Zaman Fakiriyiz Hepimiz
İstanbul’da yaşamanın en güzel yanı harika bir insan ağınızın olmasıdır. Seçeneğiniz çoktur. İstanbul'da yaşamanın kötü tarafı tanıdıklarınızla başka şehirlerde yaşıyor muşçasına az görüşmenizdir. Neden? Zaman fakiriyiz de ondan! Dün işten 18:30’da çıktım doğru Point Otel’e Bilal Kaafarani ile İnovasyon Toplantıları’na, sunum şahane, Bilal Kaafarani’nin ülkemizde bulunması dahi bizim için şans. Bunun için ayrıca bir blog yazısı hazırlayacağım. Neyse efenim toplantı bitti kuzen Mehmet Bolat Wiber’dan arıyor paramotoru ile İğneada yolunda biz Ancak Havaalanında buluşuyoruz. Saat 11:00, Atatürk Havaalanı yine kalabalık. Kuzenin boy boy üç erkek çocuğu var çok büyümüşler, maşallah. Babaları ile ayrılık vakti geliyor en küçüğü ayrılık hasretinin nişanesi inci gibi gözyaşlarını sapır sapır döküyor, benim de gözlerimi doldurdu velet hala gözümün önünde! Bolat’ın arabasını görüyorum “oğlum bu ne yahu, arabasının arkasına takılmış Paramotor, araba olmuş TIR uzunluğunda. Acayip bir şey yahu uçak gibi resmen!
Geçen arkadaşımız Tuğba ile konuşuyorduk, kendisini iş hayatında başarılı bulurum. Enerji saçar etrafına. Cevahir AVM ile yaptıkları bir çalışmadan bahsetti “Cevahir Cevherlerini” arıyor mottosu altında Senaryo Atölyesi, Kitap Atölyesi, Film Atölyesi düzenliyorlar. İstanbul Cevahir AVM’nin bu atölyelerine katılmak isteyen bloggerlara tavsiye ediyorum. Cevahir AVM’nin bu çalışmasına aferin demek istiyorum, hep cüzdanımız mı düşünülecek! Gerçekten aferini hak eden bir çalışma, aklımda kaldığı kadarı ile Atölyeler Ücretsiz. Yanlış bilgi vermiş olmayayım www.cevahiravmcevherleri.com adresinden etkinliği izlemek mümkün.
Yorumlar
http://istanbuldesignbiennial.iksv.org/a-letter-to-new-city-reader-05-from-orhan-pamuk/?lang=tr
Bu yazıyı okudunuz mu bilmiyrum ama aklıma ilk siz geldiniz. Umarım beğenirsiniz. Mesaj olarak ulaştırabilecek bir adres bulamadığım için buradan yzdım kusura bakmayın.
Biz nasipse bu akşam yeni hayata ilk yolculuğu yapıyoruz ve yine nasipse 1 ay sonra İstanbul'u özlemle anarak uzaklara gideceğiz.
Herşeye rağmen ben seviyorum bu şehri. İki saat köprü trafiğinde kalıp onca laf saydıktan sonra, köprüden geçerken o manzaraya bakıp herşeyi unuttuğum bile olmuştur.
İstanbulda olaydım, birinden birine katılırdım. Zira şu sıra kursa gitme isteği var içimde. :)
Yorum Gönder