Sakin Şehir İstanbul
Cittaslow, Sakin Şehir ve İstanbul
Mustafa Kutlu’ya öyküleri dolayısıyla acayip saygım vardır. Kısmet olursa bir gün öykü kitaplarımı imzalatacağım kendisine. Mustafa Kutlu bir yazı yayınladı. İşte budur diyeceğim dediğim türden bir yazı. Citta Slow, Sakin Şehir konusunda bakın ne diyor Mustafa Kutlu:
“Sayın Başbakanımız geçenlerde 'yüksek bina yapmayın' dedi. Geç kaldın
Sayın Başbakan geç. Atı alan Adapazarı'nı geçti. Bir gazete alın otuz sayfa. On
beş sayfası rezidans, gökdelen, site ilanları ile dolu. Maslak'tan Taksim'e
doğru bakın bir. Burası İstanbul değil mi, burası 'şehrin silueti' değil mi?
Tam tersine tomurcuklanan bir şehir anlayışı daha var: 'Cittaslow'.
Kelimeyi hâlâ 'yavaş şehir' diye çevirenler var. Türkçe'ye uymuyor bu. Yavaş
dağ, yavaş ağaç gibi. Ben 'sakin şehir' demenin daha doğru olacağını
söylüyorum.
Modern kentlerin kalabalığından, karmaşasından, pis havasından,
gürültüsünden kaçanlar buralara sığınıyor. Nüfusu elli bini geçmeyen, sanayisi
olmayan, yeşili bol mekânlar….Benim teklifim başka.
TOKİ yeni şehirler kuracakmış.
Bunlardan birini 'Sakin Şehir' yapsa keşke."
Bana kalırsa hükumet öce şu yangını durdursun sonra insanlarımız sakinleşsin. İktidar nobranlığını bıraksın, sonrasında
da Mustafa Kutlu’nun dediği gibi İstanbulumuz sakin şehir moduna geçsin. Yeter
her yer AVM her yer Gök delen! Kanatlanacağız sonunda.
Estambul’da tosbağa modunda yaşamak istiyoruz, halbuki tabakhaneye gider
gibi bir halimiz var! İstanbul ve sakin şehir yan yana durmuyor! Haklısınız ama var olan hızı yavaşlatmak durumunda değil miyiz? Nereye gidiyoruz, acelemiz ne!
Yorumlar
Tarafsızlığımı korumaya özen gösterdim..
Sadece kendimi bağlayan düşüncelerime kısacık yer verdim..
Ben açıkcası bu yorumumu tüm arkadaşlara yazacağım:
Ben uyutulduğumu düşünmüyorum, sindirildiğimi ve kısıtlandığımı da düşünmüyorum. Ben Demokratik, Laik, Hukuk devleti kriteri ile ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşıyım..ne şu andaki hükümet nede bundan önceki hükümetler beni uyutamaz..Yada uyandıramaz...
Benim kendime ait yaşam alanımı belki çıkardıkları kanunlar ile kısıtlarlar ama yinede özel etki alanıma sirayet edemezler..Bu dün de böyle idi bu gün de böyle..
Nasıl inançlarını yaşarken sen kesin Laik Cumhuriyetimizi yıkmayı düşünüyorsun diyerek insanların beyninden geçen düşünceyi bildiklerini düşünüp onlara zulüm edenlere karşı isem, bu günde insanların doğma ve doğurma özgürlüğüne, birleşip kendileri için haksız olduğunu düşündükleri şeyleri söyleme özgürlüğüne karşı çıkan yöneten kadroya karşıyım..
İnsanları dinlememeye karşıyım.
Doğayı sevmemeye karşıyım.
Benim yerime düşünülüp, bana yön çizilmeye çalışılmasına karşıyım..
Ne açıktan yanayım, ne kapalıdan yana..
Ne hükümet yanlısıyım, ne direnişçi..
Ben barıştan yanayım.
Ben zaten HÜR'üm..
Ben HÜR DOĞDUM; HÜR YAŞARIM..
Hür yaşıyorum..
Bu nedenle güzel arkadaşım, birkaç gündür sessizim..
Bi tarafta değilim. Kendi yanımdayım..
Kendimle baş başayım..
Dünya çevre günün kutlu olsun..
Miraç kandilin kutlu olsun..
Herşey gönlünce olsun..
Annem çocukken köyde yaşarken kaplumbağaya bağa dediklerini söylemişti bir kez.
Eskiden böyle miydi.. O yüksek binalar en çok komşuluğu öldürdü. Yani insanlığı..
Diğer konu için düşüncelerimi biliyorsun zaten.
Yorum Gönder