Nezahat Baysel Onbaşı: "Bu mudur sizin erliğiniz, erkekliğiniz?"
Sulu gözlerle okuyacağınız bir kadın hikayesi
Nezahat Baysel'in Torunu İstiklal Madalyasını Alıyor |
Bugün dünya kadınlar günü. Herkes kendi anlayışına, kendi meşrebine göre bu günü anlamlandıracak, kutlayacak. Ben kadınlarımız diye başlayan cümleleri sevmiyorum. Çünkü sonundaki "mız" eki bile bir sahiplenme ve benimseme kokuyor. Kadın da benim gibi bir varlık işte. Blog yazılarımı okuyan arkadaşların çoğu bu ülkenin kadınların omzunda yükseldiğini ve yükseleceğini yazdığıma şahit olmuştur. Bugün de size böyle bir hikaye anlatacağım.
Kurtuluş mücadelesinde asker bir kız çocuğu
Kurtuluş Savaşı yılları, 300 yıldır savaşan bir milletin çocukları Anadolu içlerine
kadar kıstırılmış! Kuvayi Milliyeciler bir milletin ölüm kalım savaşını
veriyorlar! O sıralarda Annesini 1.Dünya Savaşı'nda kaybetmiş kız çocuğu var adı
"Nezahat" Babası bir komutan sürekli cephelerde kızına bakacak kimse
olmadığı için Nezahat babasının yanında cephededir. Atatürk ve diğer Kurtuluş Savaşı önderleriyle tanışmıştır.
İlk tüfeğini Çerkez Ethem Bey veriyor
Hafız
Halit Bey Çanakkale Savaşı'ndaki 70. Alay ile Kurtuluş Savaşı mücadelesinin en
aktif komutanı. Nezahat babasından ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi. İlk
asker elbisesini 1920 yılında giysi. Bir gün sahada asker üniforması içinde
dolaşırken bir grup silahlı adama rastladı yeşil gözleri sarı saçları ve asker
üniformasıyla at üstündeki bu çocuğa silahlı kalabalık gruptan biri sordu.
"Kimsen
sen kızım?"
Askerim
ben efendim, Kuvayı Milliyeci
"Hiç
silahsız asker olur mu?"
Belindeki
tabancasını gösterdi Nezahat
"Askersen
tüfeğin nerede, hiç tüfeksiz asker olur mu?"
Tüfek
boyumdan büyük olduğu için taşıyamıyorum efendim!
Silahlı
adamların başı sakalını sıvazladı ve "Bu çocuğa Yunan malı bir tüfek verin" dedi.
Bu tüfek küçük bir makinalıydı bu tüfek bir baskında Yunan ordusundan alınmıştı. Kız
silahı aldı çok sevindi. O silahı veren adam Çerkez Ethem'di.
Türk ordusunun bozgununu önleyin kız çocuğu
Türk
ordusunun ilk yenilgisi olan Gediz Muharebesi'nde bozguna uğrayıp kaçarken gören Nezahat kaçan askerlerin askerlerin
üstüne atını sürüp şöyle bağırdı:
"Neden
kaçarsınız? Neden korkarsınız?"
"Bu
mudur sizin erliğiniz?" "Bu mudur sizin erkekliğiniz?"
Atını
şahladırıp şöyle dedi "Ben cephede ölmeye gidiyorum, siz nereye
gidiyorsunuz?"
Bu
duygusal konuşma ile toparlanan askerler derhal mevzi oluşturup siper aldılar.
Küçücük bir kız çocuğu büyük bir bozgunu önleyerek bir milletin kaderini
değiştirdi.
Yunanlıların "Kızlı Alay" dediği alayda askerdi
Bu
çocuğa Yunan askerlerinin “Kızlı
Alay” dedikleri alayda onbaşı unvanı verildi. Savaştan sonra Nezahat Onbaşı babası ile İstanbul'da yaşadı. Önce Bursa Amerikan Kız Koleji'nde,
ardından İstanbul Kumkapı'da açılan Fransız Jan Dark Enstitüsü'nde öğrenim
gördü.
30 Ocak 1921 günü TBMM'de yapılan 140. oturumun birinci celsesine Bursa mebusu Emin Bey, ilk İstiklal Madalyası’nın Nezahat Onbaşı’ya takdimini teklif etti. Madalya takdimine dair karar zabıtlara geçti fakat sonraki yıllarda bu karar unutuldu.
Nezahat Onbaşı onbaşılık beratını kaybetmişti. 1986’da Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen bir törenle Nezahat (Baysel) Onbaşı’ya TBMM başkanı Necmettin karaduman tarafından Milli Mücadeleye olan katkılarından dolayı takdir beratı sunuldu. Daha sonraki yıllarda Milli Arşivlerde Çalışan Zonguldaklı Ozan Bey tarafından bu belge bulunarak gündeme getirildi. Ancak Nezahat Hanım’ın ömrü bu madalyayı almaya yetmedi 1994 yılında hayata gözlerini kapadı.
30 Ocak 1921 günü TBMM'de yapılan 140. oturumun birinci celsesine Bursa mebusu Emin Bey, ilk İstiklal Madalyası’nın Nezahat Onbaşı’ya takdimini teklif etti. Madalya takdimine dair karar zabıtlara geçti fakat sonraki yıllarda bu karar unutuldu.
Nezahat Onbaşı onbaşılık beratını kaybetmişti. 1986’da Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen bir törenle Nezahat (Baysel) Onbaşı’ya TBMM başkanı Necmettin karaduman tarafından Milli Mücadeleye olan katkılarından dolayı takdir beratı sunuldu.
Büyük İnsan Nezahat Baysel - Ruhun Şad Olsun |
Ve istiklal madalyası torunun kızına kısmet oluyor
Bu millet ve bu devlet kadınların
omuzlarında bugüne gelmiştir. Aydınlık yarınlar kadınlarla gelecektir. İyi
varsınız. Bir kız çocuğu babası olarak 8 Mart Dünya Kadınlar gününüzü en içten
dileklerimle kutluyorum.
İyi ki varsınız. Varlığınız
varlığımızdır...
Yorumlar
Yorum Gönder