Öykülerde İstanbul


İstanbul… güzelliği dillere, gönüllere destan. İstanbul…bütün çabalara karşın hala güzel. Yeter ki içtenlikle, severek ya da yazar gözüyle bakılsın…İşte bu alıntı Refik Durbaş’in Öykülerle İstanbul adlı eserinin arka kapak yazısından küçük bir kısım. Gerçekten Refik Durbaş’ın dediği gibi bütün olumsuz çalışmalara rağmen İstanbul hala güzel. O kadar  hoyrat, o kadar gaddar, o kadar cahil pervasız, o kadar akılsız kullanmamıza rağmen hala güzel. Keşke bu kitabın içinde Sait Faik'in Semaveri de olsaydı dedim kitabı okurken! Bu öykü Estambul'un diğer yüzünün hüzünlü hikayesidir. Kitapta İstanbul öyküleri yazmış bir çok öykücümüzün eserlerine yer verilmiş. Hafta sonu benim için çıtır çerez gibi oldu.

Yorumlar


hmmmmmm :))
diyorsun kiii.. ''Nunu durma bu kitap senlik !!

peki... :)''
kerrin dedi ki…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki…
:)
Cıtır cerez olması guzel
İstanbulu görmeden hayran bırı için cok faydalı bi blog;)
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, başlıktaki "de" neden ayrı yazıldı?
Bir de yazının içinde "Öykülerle İstanbul" yazmışsın. Fotoğraftaki kitaba bakarsam bir şeyler yanlış gibi:))
aslibo dedi ki…
'Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana...'
Çok severim Refik Durbaş'ı, çok güzel bir hatırlatma oldu:)
Elif dedi ki…
Merhaba,
15 gün kadar önce İstanbul/Taksimdeydim sizi bu konuda merci gördüm size sorayım dedim. Tarlabaşı-Taksim arasını bomboş-yıkık görünce şoka girdim, mezarlık gibi.Sordum çevreme ne olmuş buraya diye bilen yok. Sizin bir bilginiz var mı? O projenin altından kalkılır mı? Sizin Istanbul yazılarınızı okudukça içim gidiyor fakat bu seferki TR ve İstanbula gelişimde hayalkırıklığı yaşadım her yer inşaat.
Bu aralar gercekten kitap kurdu oldum. Özellikle icinde Istanbulun gectigi tüm romanlari icime cekiyorum adeta. Bu kitabi tanitmaniz cok iyi oldu, zira daha önce de tanimiyordum. En kisa zamanda bir göz atacagim, insallah. :) Sevgiler
Blogger Bolat dedi ki…
Semi, bu yorumdan çıkardığım sonuç şudur, demek ki gece geç vakitte metin yazmamak gerek yazarsan da dinlenmiş bir kafa ile bunu yapman lazım :))Başlıkta ki de çok absürd durduğu için düzeltildi ama metindeki "öykülerle" kısmını bari düzeltmeyeyim ki senin yorumun bir süre daha anlamlı olsun yoksa yorum ofsayta düşecek :)) teşekkür ederim yerinde uyarılar için :))
Blogger Bolat dedi ki…
Benim de çok hoşuma giden bir kitap oldu :) bu yorumunu okuyunca baskı tarihine baktım 1995 :) yıllar ne çabuk geçiyor yahu :)
Blogger Bolat dedi ki…
Elif, içimize TOKİ canavarı girdi çıkaramıyoruz kurt gibi kemiriyor İnşaat sektörü İstanbul'u dün de aynı idi bugün de aynı! İstanbul'dan kaçan, kaçmak zorunda bırakılan zavallı Rumların arkasında bıraktıkları mülkler ne yazık ki enkaza döndü!
Blogger Bolat dedi ki…
Öyküler kısa ve birbirinden ünlü yazarların İstanbul öyküleri daha ne olsun efem :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bekleriz İstanbul'u görmek :)hakikaten çıtır çerez öyküler kısa çabuk okunabiliyor:)
Blogger Bolat dedi ki…
Thank you :)
Blogger Bolat dedi ki…
Kessinlikle öyle dönüp bana aferin be Bolat iyi ki hatırlattın bu kitabı diyebileceğin bir eser :)
Mutlu Eller dedi ki…
Yorumun ofsayt durumuyla çok ilgili değilim. İçin rahat olsun Bolat:)
Unknown dedi ki…
Ben 'yine kitap aldiracak bu bana' diye kac gundur direniyorum biliyormusun bloguna goz atmamak icin!!!!

Dayanamadim....geldim...listeme ekledim...!
Mr.E dedi ki…
Her ne kadar içeriği İstanbul ile ilgili olmasa da dönüşümü duyurmak için bir mim hazırladım, davetiyelerden biri de bu adrese ait, beklerim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Umarım yeni baskını bulursun arkadaşım :)
Blogger Bolat dedi ki…
Gerekeni yapalım o zaman :)
Ozlemaki dedi ki…
Bolat, 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili neler var rafında?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı