Yaralı Parmağa Oryantalizm

Gezi Parkı Olayları Destekçileri

İstanbul'da Oryantalizm


Artık o kadar global bir dünyada yaşıyoruz ki dünyanın bir yerlerinde gelişen olaylar anında gündemimize giriyor. Ben de birçok arkadaşımla bu gündemleri tartıştım. Boğazdan Kahire’deki olaylara  bakış açımız farklı. Bazı arkadaşlarımın Mısır’da oh iyi oldu, bu İslamcılar da çok oldu manasına gelebilecek laflar ettiklerini gördüm. Oldu Venezüellada komünistler var devirin, şurada sosyalistler var darbe oh oldu! Var mı böyle bir şey!

Bu da bana “oryantalizm” denen belanın nasıl iliklerimize kadar sindiğini gösterdi. Mursi’ye bayıldığımdan değil adamlar canlı yayında darbe yaptı, bu ne iş? Şimdi buna tepki göstermeyeceksen neye tepki göstereceksin.


Lord Curzon demişti ki “Doğu insanının yalnız dillerine değil, törelerine, hissiyatına, geleneklerine, tarihine, dinine de aşina olmamız, Doğu ruhu diyebileceğimiz şeyi anlama maharetimiz, kazanmış olduğumuz mevkii gelecekte de koruyabilmemiz sağlayacak tek dayanaktır.”

Osmanlı topraklarından çalınan eserler

Yıllarca Osmanlı topraklarından çıkarılan arkeolojik eserleri yağmaladılar. Hatta bu kalıntılarla Anadolu halkının herhangi bir bağlantısının bulunmadığını bu eserlerin  gerçek varisinin batı medeniyeti olduğu söylediler. Hırsızlığa bugün dahi göz yumuluyor. Neden?

Son satırda şunları söyleyebilirim; batılılar için ateistimizle, islamcımız arasında fark yok buna emin olun. Hele Türk iseniz barbarsınız. O yüzden boşuna yılışıp onlardan destek beklemek, yaralı parmağımıza…….. beklemek son derece yersizdir.

Oryantalizm adına bize yakıştırdıkları harem, hamam, erotizm, egzotizm, despotizm, miskinlik, pislik, sapkınlık gibi kavramların alayını onlara iade ediyorum.

Size de sizin demokrasi anlayışınıza da sizin snop yaklaşımınıza da ihtiyacımız yok. Kolonistler, bizim  dünyaya bakışımızı önderimiz Mustafa Kemal Atatürk " Yurtta sulh cihanda sulh." şeklinde ifade etmiştir.

Sakıp Sabancı Müzesi SSM, Oryantalizmin 1001 Yüzü Sergisi

Not: Oryantalizm kelimesini hiç sevmediğimden çok beğendiğim SSM-Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki Oryantalizmin 1001 yüzü adlı sergiyi tavsiye etmek içimden gelmedi nedense. Bir yanım git gör dedi bir yanım halt etme otur! Sergi 11 Ağustosta sona eriyor.

Yorumlar

Banu Bingör dedi ki…
Sergiye de adını sevmiyorum diye gidilmediğini görmedimdi :)) Biz de henüz gitmedik. Kahvaltılı bir etkinlik planımız var. Okulda son iki sene oryantalizm üstüne epey okumuş, yazmıştık. Oksidental ya da oryantal, tüm tanımlamacılıklar bir süre uzak dursun benden de... Edward Said, belki de bu ikisinin arasında kalmış, melez haliyle her ikisini de anlayan ve ikisine de maruz kalan bir isim oldu. Şimdi fotoğrafını görünce nerelere gittim :))
Gidin gidin sergiye...
Unknown dedi ki…
Tarihi eserlerin yağmalanmasına ve batıdaki müzelerde sergilenmesine karşı değilim, hiç değilse korunma altına alındılar.Şu an Anadolu üzerinde yaşayan biz Türkler o eserlerle bir bağımız olduğunu zaten kabul etmediğimiz için, batının bunu gerekçe göstermesine de hiç şaşmıyorum.
cem dedi ki…
Osmanlı ve sonrası batının Türklerle olan meselesi hala bitmiş değil bence de... Yüzeysel dostluk, kardeşlik söylemleri bana da inandırıcı gelmiyor. İslam dinine olan yaklaşımlar ve ortadoğu= islam mantığı da son yıllarda zaten var olan sevgisizliğe yeni bi gerekçe.
Modavesaire dedi ki…
Ağzına sağlık aylardır blog dünyasındaki saçma yazılar var kimse kusura bakmasın içime su serptin gercekten yazdıklarında.sevgiler saygılar ;)))
Mutlu Eller dedi ki…
Seni kim kızdırdıysa fena bir şey yapmış:)
Blogger Bolat dedi ki…
İnan bu oryantalizm kavramına gıcık oluyorum ben Banu :)) Avrupalı'nın oryantalizmini anlıyorum ama kendi insanımız nasıl oryantalist bir bakış açısına sahip olur anlamak mümkün değil:)
Blogger Bolat dedi ki…
Aslında böyle bir genelleme benim için doğru değil, mesela ben Anadolu medeniyetlerinin hastasıyım ama o eserleri benden çaldılar ne olacak :) Toprağın altıda üstü de bizim :)
Blogger Bolat dedi ki…
Medeniyet insanların ortak geçmişi, kimsenin babasının malı değil. İşine gelince demokrasi işine gelince ekonomi, olmaz öyle iş:)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim, biraz agresif bir yazı oldu :))
Blogger Bolat dedi ki…
Semi, kızdığımız insanlar tabi ki samimi arkadaşlarımız :)) Doğruya doğru yanlışa yanlış demeyi kendine destur edinmişim, dolayısıyla bazen sivriliğimin hoş görülmesini temenni ederim :))
Banu Bingör dedi ki…
Aidiyetle ilgili bir şey sanırım. Bu duygu ve görgüsü gelişmemişse... Normal... Yine de serginin görülmesi gerektiğini düşünüyorum :D Umarım gecikmeyiz biz de bu sefer yine.
Banu Bingör dedi ki…
Tabii ki de bu "Türkler o eserlerle bir bağı olduğunu kabul etmiyor" anlayışı genellenebilecek bir şey değil. Özellikle bu eserlerin kaçırılmasının popüler olduğu dönemle günümüzü kıyaslarsak, hiç değil... Ha iktidarlar ne derece kıymet verdi dersek, geçtim geçmişi, geleceğimizi bile yağmalatıyorlar. Ama "aman aman götürsünler iyidir yok olmasından" demektense, sahip çıkmak için mücadeleye girişmek en doğrusu.
Caner Cangül dedi ki…
Kelime demeyelim de çağrışımları diyelim sevilmeyen:) Edward Said'i pek bi gençkene okumuştum; ama şimdilerde belki yeniden ele almalı; kitap istanbul'da kaldı iyi mi? Yahut Haberlerin Ağında İslam, Alatlı çevirisiyle. Zamanıdır. Bu ara Rusya'yı okuyorum, ara verip güneye geçmeliydi ama işte ama oldu resmen. Kültür Bakanlığı mı el atar bilmem ama bu ülkede yayınlanmış her kitabı e-kitap formatına geçirecek bir projeye ciddi yatırım yapılmalı derim. Nedir allaaşkına bu devirde halen kitaba bu kadar ulaşım zorluğu?

Beni kızdıran; aslında kızdırmaktan çok umudu kıran, kendi insanımızın yaklaşımlarındaki bu taraftarlıklar. Daha düne kadar Mursi kim, diğerleri kim derken bir anda taraflar belirlenmiş, saflar sıklaştırılmış, benzetmeler, öykünmeler... Yahut tv'lerde bolca görünen uzmanlar.. Öz uzmanlar mı demeliydim...

Oryantalizm tavan yapmış ki bunu iyi tespit ettin.



Blogger Bolat dedi ki…
Caner, başkalarına kendimizi beğendirmek gibi boş işlerle uğraşacağımıza genç cumhuriyetimizi kendi kültür kodlarımızla dünyaya entegre etmek bizim için en doğru yol olur diye düşünüyorum.
Olmalı şöyle Hasan Ali Yücel gibi bir adam ki kitaplar dediğin gibi Türkçeye çevrilsin e-kitaplar çıkarılsın :) Rusya büyük memleket ilk hedefim Sen Petersburg ve Moskova sonra Soçi. Karoçi moskov ni Soçi, diye de bir terim var sanırım Rusçada. Zamanında aynı odada kaldım üniversitede Rus öğrencilerle :)
Esin Bozdemir dedi ki…
Yazı güzel, yorumlar kayda değer!.Ama tarihi eserlerin yağmalanmasına hoş görü ile de bakacak değiliz!. Bu topraklarda gelmiş geçmiş tüm medeniyetlere saygılı olmak ve korumak en önemli görevimiz olmalı!. Aynı düşünceyi bir zamanlar kendi medeniyetlerimizin hüküm sürdüğü ama şu an bize ait olmayan topraklar üzerinde de aynı hassasiyetle davranılmasının da gerekliliğinin altını çizmek gerek.

Asıl yapmamız gereken de, senin de son yorumunda belirttiğin gibi, Türk kimliğini tarihsel süreç içinde Orta Asya'dan günümüze..Cumhuriyete...kendi kültür kodlarımızla dünyaya entegre edebilmek olmalı.

Teşekkürler Bolat..
Blogger Bolat dedi ki…
Kesinlikle yorumunuza katılıyorum. Kimseye kin ve nefret duymadan tüm medeniyetleri kabullenmek ve bu medeniyetlerin zenginliğinden faydalanmak hepimizin yararına.
EVREN KONAKÇI dedi ki…
Nokta atışı (yazı) olmuş. Bati'yı beğenmek ayrı ama sapla samanı karıştırmamak lazım!
Unknown dedi ki…
Konsepte karsi oldugum icin bende Madam Tussaud'a gitmiyorum :-) hehehe!
Oryantal ile otantik kelimelerinin ayni anlama geldigini dusunen insanlarin ulkesinde yasadigim icin cok muzdarip degilim bu konuda fakat fikirlerinize katiliyorum....bir de Pazar gunu MFA'de idim, bizden toplama tarihi eserleri gorup icim acirken konu tam denk dusmus :-)
Not: MFA - Museum of Fine Arts, gidis sebebim Samuray sergisi idi, 5 Agustos'tan sonra bloga yazacagim.
Blogger Bolat dedi ki…
O zaman merakla bekliyorum o postu arkadaşım Başak insanı :)
Caner Cangül dedi ki…
ben halen beceremedim ama Rusça ve Rus dünyası başka bir alem! işin aslı becermeye durmak istemiyorum pek. yoksa kalıcı olurum fazla yerel bir Türk olarak. iki anlaşılmaz, iki sadece iman edilir ülke arasında kalmak halimiz.

Bugün aldım bir e-kitap okuyucusu. İş okumalara kaldı. Okudukça, güzelleşelim artık.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı