiğiniz kişininki farklı gibi ama biraz benziyor gibi.
Derya Solmaz dedi ki…
HERŞEY BİR YANA DA BEN ŞU FATİH BİTMİŞ ANAM .. KONUSUNA TAKILDIM VEE SABAH SABAH ÇOK EĞLENDİM.. İYİ Kİ YAZMIŞSIN.. HA BU ARADA HERŞEYİ BİLCEZ DİYE BİŞİ YOK BENCE.. HUZURU BİLSEK YETER.. ISRARLA ÇÖKERTMEYE ÇALIŞIYORUZ YA "NASIL HUZURLU OLURUZU"
Asortik Krep dedi ki…
Son geldiğimde metrobüsle ilk kez karşıya gittim.Sonra iki şey düşündüm.
1-İstanbulda insan biraz zorlasa kitap yazar.
2-Gerçekten birisiyle görüşebilmek için haftasonunu beklemen lazım.Öbür türlü tüm gününü yiyiyor bir yere gitmek.
3-Çok komik bir iett anım var,körüklü yeşil otobüsler yeni çıkmış, cep telefonu yasakmış- ben hep annemlerin arabayla geziyorum,haberim yok bu gelişmelerden :))Uzunbeyle Tahtakaleye gittik,dönüşte bindik bu yeşil körüklülere.2006-2008 olabilir yani ben fethiyede yaşarken.Cebim çaldı bende açtım.Adamın biri konuşmak yasak dedi.Neden ki dedim.Açıkladı.Bende burada yaşamıyorum bilmiyordum dedim.Adam nerede yaşıyorsun diye sordu.Bütün otobüs bizi dinliyor ama.. Fethiye dedim.Bütün otobüs bana bakıp bir ahh fethiye mi diye iç geçirdi :))
Adsız dedi ki…
ama olmadi simdi. kokorec bogaz falan kiskandim dogrusu :)
Ozlemaki dedi ki…
Taki amcam Fatih doğumludur, Rum erkek lisesinde okumuştur. İyi aklıma düşürdün Bolat, bi arayayım -Fatih'in şimdiki halini hiç karıştırmadan.
pembelideniz dedi ki…
Ne güzel bir gezinti. Şansınıza havada güzeldi.
:)

"Fatih bitmiş anam" buna bayıldım.
:)

Gerçekten artık ne trafiği yaşıyor ne alışverişi. Çok kalabalıklaştı.

En güzel yanı bir çok yere yürüme mesafesinde olması :)
(Fatih'ten başlayıp Süleymaniye, Beyazıt, Sultan Ahmet, Gülhane, Eminönü turu yapıp "ayaklarıma kara su indi" demeyi özledim.)
:D
Adsız dedi ki…
Çok güzel bir yazı olmuş, ayrıca pek bir güldüm o kadına:)
VuslaT dedi ki…
TEKNOLOJİ MEKNOLOJİ TAMAMDA TÜRKÇE OLİMPİYATLARI GÜZEL ŞEY BE BOLAT.TÜRKÇE OLMASAYDI I'm nasıl writing yapacaktım:))
Blogger Bolat dedi ki…
Uzun atlama, maraton da olabilir :))
Blogger Bolat dedi ki…
Mr.E ne desem boş, olayı olduğundan büyük göstermeye bayılıyoruz, kompleks midir nedir:))
Blogger Bolat dedi ki…
Dilber Ay duy sesimiii yalvarııyooooruuuum :)) değiliz elbet Çiço :))
Blogger Bolat dedi ki…
Öyle diyoruz ama abla nasıl oldu anlamadım işini gördürdü 5 dakikada :))
Blogger Bolat dedi ki…
Magma, arıyoruz sürekli belki aramayı bırakıp, bulunduğumuz konumda huzurlu olmayılıyız. Ablaya göre Fatih'in sosyoloji yapısı değişmiş mesela meslek erbabı, okumuş insanlar terketmiş teker teker sonra mahalle it kopukla dolmuş ona göre ve babacığı daire almış başka bir yerden ve Fatihi terketmişler :)
Blogger Bolat dedi ki…
1-Bu tespitin doğru yazmalı da herkes kendini zorlayıp
2-Aynen katılıyorum
3-Fethiyeyi bende severim en son Kalkan'da tatil yaparken 2 günlüğüne uğramıştık :)
Blogger Bolat dedi ki…
Davsiye ederim :))
Blogger Bolat dedi ki…
Ara ara Özlemaki biz de hayırlı bir işe sebep olalım sayende :))
Blogger Bolat dedi ki…
Ben de merkezi semtleri seviyorum önce Çengelköy, sonra Beşiktaş, Sonra Sariyer sonra Beykent, böyle giderse ben Kapıkuleden şutlanırım herhalde :))
Blogger Bolat dedi ki…
Gülünecek ablaydı ama sesindeki samiyetten dolayı istediği şeyi yaptım :)) şişe dibi gözlükler, hiç çekinmeden bodoslama konuşuyordu :))
Blogger Bolat dedi ki…
VuslatT ben kötü demedim :) ama olimpiyat başka Türkçe şarkı söyleme konuşma yarışması başka şey her önüne gelen her şeye olmipiyat derse yanarız olimpiyatın ruhu gider :) kavramların içini boşaltmamalıyız! Örneğin faşist eğilimli insanlar Halkın Demokrasi şeysi partisi gibi bir ad koysalar oradaki demokrasi üzülmez ayrıksı durmaz mı:))
pembelideniz dedi ki…
:))

Ama ama Çengelköy bırakılır buralara gelinir mi ya?

Hadi onu geçtim Sarıyer'de kalsaydınız bari.

Ama işte İstanbul gerçeği. Bizi fark ettirmeden savuruyor bir yerlere...
Blogger Bolat dedi ki…
Öyle gerçekten iş nereye biz oraya olduk :)) iş sonra Hadımköy'e taşınacak kusura bakmasınlar oraya da gidemem artık :))
pembelideniz dedi ki…
:))

Gece gece çok iyi geldi :D
Caner Cangül dedi ki…
Ben de hic teknolojik(!) degilimdir. Kullandigim telefonu bir ayagi cukurda diyebilecegim bir amcada gormustum en son. O da benim gibi sadece pil suresini onemsiyor ve telefonla konusmayi sevmiyor olmali. :) Muhtemelen ben tus kilidini bile acamazdim. Ya iyide anlamiyor muyuz biz bu tekno islerden? Soyle bir bakiyorum: Benim notebook en ust duzey olanlarindan ama diger `pad`li `book`lu aletlerim hic olmadi, aman alayim benim de olsun demedim. Televizyon TR'de iken 37 ekran basit bir alet, burada da bir buyugu. Fotograftan anlarim ama cok gelismis bir makinem olmadi hic. Ne bileyim GPS olayini bilir, haritada rahat dolanirim ama hic GPS aletim olmadi. Aletlerin "logic" kisminda cok takilip "tekno" kismini ihtiyaclariyla sinirlayanlardanim sanirsam. Kimisi fakru zaruretten, kimisi teknomutlumanyak bir yapim olmadigindandir.
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Yine guldurdun beni Bolat : ) Derin konulara da girmissin yukarida, ellerine saglik diyorum. Iyi pazarlar : )
Blogger Bolat dedi ki…
Teknolojik olmak zorunda değiliz herhalde Caner :))
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim ama boğulmayalım o konularda :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı