İstanbul'a Mektup

Sevgili İstanbul,
Adettendir önce halini hatırını sorayım istedim. Nasılsın iyi misin? Beni soracak olursan, iyilik sağlık diyelim, senden şikâyetimiz var ama yine de sensiz olmuyor. Topoğrafyanın tüm güzelliğine karşı, bitmeyen kavşaklar, eciş bücüş yollar, sürekli bir inşaat halindesin bilemem 50 yıl sonra senin sonun ne olacak Estambul.
          Bizden öncekiler çok güzel eserler bırakmışlar Sağ olsunlar. Fikirtepe’ye gecekondular diktik, Yarımburgaz’ı hayvan ağılı yaptık! İlk İstanbullulardan pek eser kalmadı senin anlayacağım. At Meydanı’ndaki Hipodrum’u Septimus  Severus,  Kızkulesi’ni general Alkibiades, Ayasofya’yı,İmparator Justinianos,  Dikilitaş’ı İmparatorlar Theodosius, Sultanahmet’i I. Ahmet,  Süleymaniye’yi Sultan Süleyman sağ olsun bize miras bırakış. Milyonlarca insan bu eserlere hayranlık içinde bakar bakar dururuz.
          Herkesin bir eseri var da bizim hangi eserimiz var diye soracak olursan, kukumav kuşu gibi düşünüp dururum. Bizde estetik zevk diye bir şey kalmadığı için devlet daireleri bile apartman ve plaza şeklinde yapılır oldu. Kimse geleceğe bir eser bırakmaya hevesli de değil.
Şu aralar esip gürlüyoruz Suriye’ye filan gireceğiz. Akılsız başın cezasını torunlar çekecek! Sonumuz hayır olsun ve bu blog yazısı belki birileri gelecekte okur da şimdiki halimizden ibret alır diye tarihe küçük bir not düşeyim istedim. Artık komplo teorilerinde o kadar ileriye gittik ki eski başbakanlardan Turgut Özal’ın İstanbul'daki anıt mezarı açıldı naaş adli tıpta mezarda bile rahat yok artık!
          Bugün 4 Ekim 2012 günlerden Perşembe önümde Semi’nin gönderdiği “Das Osmanische Reich” adlı Geo Epoche adlı dergi’nin kalan bölümlerini okuyorum. Bu dergideki Ermeni çocukların halini görünce içim acıdı, tarih böyle acıları kimselere yaşatmasın herkes bu olaylardan kendine düşen dersi alsın!
          Sevgili İstanbul, mektubuma burada son verirken, müsaadenle İstanbul Tasarım Bienali’ni de burada anarak elimden geldiğince destek vermek istiyorum, çünkü İKSV sana çalışıyor ve onlarında sana selamı ve mektupları var.
          Sevgiler selamlar.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Eger gelecek nesil bugunku yonetimi 'kahraman' ilan ederse o zaman vay hallerine!!! En azindan sunu dusun ne olursa olsun, Estambul hep guzel olacak, hala butun kavga onun icin...
ah sevgili Bolat.
bu hükümet ülkeyle onlarla ilgili satırları şifreyle keşfedip ! bloglarıda yok eder bence..
Yasak malum !

İstanbul'umun hiç suçu yok.. O dimdik yıllarca her kötüye- kötülüğe - bedbah yapılaşmaya boynu bükük , ama vakurluğunu yitirmeden duruyor.

lakin İstanbul'lu tanımlaması beni ne çok yaralıyor...
Bırakalım İstanbul'u Türkiyeli tanımlamasına neler neler- kimler kimler giriyor ???
ne endam ne hitap- ne saygı -ne sevgi bu millet özünü yok etti :(((
bunu bilir bunu söylerim.

diğer konuda da destekçinim..
ilhan dedi ki…
Çok doğru tespitler ama gene de dünyanın en güzel şehirlerinden. Aslında yabancı turistlerin gelmesi için ne kadar çok materyal var değil mi? Yunan'lılar sahil kasabalarına bile ördükleri duvarları, tarihi surlar diye pazarlarken, biz doğal tabiatımızı ve tarihi eserlerimizi yok etmek için her şeyi yapıyoruz. Bodrum'da yaşadığım yıllardan bilyorum, Eylül ve Ekim ayı turistin en bol olduğu aylardır aslında. Çünkü turist çocuk gürültüsü sevmez, okullar açılır gelmeye başlarlar. Ama İstanbul'a bakıyorsunuz, yoğun tarihi dokuların olduğu yerler haricinde turist yok. O yerler de maalesef pislikten geçilmiyor.
okuyan dedi ki…
İstanbul'u seven, duyarlı bir yüreğin güzel bir iç döküşü olmuş.
Acaba İstanbul dile gelse ne ahhhlar edecek insanlara ^-^
Kaç kuşaktır soluduğumuz İstanbul'u maalesef haftaya terk ediyorum, geride bırakıp kilometrelerce uzağa kaçıyorum tabir-i caizse ^-^
Başak dedi ki…
Nerede o eski mimarlarımız sanat severler. Tarihimizde beğenmediğimiz padişahların büyük sanat eserleri olup onlarla hala anılabiliyorlar. Bizler hangi eserlerimizi bırakacağız çok haklısın.
Şükran dedi ki…
ben de tam bugünlerde bunu düşünüyordum işte !
Suriye ile sıcak gelişmeler ,uluslararası ilişkilerimiz göz doldururken memleketin yolu nereye gidiyor ,diyordum
Eğer zenginsen ,politikacıysan hele hele,mezarda bile rahat yok insana !
Estetik kaygılarımız bile değişti.Bugüne dair bir mimari eser henüz inşa edilemedi.
İnşa edilmesi bir tarafa,eski olan yapılarımız,tiyatro salonlarımız bile korunmayıp alışveriş merkezi yapılıyor.Küçük,sevimli butiklerin ,bakkalların yerini uzun taş binalar aldı..
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, bahsettiklerin sadece İstanbul değil sanırım tüm Türkiye için geçerli. Muhteşem eserlerin çoğu korunmadığı gibi yenileri de gelmemiş, olan biten sadece beton yığını....
Bienale kesinlikle gelmeyi istiyorum, aklımda.
Dergi tam senlikti, hiç yanılmamışım:)
İyi akşamlar ve iyi pazarlar sana:)
Sonuna kadar katılıyorum....
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Gokdelenlerimiz var ya Bolat! ; ))) Ellerine saglik cok guzel yazmissin.
Caner Cangül dedi ki…
Entellektüel sermaye yetersiz olunca, sonuç olağandır. Önce bu sermayeyi biriktireceğiz (her düşünceye saygı bunun olmazsa olmazı) sonrasında bu sermayenin kıymetini bilen idarecileri yetiştirecek bu sermaye; peşinden medeniyet tasavvuru kendiliğinden oluşur. Konu gereği olan o mimari eserler de yaratılır.

Eski fotoğrafları ne kadar takip ediyorsun bilmiyorum ama günümüze gelmeyen ve fotoğrafı kalmış en basitinden binada bile bugün olmayan o izi görüyoruz. Nereye gittiğini birinci paragrafta belirttim. :)
Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
Ne doğru demişsiniz. Bize eskilerden kalmış da biz eskiyince yeniler neye bakacak da bizi anacak meşhul.
Blogger Bolat dedi ki…
Keşke öyle olsa be arkadaşım keşke ama tam kaos şehri şu aralar, bu akşam eve dönüyorum saat gecenin 00:10 olmuş avcılarda en az 300 üniversiteli noluyor olum size nerden dedim konserden dediler :)) çekirge gibiler:)
Blogger Bolat dedi ki…
Nazeket yok, zerre kadar, zerafet dediğin şeyde göçmüş gitmiş sanki bir garip istanbul:)) Yapılaşmaya filan girmemek lazım sinir bozucu! Hadımköy İstanbul mu??? Çatalca!!!Sultanbeyli, Samandıra!!!Her yer istanbul!
Blogger Bolat dedi ki…
Doğru yine dünyanın en güzel şehri ama coğrafyasının güzelliğinden boğazı kapatma gibi bir imkanımız olsa bildiğin Çin olacak İstanbul :)
Blogger Bolat dedi ki…
Özledikçe daha da güzelleşir gönlünüzde. Yolunuz açık olsun efem :) bol şanslar gittiğiniz yerde.
Blogger Bolat dedi ki…
Kulaklarımızı çok çınlayacak Başak bence :))
Blogger Bolat dedi ki…
Hepsi kopya, hepsi birer çirkinlik abidesi :)) bir de her şeyin büyüğüne layığız sanki:))) En büyük AVM, Avrupanın en büyüğü, Balkanları en şeysi gibi :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bu Alman milleti çok disiplinli onlardaki arşiv kimsede yok arkadaşım :) adamlar dergide yapsa doysa da yazsa en güzelini yapıyor.
Blogger Bolat dedi ki…
Sorma Aylin adamlar bilmem kaç yılında yapmışlar Amerikada, Avrupada biz şimdi övünüyoruz! Tuhaf:))
Blogger Bolat dedi ki…
Dostum, sen entelektüel sermaye olarak kaçarsan başkasına ne diyeceğiz şimdi, söyle Caner :))
Blogger Bolat dedi ki…
Çok haklısın o güzel günlerde gelecek diye ümit ediyoruz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bizi de anacaklar ama hayırsız işe yaramaz nesil diye herhalde :))
Mutlu Eller dedi ki…
Cok iyi bilirim kendilerini:)))
Ozlemaki dedi ki…
κουκουβάγια(kukuvaya): baykuş
neden Batı kültürlerinde bilgelik timsalidir de bizim cephede uğursuz sayılır Bolat?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı