Avar Avar

Nedir bu İstanbul’un bizden çektiği! İstanbul ilk defa 626 yılında Avar Türkleri tarafından kuşatılmış fakat Komutan Bonus’u aşamamışlardı. Bu yüzden Kâğıthane’nin tarihimizde farklı bir yeri vardır. İstanbul'u kuşatan Avarlar surlara en yakın yer olan Pissa köyü bugün ki adıyla Kâğıthane’ye konuşlanmışlar fakat baskın yiyen küçük donanmaları Bizanslılar tarafından yakılınca geri çekilmek zorunda kalıp bu işi Sultan II. Mehmet’e bıraktılar.
          Avar kelimesi ile ilgili bir çok etimolojik tartışma var bana en yakın gelen etimolojik açıklama Avar kelimesinin kökeninin "av" kökeninden geldiği bunun için size şunu tavsiye ederim "Av, Avcı, Hun, Hunter" kelimelerini yan yana getirdiğinizde sanırım mesajı aldınız. Bizanslı Tarihçiler Avar sözcüğünü Hun'lular için de kullanmışlardır. Avar, avcı demektir. Mesela İranlılar Yağma-i Hun der aşk için, yani kalbimi yağmalayan Hunlu. Bizler de bazen Hunhar demiyor muyuz, atalarımıza barbar diyoruz! 
          İstanbul Osmanlı Türklerinin eline geçince Pissa köyünde bulunan kâğıt imalathanesi dolayısıyla buraya Kâğıthane dediler. Kâğıthane deresinin Haliç’e aktığı yere uğurlu, mamur anlamında Sadâbat denir. Gerçekten de III. Ahmet zamanında böyle dört başı mamur bir yerdir; Saraylar, kasırlar, köşkler, çeşmeler, bahçeler, fıskiyeler, havuzlar, şelaleler içinde bir yer düşünün. Her yer mis gibi çiçek kokuyor, lale bahçeleri dillere destan. Sokak tabiri ile çalsın sazlar oynasın kızlar durumu. Ne yazık ki bugün dahi koca İstanbul bu bahçe-park anlayışına sahip değil. 
          Hani o tarih derslerindeki Patrona Halil isyanı var ya! İşte o zaman yoksul İstanbul halkının galeyana gelip talan Sadâbat’ı  yakıp yıkmaya başladılar. Padişah I. Mahmut “yakmayın bari yıkın” diyerekten zararı hafifletmeye çalışmıştır adaşı II. Mahmut bölgeyi yeniden Mamur hale getirmiş fakat bir gözdesinin burada ölmesi ve bir cücenin de havuzda boğulması ile burayı uğursuz görüp Sadâbat’ı terk etmiştir. 
          Yavaş Yavaş görkemini kaybeden Sadâbat’ı Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bazı binalar askeri kuruluşlara bırakılmış, geriye kalan kısımları da sağ olsun gecekonducu halkımız ve sanayicilerimiz işgal ederek Kâğıthane’yi bu hale getirmişlerdir. Ya hep ya hiç ortası yok mu bunun yahu! 
          Bugün Kâğıthane ilçesi içinde yer alan Sadâbat’ın eski görkeminden çok uzak olduğunu giden, gelen, gören herkes bilir. İyi olan şey şudur ki 2002 yılında Metropolis ödülünü alan Haliç Çevre Koruma Projesi kapsamında, İstanbul Boğazından Haliç’e temiz su aktarılmış Sadâbat ve Haliç yıllar sonra rahat bir nefes almıştır. 
İlustrator Kaynak: M.Goreli

Yorumlar

miniamania dedi ki…
Lale devri saltanatı ve Kağıthane bana göre o günlerin safahatı da tartışılır ancak hangi değeri korumayı bildik ki .güzel olan, değerli olan her şeyi yıkmak adına.... ( neyin inadına )
haliç ve mavi gözler yazın bana çok şey hatırlattı ((
off of! zaten sıcak )))
Blogger Bolat dedi ki…
Üstat belki zamanında bizi yanlış yönlendirdiler estetik olan her şeyi tahrip etmişiz! Kağıthaneyi görmüşsünüz insanın içi sızlıyor bu haline!
Klio'nun Şarkısı dedi ki…
Bolat, e-posta yolladım size, aldınız mı?
Yakın oturuyoruz birbirimize, bir akşam eşinizle sizi misafir edelim derim ben:)
Taşınma durumlarımız var ama buralardayız yine:) Onu halledelim rahatlayacağız.
Yazı da güme gitti bu arada. Ellerinize sağlık:))))
Blogger Bolat dedi ki…
Tamam efem yapalım bir organizasyon eşimle konuşayım :)
Nuraycatasarimlar dedi ki…
Gözden kaçırdığımız ,belkide önemsemediğimiz ne çok şey öğrendik sizden :)teşekkürler...
Sis dedi ki…
şarkılara konu olan Sadâbat geçmişinde neler varmış meğersem. Yine teşekkürler Bolat.
Blogger Bolat dedi ki…
Kendime görev edimdim artık bir şey kaçırmayacaksınız :))şaka elbette :))
Blogger Bolat dedi ki…
Daha neler var neler efem birlikte öğreneceğiz :))
Unknown dedi ki…
Patrona Halil deyince aklima Halil Inalcik Hoca'nin kitabinda gordugum, Hollandali ressam J.B. Van Mour'a ait resimler geldi :-)

Bizim Katharine'nin kitabindaki lady mary'den de alinti yapmis, onun seyehat yazilarini alip okumak farz oldu Bolat degil mi? Tamam kizma hemen, su sicaklar bitsin, Ozlemaki'nin dedigi 'en guzel kis sporu okumak' halimize bir geri donelim, o zaman :-)))
Farfalle dedi ki…
Tarih derslerini pek sewemedim ben öğrenciyken, öğretmenlerimle de alakalı bir durumdu bu. Sen tarih öğretmenim olsaydın sanırım durum farklı olurdu die düşünüyorum:)O kadar akıcı ve keyifli anlatıyorsun ki geçmişi, sıkılmadan öğreniyorum hocam. Ağzına sağlık tekrar, sewgiler...
Hayat kitabım :) dedi ki…
teşekkür ederim,anlatımını çok seviyorum :)
çiço dedi ki…
bizlerde rahat bir nefes aldık hakkatten :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ediyorum, biz sınav yapmıyoruz dolayısı ile sevmek daha kolay Farfalle :))
Blogger Bolat dedi ki…
Halil Hoca ile aynı dergide yazmak bize nasipoldu :) Türkiyenin yetiştirdiği büyük bir tarihçidir, hürmetlerimi sunarım kendisine :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim çok naziksiniz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Çiço Haliç etrafındaki tuhaf yapılar da yıkılırsa her şey daha güzel olacak sanki :)
canan beycan dedi ki…
Bilgilendirme için teşekkürler Bolat Bey..
şarkılar dedi ki…
ellerin dert görmesin saolasın güzel yazı
Unknown dedi ki…
Sanslisin!
Biz de sansliyiz!
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim ne demek :) Selamlar.
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim :)
bolat bey ben şu anda istanbuldayım.
bizim atalarımız ne güzel korumuşlar.
onlara teşekkür ederim sizin aracılığınızla.
Blogger Bolat dedi ki…
Tadını çıkarın İstanbul'un bu sıcakta ve trafikte mümkünse :))
EVREN KONAKÇI dedi ki…
İstanbul'un her ilçesi semti tarih.Tabiki o tarih hep mafedilmiş. Umarım olanın kıymeti bilinir ve korunur. Selamlar.
Blogger Bolat dedi ki…
Umarım :) ama kıymetinin bilinmesi için bizi yani toplumun bilinçli olması lazım ki içimizden çıkan siyasetçilerde kaliteli olabilsin! Yoksa siyasetçilerimiz toplumun aynası oluyorlar.
Mutlu Eller dedi ki…
Senin kaleminden tarih okumak her zaman güzel Bolat!
Bize katkın büyük:)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim Semi :) yüzüm kızardı.
Zeugma dedi ki…
Sohbet havası içinde ne çok şey öğrendim yine.
Hem de kalıcı biçimde...
Çok teşekkür ederim...
Farfalle dedi ki…
Sınavla alakası yok ya, notlarım iyiydi...Başka bişey kastettiğim:)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ediyorum, takılıyorum ben de size:)))
Mehlika Yıldırım dedi ki…
Çok güzel bilgiler, tarih büyülü bir dünya
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim :) evet aynen öyle sohbet ediyoruz yazılı olarak:)
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle büyülü bir dünya :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi