İstanbul'un Yeni Mültecileri Suriyeliler
Suriyeli Mülteciler İstanbul'da
Kavram olarak savaş ilkelliğin en uygun göstergesi, sebebi ne olursa olsun bir cana kıymanın anlamı
ve manası yok. Ama dünya dediğin yer de dikensiz gül bahçesi değil.
Eee, buradan nereye
varacaksın Bolat Efendi!
İstanbul'daki Suriyeli mültecilerin durumuna değinmek istiyorum. Ne zamandır vicdanımı kanatır oldu. Onlar artık İstanbul'un her yerinde yaşama savaşı veriyor. Bir savaştan diğer savaşa savrulma. Umarım bu lanetli iç savaş bir an önce sona erer.
Yetkililer açıklamış Suriye’deki
savaş dolayısıyla 100 binden fazla Suriyeli mülteci İstanbul’da bulunuyor
bunlardan 15 bin tanesi yasal olarak şehrimize gelmiş.
İstanbul'daki Suriyeli mültecilerin durumuna değinmek istiyorum. Ne zamandır vicdanımı kanatır oldu. Onlar artık İstanbul'un her yerinde yaşama savaşı veriyor. Bir savaştan diğer savaşa savrulma. Umarım bu lanetli iç savaş bir an önce sona erer.
İstanbul'da ne kadar Suriyeli mülteci, göçmen, sığınmacı var?
Ben bunlardan bir kaçı ile
tesadüfen karşılaştım, mesela bir Suriyeli Kürt mülteci lahmacun fırınında
çalışıyordu, Halepli bu mülteciyle Trabzonspor-Lazio maçını birlikte izledik Trabzonspor’un
gollerine birlikte sevindik. Lazio gollerine üzüldük.
Bir başka Suriyeli mülteci
ile Metrobüste karşılaştım bana yarım yamalak İngilizcesi ile Bağcılar’da bir
hastaneye nasıl gidebileceğini sordu. Sanırım o anlarda ağrısı vardı,
yüzündeki derin ızdırabı unutmam mümkün değil. Tramvayla Bağcılara nasıl gidebileceğini anlattım.
Sosyal medya ve mülteciler, sığınmacılar
Sosyal medyada bu mültecilerle
ilgili çok ağır ve incitici yazılar okuyorum. Hasmane, saldırganca... Çoğunu da insanlığa
yakıştıramıyorum. Her insan potansiyel, sığınmacı, mülteci, göçmendir. Sebebi
ne olursa olsun velev ki “ekonomi” olsun ülkemize, şehrimize, milletimize, İstanbul’umuza
sığınmış insanları aşağılamayalım, hor görmeyelim. Gerekirse onların ayakta
kalma çabasına yardımcı olalım derim. Lütfen o insanları politik tavırlarımıza kurban etmeyelim.
Kaçak olarak İstanbul’da
çalışan sığınmacı, göçmen ve mültecilere kızmayalım, ya biz bir başka ülkede yaşamak zorunda kalsaydık
ve ayakta kalma mücadelesi verseydik. Bu şehir ne milletlere kucak açtı, bu
şehir ne mülteciler ne göçler gördü.
İstanbul'a göç eden milletler
Yahudiler, Ruslar, Boşnaklar,
Arnavutlar, Kafkas kavimleri, Kürtler, Türkmenler, Iraklılar ve şimdi de Suriye’liler, yani Araplar. Hepimiz bu tarihi göçe şahit oluyoruz.
Bu göçe tahammül İstanbullular için bir
insanlık sınavıdır. Tarihçiler bu göçü de yazacak.
Suriyeli göçmenler çoluk
çocuk İstanbul’da. Parklarda, otellerde, gecekondularda, iş hanlarında,
banliyölerde, kısaca onlar her yerde.
O Esatçı, bu Nusracı, şu Kürt bu Alevi demeden bu çaresiz sabi çocuklara, onların annelerine ve çaresiz babalarına biraz şefkat biraz merhamet...
İstanbul’umuza minnetlerimle.
Not: Mülteciler üzerine yoğun çalışmaları bulunan gazeteci arkadaşım Lale Ertuş'a bana gönderdiği mülteci çocuk fotoğrafı için teşekkür ederim.
Fotoğraf Kaynak: Lale Ertuş
Not: Mülteciler üzerine yoğun çalışmaları bulunan gazeteci arkadaşım Lale Ertuş'a bana gönderdiği mülteci çocuk fotoğrafı için teşekkür ederim.
Fotoğraf Kaynak: Lale Ertuş
Yorumlar
Yorum Gönder