İnovasyon ve taassup

İnovasyondaki yerimiz

Ülkemiz dünya inovasyon endeksinde 125 ülke arasında 65. sıradayız, neden bu haldeyiz? Konuyla ilgili olarak aklıma ilk gelen şey “taassub” biz hala bu yüzyılda parti, kulüp, hemşehrilik taassubu içindeyiz. Liyakat yerine söz konusu aidiyetler ön plana çıkınca ortaya çıkan şeyin adı hezimet oluyor! Sallıyorsun Bolat, dünyanın 16. büyük ekonomisiyiz diyebilirsiniz! Peki, Türkiye’nin en gelişmiş şehri Estambul, dünyada İnovasyonda 100 büyükşehir içinde 89. sırada? Buna ne diyeceğiz! 

Sebeplerin en büyüğü bu taassuplar yüzünden! Bu durum bu iktidara has bir şey değil neredeyse genetik diyebileceğimiz hale gelmiş bir durum! Bu taassup devletimizi kurt gibi kemirmeye başladı! Kimse liyakatsiz bir şekilde bir mevkiye getirilmekten hicap duymuyor! Utanmıyor bunu bir kul hakkı olarak algılamıyor! 

Devlet kadroları bu taassuplar yüzünden çürümeye başladı! Liyakat yerine aidiyet esas alınırsa bu ülkenin sırtı yerden kalkmaz. Yenilikçilik konusunda Ürdün, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti bizden daha ön sıralarda! Sayın Kadir Topbaş Türkiye İnovasyon Konferansı’nda, İstanbul’un dünyada yeniliğe en açık ve teknolojiyi en iyi kullanan belediye olduğunu belirterek “gelişime açık yönüyle İstanbul, yakın gelecekte dünyanın merkezi olacak” demişti. Bir şekilde uğraşıyorsunuz, iyi niyetli gayretler var ama bu taassubu aşmak zor Sayın Başkan! Umarım siz haklı çıkarsınız!

Yorumlar

Joujou dedi ki…
Gelişmemişliğin nedenlerinden biri işte bu. Aynen dediğin gibi: Liyakatten ziyade aidiyete bakılması. "Başa gelen her kümenin, anında kadroların tamamını değiştirmeyip, hangi işi kimin iyi yapabileceğine baktığı gün..." diye bir cümleye başlayabilmeyi çok isterdim ama maalesef doğu zihniyetli bir toplumda mümkün değil.
çok isterim haklı çıksın..
AslıASLI dedi ki…
Sadece Lale dikip, park açmakla gelişmek olmuyor malesef. Aidiyet, sanırım bunu hiç aşamıcaz en çok üzüldüğüm şey budur. Kul hakkı demişsiniz ya? üstelik bu partinin bunu hiç bir üzüntü duymadan yapması ayrıca düşündürücü..
AslıASLI dedi ki…
Unuttum yine :( son yazıma bir bakarmısınız rica etsem?
Unknown dedi ki…
Taklit etmek, hazir konmak gibi huylarimizdan vaz gecersek o zaman gelisime ve ilerlemeye aciliriz diye dusunuyorum!

Isin kotusu bizde adam olani da yok ediyorlar veya kaciriyorlar, adam gidiyor yurt disina orada isim yapiyor baska memleketin temsilcisi olarak 'gurur duyuyoruz'!

Konu genis, sen bile kac keredir bahsediyorsun, bu isin cozumunu nasil buluruz bilmiyorum, ama su andaki zukumet ile bu mumkun degil bence! Butun yararli otlari bicmekle mesguller......

Bak ne demis 1800'lerde amcam:

I cannot help fearing that men may reach a point where they look on every new theory as a danger, every innovation as a toilsome trouble, every social advance as a first step toward revolution, and that they may absolutely refuse to move at all.
Alexis de Tocqueville
penyuluh perikanan dedi ki…
I hope this estanbul the most developed city in Turkey arrives sds will be victorious advance, and be the best, the process is very long ealaupun

greetings from a distant friend in Indonesia
fisheries extension
Do not forget to stop by, and comments also follow a friend
awaited
annemahsustan dedi ki…
İşi ehline vereceksin diye bir durum bizim ülkede sözkonusu değil... bırak ülkeyi, mikro acıdan bak olaya, beş kişilik şirketlerde bile mümkün değil...
ayrıca; Liyakat yerine söz konusu aidiyetler ön plana çıkınca ortaya çıkan şeyin adı hezimet değil hizmet olacaktı yanlış yazmışsın: )
delleniyorum bu kadar bağnazlığımıza ve çocuklarımızın geleceğine delleniyorum...

"Kimse liyakatsiz bir şekilde bir mevkiye getirilmekten hicap duymuyor" yazmışsın ya işte gel burda tam karşılığını gözlemle sözlerinin...
neyse saptırdım konuyu...
Nesrin dedi ki…
Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Bizim "geri kalmış" diye burun kıvırdığımız ülkeler bu konuda bizden çok daha ilerideler.
Yeniliğe açık olabiliriz de adam kayırmayla, salla başını al maaşını tekbiriyle, iyi, yeni bir şey yapmak isteyenin de anında önünün kesildiği bu sistemde bu söylemler palavra gibi geliyor...
Zuhal'in Müzesi dedi ki…
mimledim sizi :))

http://icimdekiekip.blogspot.com/2012/05/hakkmdaki-7-gercek.html
Ozlemaki dedi ki…
resme bayıldım!
a dedi ki…
çok doğru yazmışsınız kaleminize sağlık.
Ben de bekliyorum :)

http://rosaygrismoda.blogspot.com/
Blogger Bolat dedi ki…
Ziyaret ediyoruz derhal :)
Blogger Bolat dedi ki…
Çok inovatif değil mi:))
Blogger Bolat dedi ki…
Gereğini yapacağım :) teşekkür ederim:)
Blogger Bolat dedi ki…
Kayırmanın kitabını yazarız biz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bilmez miyiz efem bilmez miyiz sıralamayı hakediyoruz patentte 5 senedir sıfır çeken illerimiz var yahu, böyle şey olur mu 5 yılda 1 patent alınmaz mı koskaca illerde :))
Blogger Bolat dedi ki…
Ah Başak ah, sıralamanın nedenlerine dair en az 12.cilt kitap yazılır! Benim adamım olsun çamurdan olsun mantığı bizi buralara kadar düşürdü maalesef, multi kültürel koskaca imparatorluğu yedik Türkiye Cumhuriyetini de patinaja soktuk, maşallah çok başarılıyız çoook, adam kayırmada üstümüze yok :))
Blogger Bolat dedi ki…
Baktım en kısa sürede gereğini yerine getireceğim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Kul hakkı deyince onların aklına "köylü Hakkı dayı" geliyor herhalde :))
Blogger Bolat dedi ki…
Umarım Topbaş haklı çıkar :)
Blogger Bolat dedi ki…
O günler de gelir ama biz göremeyiz sanki Joujou bu konuda çok umutsuzum, bilimin ışığının söndüğü yerde taassup başlar, çürüme başlar!
Unknown dedi ki…
Bugun ogrendigim ve destekledigimiz bir haberi yazayim sana:
Bizim buradaki ilk okullari yenilemek icin hokumetten 30 milyon dolar alinmis, bu paranin okullara dagitilmasi icin istenen sart ne biliyormusun? Yerel ikamet eden vatandaslardan onay alinmasi! Yani senin milletin oyle kafasina esen devlet odenegini kafasina estigi gibi alip kullanamiyor, vatandaslarin ok demesi lazim! Oyu verdin, baskani sectin o ne derse olur yokkkk! FYI
Mutlu Eller dedi ki…
Başak`a katılıyorum.
Sana da öyle, "adamım olsun, çamurdan olsun" ifadesi özetlemiş konuyu zaten:)
RABİA SERTELİ dedi ki…
Taassup, önce kendi özel hayatlarımızda. Koskoca memlekette, çantasını sırtlayıp dünyayı dolaşan kaç tane genç var. Gençlerimiz, ana kucağından, baba ocağından kopamazsa, inovasyon bizim için daha uzun bir süre hayaldir.
Blogger Bolat dedi ki…
Bam teli derim ben bu yoruma katılıyorum kesinlikle :)
Nini Nileud dedi ki…
Ben de hem yazınıza, hem de Rabia Hanımın yorumuna katılırım seve seve

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı