Atina'da İstanbul'u yaşamak!
İstanbul Rumları
Özlemaki tarafından çok önceden haberdar edildiğim bir İstanbul kitabını yeni bitirdim. Kitabın adı “İstanbul Rumları” Kitap kısaca İstanbul’daki Rum Cemaatinin yaşam serüvenini anlatıyor. Orada bir grubun hayatta kalma çabasını üzülerek okudum. Milletimize yakışmayacak 6-7 Eylül hadiseleri ister istemez yüzümü yine kızarttı. İnsan olduğumdan utandım. Demek ki nefret söylemi böyle bir utancı geride bırakıyor.
Ananeden o günlerde peynir tekerleklerinin Beyoğlundan nasıl yuvarlandığını, o güzelim kumaşların nasıl yağmalandığını uzun uzun
dinledik. Her dinlediğimde yerin dibine giresim geldi.
Kitap aslında bir konferansın metinlerinden oluşuyor. Hakikaten
İstanbul Rum Cemaati ile ilgili çok detaylı ve farklı bilgiler var. Dönüp birlikte yaşadığımız bu toplumun bir kısmını anlamak için bize iyi bir fırsat vermişler.
İstanbul Rum Cemaati ve Diyaspora
Kitapta İstanbul diasporası diye bir bolüm var ki çok dikkatimi çekti. İstanbul’dan göç eden Rum cemaatin Atina’ya uyum sürecini anlatıyor. Vatan böyle bir şey işte. O insanlar için üzüldüm. Çok yazık olmuş. Düşünün Atina’daki İstanbullu Rum cemaati bir kulüp kurmuş İstanbullu olmayanlar kulübe üye olamıyor. Ah ah… Söylenecek çok şey var lakin ülkemizin politik durumu buna müsait değil. İnsanca yaşamasını öğrenemedik henüz.
Megali İdea gibi megalomanca, Anadolu’nun işgali gibi ipe
sapa gelmez Yunanistan faaliyetleri nedeniyle Rum cemaatine karşı ön yargılı
yaklaşmak doğru değil. Öncelikle onlar bu memleketin çocukları. Yunanistan’ın
değil. Bu arada İstos Yayınevini
kutluyorum bu güzel çalışma için. Estambul’un kültürel mirası için değerli bir
çalışma. Etimoloji Merakım dolayısı ile bulabilirsem “Fahişe Çika” da
okuyacağım.
Atina’da İstanbul hasretiyle yaşayan her İstanbullu Rum
vatanına dönmeli! Eski defterleri kurcalamanın kimseye faydası yok! Bunun için
devletimiz ne gerekiyorsa yapmalı. Hatta sadece Atina’dakiler değil nerede
olursa olsun İstanbul hasretiyle yaşayan herkesi bu güzel şehre bekleriz.
Yorumlar
Bugün ki durum da ayni;Güneydogu da Süryaniler,Yezidiler hepsi baska ülkelerde yasamaya mecbur edilmediler mi ve cogu tatil amacli bile gelemiyorlar...Bu neyin Politikasidir bilmiyorum,anlamiyorum da....
Blogta sevgililer günü çekilişim var bekleriim :))
http://www.lovesfromfashion.com/2013/02/lff-svalentine-day-wishlist-giveaway.html
düşün ki Taki amcam bu topraklarda askerliğini yapmış üstüne 6-7/09'da babasının Fatih'deki fırınını yakmışız. Türk ortağı tarafından dolandırıldıktan sonra zavallı Taki amcanın geldiği yer İzmir, Atina veya Selanik değil!
Heybelili Stella teyzem, iki küçücük çocuğuyla 1 hafta sığınaktan çıkmamış, hala yaşayan bir tarih!
(şu anda NY'da, bahara doğru geldiğinde muhakkak sana haber vereceğim. Tanışmalısınız!)
daha önce söylediysem affet ama sırf paketin üzerinde Türkçe yazıyor diye İzmir'den Atina'ya yıllarca bulgur, mercimek taşıyan Taki amcamın kara kaplı not defterindeki en son söz şudur: "İnsanı memleketten çıkarırsın ama memleketi insandan çıkaramazsın"
ötesi, berisi yok!
Taki amcanın sözyü özlü sözler kısmına alıyorum.
Stella teyzeme söyleyeceğim, sevinecektir...
Yorum Gönder