Lahanacı, bamyacı ve Kikkuli


Biliyorum “yuuuuh bu ne Bolat, kim okuyacak bunu” dedin, haklısın kimsenin bu kadar vakti yok Ama okursan da güzel olacak be! Ne dersin, hadi okuyalım mı?

Atın evcilleştirilmesi, insanlığın uygarlık alanında attığı en ileri adımlardan biridir. Fransız Buffen der ki “insanlığın en soylu fethi attır, işte o da Türklerin ataları tarafından evcilleştirilmiştir.” Bakın, Ana yurdumuzdan Anadolu’muza tüm bu devletleri at üzerinde kurduk, açgözlü değiliz. Türklerin Tarihi isimli kitabında Jean Paul Roux şunu yazar “Türkler isteselerdi bütün dünyayı feth edebilirlerdi. Ancak onlar atlarını besleyebilecek otlakların bulunmadığı ülkelere gitmediler.” demiştir.

Anadolu’muzun ilk imparatorluğu Hititler de bölgelerindeki güçlü bir orduyu atlarla yaratmış hatta Kikkuli adlı Hititli yeryüzünün atlarla ilgili ilk kitabını M.Ö. XIV. yüzyılda yazmıştır. Sonra köprünün altından çok sular geçmiş, Hunlar, Avarlar tozu dumana katmışlar kardeş kavgalarıyla da hapı yutmuşlardır. Sonra sahneye Romalılar çıkmış hipodromlarda at yarışlarıydı oydu buydu derken o koskoca Roma da gitmiş gelmiş bize Bizans Çağı.

İmparator Constantinus İstanbul’u Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti olarak ilan etmiş. Bronz boru üflenmiş Ayasofya ile Sultanahmet Meydanındaki Hipodromunda dört atın çektiği ve “Quadriga” adlı atlı arabalar tozu buluta, teri dumana karıştırmışlar  Belki o zamanlar Hipodrom Veliefendi Çayırlığı kadar büyük değilmiş lakin heyecan Veliefendi’den da aşağı kalmamış.

Estambul’da taraftarlık duygusu her zaman yaman olmuştur. Bizans’ta da Beyazlar, Yeşiller,Maviler ve Kırmızılar olmak üzere dört takım varmış. Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti Yeşiller ile Maviler arasındaki rekabetin yanında güdük kalırmış. “Maviler” ile “Yeşiller” arasında ilk çatışma 493 yılında tiyatroda olmuş millet birbirini boğazlamış yahu!  Kathisma denilen imparatorluk locası taş yağmuruna tutulmuş, Constantinople sokaklarında günlerce süren kanlı kavgalar yaşanmış, sonunda “Yesiller”in hamisi olan Plato kentin valisi olarak atanmış da olaylar biraz durulmuş. 514 yılındaki başka bir kavga nedeniyle İmparator Anastasius “yerim ülen sizin yarışınızı” diyerekten  Hipodromdaki at yarışlarını yasaklamıştır.

Estambul’umuzu 1204 yılında Latinler talan etmiş. Her şeyi çalmışlar bu Latin hergeleler! O görmüş olduğunuz Dikilitaş'ın dibindeki kuyunun zemininden başlarmış aslında Hipodrom ama maalesef taş üstünde taş bırakılmayıp moloz haline getirilmiş.

osmanli lahanacilar bamyacilar topkapı sarayı
Lahanacı ve Bamyacı Takımları Sütunları
Gel zaman git zaman,  Anadolu’ya mensubu olmaktan onur duyduğum Selçuklular at sırtında gelmiş ve sonra diğer boylarla şekillenmiş Anadolu. Timur’un süvarileri karşısında tökezleyen Osmanoğulları bundan ders çıkarmış tahtı oğlu Mehmet’e (sonradan Fatih diye anılacak) bırakan II. Murat, Merzifon ovasında dedesi Beyazıt’ı hatırlayarak iki atlı cirit takımı kurup idman yaptırmış. Amasyalılara Bamyacı, çünkü bamyası ile de meşhurdur, Merzifonlulara da Lahanacılar adını vermiş çünkü Merzifon da lahanalarıyla ünlüdür. II.Mehmet(Fatih) İstanbul’u fethedip babasının Lahanacılar, Bamyacılar takımlarını İstanbul'a almıştır. Topkapı Sarayı süslemelerinde gördüğünüz lahana ve bamya resimlerinin sebebi budur, bir sonraki ziyaretinizde görebilirsiniz. Lahanacılar yeşil giyer Bamyacılar ise mavi kadife elbise giyerdi.

Ne yaman bir tesadüf, ne yaman bir rastlantı ya da ne yaman bir seçimdir ki Divan-ı Lügat-it Türk’te geçen “At Türk’ün kanadıdır” sözüne nazire yaparcasına dün Lahanacılarla, Bamyacı cündilerin müsabakalarına sahne olan Merzifon Ovası’nda bugün devletimizin çelik kanatları, Hava Kuvvetlerimizin 5.Ana Jet üssü ve o üste 151. ve 152. Av Önleme Filosu bulunmaktadır. Çocukluğumda her çarşamba hava idmanı vardı çelik kanatları izlerdik. Kuş kanatsız Türk atsız olmaz arkadaş!

Biliyorum biraz tarih dersi gibi oldu ama heyecanımı mazur görün, ben bu postu neden yazdım. Çünkü British Museum’da atlarla ilgili bir sergi düzenlendi. İçinde bize dair önemli şeyler yok ama neticede güzel bir sergi. Peki, bizim müzelerimiz neden ölü gibidir neden bu sergiler düzenlenmez, müzeler depo mudur?

Eğer atalarımız atı evcilleştirip insanlığı mobilize etmeseydi Bilgi Çağı’na bu kadar hızlı bir geçiş olur muydu? Aman kim düşünecek bunları, koy ver gitsin!

Etimoloji Sevenlere Not: Erkek ata aygır, dişi ata kısrak, yavru ata tay, başıboş dolaşana hergele, yük çeken atlara beygir denir.

Yorumlar

Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
Teşekkürler bu bilgiler için.
Hergelenin anlamını da öğrenmiş oldum. :) Şimdi o mu var derseniz, bilmiyorum onu demek istedim.
Unknown dedi ki…
Enteresanmış... yeşil, mavi, bamya, lahana... gezdik yine tarihte. Sağol.
semmma dedi ki…
atları otlatamayacakları yerlere gitmemek teorisi çok ilgimi çekti. tek kelimeyle "yarayışlı" bi post(:
Klio'nun Şarkısı dedi ki…
Haklısın. Kim düşünecek şimdi o kadar şeyi de kim düzenleyecek o sergileri:( Hele bu dönemde at dersen, Türk dersen hiç olmaz:)
Blogger Bolat dedi ki…
Hande bir de Kikkuli vardı :) hani şu at kitabını tarihte ilk yazın Hititli :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Teori sonuçta Semma :))
Blogger Bolat dedi ki…
Geçenlerde mevzusu olmuştu ben biz Türkler deyince çok sevdiğim bir arkadaşım atladı "abi bırak bu faşizm ayaklarını diye :)) o kıvama gelmişiz yani, ben neysem oyum arkadaş, gerisi yalan dolan :)
ayca dedi ki…
Harika bir yazi zevkle okudum. Babam Merzifon'da pilotken kaldim orada, kucukken. Burada adi gecince daha bir hosuma gitti:)
Çok güzel olmuş anlatım. Bir dahaki Topkapı müzesi gezimde kesin bakacağım o lahanalarla bamyalara.
semmma dedi ki…
doğru değilse neden gitmemişler he neden gitmemişler gibi bi asilik yapmaya elverişli durumdayım, ama az buçuk tarih bilgim engelliyo yersiz çıkışımı(:

sen yaz, biz okuyalım. aramızda para toplayıp öğretmen maaşı mı versek? ama bi dakka. o üç kuruş bişeydi dimi..
Başak dedi ki…
Ne güzel bilgilendiriyorsun. Hiç sıkılmadan zevkle okuyorum yazılarını seviyorum.. Topkapı sarayını merak ediyorum. Bir daha geldiğimde mutlaka gezmeliyim. Teşekkürler..
Unknown dedi ki…
keyif ile okudum en sevdiğim hayvandır AT...
Arzu Sarıyer dedi ki…
Çok güzel anımsatış; bir öğrenen ,bir ilgilenen olur mutlaka...Teşekkürler Bolat,selamlar.
Blogger Bolat dedi ki…
Ayça, çelik kanatlı biniciyi benim için alnından öp, ne de olsa aynı havayı solumuşuz :)) Belki de her çarşamba manevrasına hayran olduğum pilotlardan birisiydi, kim bilir:))
Blogger Bolat dedi ki…
Eğer Üsküdar'a yolun düşerse çeşmelerden bir kaçında aynı süslemeyi hatta çeşme taşının lahana şeklinde olduğunu göreceksin :) Sarayı aslında her yıl ziyaret etmeliyiz :)
Blogger Bolat dedi ki…
Başak, en kısa zamanda gezmelisin :))
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkürler Emir, ne de olsa insanlığa bizim hediyemiz :)) Çok megaloman olduk bea :))))
Blogger Bolat dedi ki…
Amacımız bildiğimizi, gördüğümüzü paylaşmak :) teşekkür ederim.
Blogger Bolat dedi ki…
Öğretmenlerimiz incinmesin, biz onların eseriyiz, bizimkisine paylaşım diyelim öğretmenlik mesleği bizi aşar :)))
Caner Cangül dedi ki…
Peki bu lahanacıların sembolü olan lahana motifi bu kadar kullanılmışken bamya motifi niye yok? Yahut ben mi rastlamadım. Çengelköy'de meşhur bir lahana çeşmesi vardır halen.

Bir de şövalyenin bizdeki karşılığı "cündi"ler ve Kadırga'da bugün halı saha olan cündi meydanı ilişkisine el atmak lazım.
Ozlemaki dedi ki…
Bolat elimde muhteşem bir sergi kataloğu var, onu illaki anlatmam lazım sana.
VuslaT dedi ki…
Yaşlanıp ölsün diye doğaya salınana da YILKI...

Güzel bir çalışma Bolat..Teşekkürler emeğine sağlık.. İyi hafta sonları..
caglaBeycan dedi ki…
topkapı sarayındaki bamya ve llahana motifleri ilgimi çekti gittiğimde ilk dikkat edeceğim bu olacak harika bi post teşekkürler:)
fashiondiyet dedi ki…
Ü$enmeden cok begenerek okudum. Ve yurtdisina dogmus büyümüs birisi olarak türk tahrimizden birseyler ögrenmek herzaman cok güzel. Cok begendim.

Gülcin
Unknown dedi ki…
Bu seviyeye geldik yani!!!!!!!!!!!!!!!! Beni sinirdisi yaparlar gelince!
Unknown dedi ki…
Guzelim, sen ugrasip vakit ayirip yazmissin, biz niye okumayalim! harika bir yazi olmus, uzunu kisasi diye dusunme, elin erdigince yazmaya devam et, sayende ogreniyoruz!!!!
Mutlu Eller dedi ki…
Bizim müzelerden cok sey bekliyorsun Bolat!
Elimizde kalmis 3-5 iyi müze var, idareli kullan:)
sungin dedi ki…
Ne kadar guzel bir yazi olmus! (belki bir 'at' fanatigi oldugum icin oyle gelmis de olabilir tabi). Kac kere topkapi sarayina gittim, su lahana ve bamyali suslemeler hic dikkatimi cekmemis, hangi tarafta olduklarini hatirliyor musunuz?
Bir de konuyla direk alakali degil ama, Kazakistan havayollarinin adi Tulpar dir. Tulpar da efsanevi kanatli,ucan at demekmis, bunu ilk okudugumda adamlar bizden guzel ata sahip cikiyorlar demistim. Simdi sizin merzifon ovasina deginmenizi okuyunca aklima geldi :)
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle bu Cündileri yazmak lazım Caner :)
Blogger Bolat dedi ki…
Keşke bir tarama aleti olsaydın elinde Özlemaki inan çok görmek isterim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim efem :) evet Yılkı'yı atlamışım siz hatırlattınız güzel oldu :)
Blogger Bolat dedi ki…
Teşekkürler çağla, öğreniyoruz işte böyle :)
Blogger Bolat dedi ki…
Gülçin ne güzel bir yorum teşekkür ederim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Başakcım harikasın ülen iyi ki var şu internet denen zımbırtı :))
Blogger Bolat dedi ki…
İsteyelim ki çok olsun, isteyenin bir yüzü vermeyenin iki :)))
Blogger Bolat dedi ki…
Tulpar'ı da ben izden öğrenmiş oluyorum. Lahanalar Harem dairesindeki şehzadegahta bulunur mesela. Neden bamya yok da lahana çünkü Padişahlar lahanacı da ondan :))
Ozlemaki dedi ki…
şefe vermiştim, geri alayım hemen kargolayacağım sana
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Bolat, dokturmussun valla, uzun cidden ama merakla okudum, her paragrafta yeni seyler ogrendim, Topkapi sarayina yine gidince ariycam bamya ve lahanayi : ) Baglantilari cok guzel yapmissin : )

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı