O Mahalle bu Mahalle!

Mahalle kavramının hepimizin hayatında önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Kavram bu kadar sıcak olunca bunu markaya çeviren de oluyor. İstanbul’da Mahalle deyince akılıma gelen ilk mekân Nişantaşı Topağacı’ndaki Mahalle Kafe’dir. Maçka karakoluna sırtınızı verip Topağacına doğru inerseniz (bu arada caddenin sağındaki solundaki güzel butiklere de bakmanızı tavsiye ederim) yaklaşık 300 metre sonra Akbank’ın bitişiğindeki Mahalle Kafe’yi göreceksiniz. Bildiğin Mahalle ortamı masalar sokakta yaz boyunca. Nişantaşı mahalle kavramını çok sevmiş olmalı ki Nişantaşı’nın ikinci Mahallesi de İzzet Çapa önderliğinde geliyor. İzzet Çapa City’s in içinde kurulacak olan Mahalle’nin çok orijinal olacağını iddia ediyor. Şimdi Cahide15, Beirut, Al Jamal, Limonata gibi güzel mekanlar açan birinin haliyle kredisi var tabi tarafımızda, kendisine inanıyoruz. Nişantaşı’na yolunuz düşerse City’s in sinema katında bulunan Limonata’nın Boğaz Manzaralı terasını tavsiye ederim. İzzet Çapa "Dijital ortamdaki sosyal medyayı biz gerçek hayata taşıyoruz.” Şeklinde bir güzel laf etmiş bakalım bizi nasıl Mahalle’nin müdavimi yapacak! Olmadı bizim Mahallenin Muhtarı ile çay kahve içmemize vesile olur, bu da bir şeydir en azından. Son olarak şunu yazmak isterim bana göre çocuksuz, kedisiz, köpeksiz mahalle olmaz arkadaş! Olursa da ben ona mahalle demem.

Yorumlar

LILA MOONLIGHT dedi ki…
Aa merak ettim simdi, acaba sinema katinin hemen altindaki eskinin kalburustu restoranlarinin oldugu son birkac yilin galeri katini mahalle haline mi getirecek, yoksa limonata nin dekoru adi mi degisecek. Capa yaparsa kesin tutar : )
Blogger Bolat dedi ki…
Başarılı bir işletmecidir çok kez karşılaştım Limonata'da:)
Unknown dedi ki…
Valla bizim Yalova'da ki ev, sehir merkezi olmasina ragmen perihan abla mahallesi gibi! Kedi var, kopek var, berber var, nalbur var, kosede Apti bakkal var (Apti amca rahmetli oldu, oglu devam) sutcumuz, sarkuterimiz, firin ve kirtasiye, heeepsi mevcut! Arada kapanan dukkan olunca cok uzuluyoruz!

Itfaiye gecmis bir gun iki tane pespese, karakoldan polis tanidigi arayip neresi yaniyor diye sormuslar! mahallede kavga cikmis, herkes balkonda polisin serserileri yakalamasi iki dakika surmus :-) Annem tatile giderken devir teslim yapiyor, hicbir haberi kacirmayin diyerek :-)

Mahalle onemlidir, insanin kendi aile gecmisi gibi var olusunun bir parcasidir. Eski mahalleler buyusede, havasinin komsuluklarinin izi kalir.

20 sene sonra Goztepeye veya Mecidiyekoye eski komsulari ziyarete gittigimizde annem hala eskilerden haber alabilmisti, ben yanaklarimi sikan, hayal meyal hatirladigim teyzelere hayretle bakiyordum :-)

Ey gidi ey....yine bam teli yine tam 12'den Bolat.

Bu arada bahsettiginiz yerlere yorum yapamadim cunku ben en son Layla'ya ve de Suleyman Nazif'e gitmistim ve sanirim bu mekanlarin konumuzla alakasi yok hahahahaha saygilar sevgilerrrr
pembelideniz dedi ki…
"Nişantaşı" okuyunca durdum öyle.

3 yıldır Beylikdüzü'nde Nişantaşı hasreti ile yaşıyorum.
Çocukluğumun en güzel anları hala o kafelerin kaldırım taşlarında :))
Blogger Bolat dedi ki…
Merhaba komşu aynı derdin insanlarıymışız biz yahu ben de Beykentte oturuyorum :)) Çengelköy, Beşiktaş, Sarıyer, Başakşehir'e 6 ay dayanabildim sonra Beykent yakında Edirne'den sınır dışı edileceğim herhalde :))
Blogger Bolat dedi ki…
O kadar güzel anlatmışsın ki mahalleyi:) İstanbulda hala bir çok semtte mahalle ve mahallelilik ilişkisi devam ediyor ama benim oturduğum Beykent gibi gudubet yerlerde mahalle kavramının yerini etap, kısım, kesim, site gibi kavramlar aldı! Buz gibi benim için anlamı önemi yok parayı bulup, şişli, beşiktaş, sariyer, üsküdar,kadıköy....vb yerlere kapağı atma derdindeyim :))

Olmadı Gıprıs vatandaşıyız gider adada yaşanırız ona göre İstanbul'u zıvanadan çıkarmayın derim yetkililere artık kaçacak başka vatan da bulmuşuz daha ne olsun :))
Ozlemaki dedi ki…
bizim mahalleden karşıya geçeceğim zaman polis trafiği durdururdu.bakkaldan nohut tozu alırdım ki ne güzel bir şeydir o! karşıda camcı vardı Bolat, gidip atık parçaları alıp vitray yapıyordum. Başağın dediği gibi ayakkabı tamircisi vardı. Şemsiye çikolatalarla, mabel sakızlarla dolu bir hayattı. Haftaiçi babam misafir kabul etmezdi, derslerimizi etkilemesin diye. Cuma, Cmt akşamları gelirdi mahalledekiler. Girit kurabiyelerinin yanında babamın yaptığı gerçek limonata olurdu hep. Yazlık sinemamız vardı en önemlisi! Sade gazoz ve çiğdemle, yıldızların altında sinema! efil efil eserdi ne güzel. Her kimin evinde badana varsa, mahalledekiler yemek götürürdü o komşuya. Büyük bir aileydi, mahalle ortamı. Sütçümüz, çok şarap içerdi hatta atının önüne de bir kova dolusu şarap koyardı, atı da şarapçıydı. Çok özlüyor insan bu renkleri =(
Momentos dedi ki…
Limonata ismi gibi çok serinletici bir yer :) Çok sevdim. Mahalle' de, İstinye Park' taki pazar gibi sıcak ve sevimli bir yer olacak eminim.
Bizim gidemeyeceğimiz bir mahalleye de ben mahalle demem arkadaş ki içeriğinde İzzet Çapa yazan bir yazının ancak sosyetik direkler üzerine kurulu hayatların mahalle özlemini gidereceğini sanıyorum zaten bizler bizim mahalle karşıki mahalle modundan halliceyiz yani bize hitap etmicek edecek olanlarada hayırlısı olsun diyorum aaa yine girdim sizli bizli sözlere ayıp bana dimi selamlar olsun Bolat abimize=))
Blogger Bolat dedi ki…
O polisler şimdi mahalleyi dinliyor! Kendini dedikodu ya verdi. Küçük esnafın büyük bölümü battı birazı da AVM'lere taşındı :) Mahallede Limonta günümüz galiba el cağızımla yaptım, bizimkiler bu limonata değil limonlu şekerli su diyorlar ama çok bilen kendi yapar arkadaş benim adım hıdır elimden gelen budur :))
Çok kötü şehirleştik daha doğrusu şehirlileşemedik göç mahalleleri bozdu anki eski mahalleliler kenar semtlere taşındı!
Blogger Bolat dedi ki…
Efem, evde limonatayı kendi ellerimle yaptım ama kimse beğenmiyor yahu :)) neymiş şekerli limonlu suymuş:) resmen başkaldırı bu :)) akşama eve meyankökü şerbeti(cola) alacam:)))
Ozlemaki dedi ki…
portakal ve limon kabukları rendelenir şekerin içine, sonra posasıyla, çıkan suyuyla beraber yoğurulur temiz bir bez torbanın içinde. azar azar su ilave edilir. Odur gerçek limonata. yarın yapayım bari Bolat, aklıma düşürdün =)
Blogger Bolat dedi ki…
Hay allah razı olsun ya:) tamam ayrıntılı tarif edersen haftaya şaşırtayım :)) limonlu şekerli su neymiş görsün ev ahalisi :)
Blogger Bolat dedi ki…
Neden gidemeyesin, elbette gidersin neticede herkes bu ülkenin insanı kimsenin alnında sosyete ya da orta sınıf, dar gelirli diye yazı yok! Hepimiz aynı geminin yolcularıyız:)
Unknown dedi ki…
Offf Gipris'ta butun ada mahalle gibi :-))) Ozendiriyorsun beni!
Momentos dedi ki…
Aaa haksızlık ediyorlar :) bence şu zencefilli limonata tarifini yap, o zaman peşinde dolaşacaklar.. işte tarifi:

5 su bardağı su
5 tane limonun suyu
2 yemek kaşığı bal (bal yolsa sadece esmer şekerle de olabilir)
½ su bardağı esmer şeker
60 gr taze zencefil

Zencefili rendeleyip, 1 su bardağı su ve şekerle birlikte bir tencerede orta ateşte kaynat. Ocaktan alıp balı ekle ve ılınmaya bırak. Zencefili süzgeçten geçirip limon suyu ve geri kalan suyu ekleyerek (istenirse buz da) servis et.


Not: zencefil normalde acımtraktır. Damak tadına göre zencefili azaltıp çoğaltabilirsin. Afiyet olsun :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkür ederim :)) deneyeceğim.
İki Kum Tanesi dedi ki…
Çok güzel bir mahallede geçti gençlik yıllarım. Beni o yıllara götürdün bir anda Bolat. Şimdi de bulunduğum mahallemiz esnafını korumak adına kendimce, hala yan apartmanın altındaki bakkaldan alışveriş etmeye, yufkayı mahalledeki yufkacıdan almaya özen gösteriyorum. Zaten mahalle gibi bir apartmanda oturuyoruz, konu komşu her sabah kahvede birarada. Sıcak akşamlarda apartmanın bahçesine inip oturuyoruz komşularla. Bu bakımdan şanslıyım. Belki de bize iş düşüyor mahallelerimizi yaşatmak için.
Çapa'nın mahallesi bana her bakımdan çok uzak ama mahalle kültürü çok yakın. :) Klavyene sağlık :)
Blogger Bolat dedi ki…
Keşke herkes sizin kadar şanslı olsa ben daha kapı komşumu tanımıyorum çünkü neredeyse her 6 ayda bir değişiyor :)
mahalle özler olduk.. burnumda tütüyor desem hiç yalan olmaz..
Blogger Bolat dedi ki…
Evet insanlık şehir iş her şey değişiyor bakalım neye doğru evrilecek :)
Mutlu Eller dedi ki…
Herkesin mahalle aşkı depreşmiş:)))
Sevmeyen yoktur!
Herkes ister de günümüzde kim buna vakit ayırır bilmem. Komşuluk, mahalle aynı zamanda vakit işi. Günümüz koşturmacasında insanlar işten eve zor atıyor kendini.
Hafta sonları ancak ailesine, çocuğuna vakit ayırıyor.
Çok mu olumsuz oldu?
Melange dedi ki…
Yasa Özlemcim, harika tarifin..

bu arada sarapci ata da bittim :))
Melange dedi ki…
Daha dün sabah, ailece sohbet ederken eski günlere gittik.. Cihangir'deki sokagimizi, mahalleyi, mahalle olgusunu, oradaki ahbapliklari, dostluklari konusuyor ve cocuklarimin böyle bir ortamda büyüyememis olmasina hayiflaniyordum.. Cihangirin su anki "Yalan Dünya" :) ortamindan uzak oldugu en keyifli mahalle günlerini yasadigimiz zamanlari yad ettik..
ben en iyisi su City's deki mahalleye gidiyim bari acilinca :)
Ozlemaki dedi ki…
teşekkür ederim =) oğluş birazdan Ayvalık yolcusu, ben de marş marş limonata yapmaya. Şarapçı atın resimlerini bulmaya çalışacağım bir de!
Blogger Bolat dedi ki…
Vakit fakiriyiz ama bu gidiş hayra değil herkes yalnız herkes dar bir çevreye sahip sanki :)) Farklı bakış açılarına hep ihtiyacımız var elbette :))
Blogger Bolat dedi ki…
Ama Cihangir de mahalle havası hala var bence :) bence insanların sosyalleşme ihtiyacı gittikçe artacak :)
Cemre dedi ki…
Ahh şimdi İstanbul'da olasım tarif ettiğiniz yerleri ziyaret edesim geldi..defterime notumu aldım bi sonraki ziyaretimde bu mekanlar gezilecek, lezzetler tadılacak. eski mahalle kültürünü yaşatmaya çalışan biri olarak gerçekten sokakta oynayan çocuklar, ayaklarıma dolanan kediler olmazsa neyleyim ben o sokağı, semti..
kitana dedi ki…
Lojmanlarda büyüyen bir çocuk olarak yazları anneanne-babaanne mahallerini severdim. Hele ki mahalle muhtarı gibi olan teyzemin mahallesi ayrı güzeldi.Mahalle dediğin geniş ailedir, sokaklarında seksek çizilidir.
Lulu's life dedi ki…
Bolat'cim Capa Marka bu projeyi yapip baska bir isletmeye devredecek ama onlarin parmaginin degdigi hersey gibi muhtesem olacak eminim bende bu konuda.. İzzet'in ortagi Gazi yakin arkadasim ve ortaya cikacak mekani bende cok merakla bekliyorum.. Belki bi blogger toplantisi yapar mahalle ortaminda takiliriz birlikte de ;) sevgiler..
BOLAT BEY ÇOK GÜZEL BİR KONUYA EL ATMIŞSINIZ..
ANTALYADA ÇOCUKLUĞUMDA YAŞADIĞIM O MAHALLAYİ ÇOK ÖZLÜYORUM
İNSANLARI SICACIK YÜREKLİ SOHBETLER MÜKEMMEL ŞİMDİ MAHALLE KAVRAMI YOK BİTİRDİLER VARSADA ÇOK AZINLIKTA..
TABİİ ESKİYE ÖZLEM ÇOK MAHALLE YAPILDI AMA O MUHABBET NASIL OLACAK...
Blogger Bolat dedi ki…
Evet çocuklar, kediler, köpekler mahallenin olmazları :)
Blogger Bolat dedi ki…
Lulu, Çapa bu işleri biliyor, tamam sen haber edersen yaparız bir organizasyon :)
Blogger Bolat dedi ki…
Geçmişi geri döndürmek çok zor :( sanki!
Blogger Bolat dedi ki…
Sormayın o seksek ve çizgili oyunla ip atlama olayını unuttuk :))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi