İstanbul'un Deyimleri: Püsküllü Bela
İstanbul'un deyimleri, terimleri, sözleri
Püsküllü Belaya İlham Olmuş Fesler |
İstanbul
o kadar dominant bir şehirdir ki, dilimizde bir çok deyim İstanbul'dan ileri
gelmektedir. Hangi kelimeler, deyimler bunlar Blogger Bolat? İlk İstanbul
deyimimizle başlayalım ve devam edelim o zaman.
İstanbul'un deyimleri
"Püsküllü
Bela" dilimizde bu deyimi, lanet, bulaşık, can sıkıcı kişi ve durumlar için
kullanırız bu deyimi, yaşadığımız durum illallah dedirtmiştir bize. "Püsküllü Bela" deyiminin
etimolojisi, hikayesi şöyledir: Osmanlı İmparatorluğu zamanında Sultan II.
Mahmud döneminde fes kullanılması zorunlu hale getirilir. Fes başıma fes başıma
derdi rahmetli Kemal Sunal hatırlarsınız. İşte bir gün fes zorunlu olunca millet birer ikişer fes almaya başlamış.
AMV'den Püsküllü Bela Almak
Gittin AVM'ye beş on akçeye fes aldın. Kafanın üstünde kocaman bir silindir düşün arkasında da püskülü var, ver
poyrazı, al lodosu püsküller karışır, kaküle dolaşır, fesler uçar derken al başına
belayı! Bir yere mi yetişeceksin biraz koşayım hızlı gideyim desen fes senden önce
önünde yuvarlanıyor. Millete madara oluyorsun.
Kısaca
söylemek gerekirse kullanımı çok zahmetli olan bu kafa giysisi millete o kadar
gına getirtmiş ki zorluğu ifade etmek için bugün bile "Püsküllü Bela" deyimini çok zorlu bir durumu ifade etmek için kullanıyoruz.
Hay
bu etimoloji merakıma ben....
Yorumlar
Yorum Gönder