Uşakların Efendisi ve İstanbuldaki Derin Devlet
İstanbul'da derin devlet denemeleri
İstanbul'daki Uşakların Efendisi - Canning |
Biliyorum hepimizin canı yanıyor! Biliyorum içimiz kan ağlıyor! Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim! Milletimizin başı sağolsun!
Bugün "Uşakların" hikayesini anlatmaya karar verdim. Evet, İstanbullu uşakların hikayesini:
"Pek çok tarihçi tarafından ‘Lord
Stratford Canning’ ismine sıkça rastlanmasına rağmen, her nedense bu ‘etki’
ajanı sürekli görmezden gelindi. Oysa Canning öldüğünde, İngilizler onun mezar
taşına “İngiltere’nin Doğudaki Sesi” diye yazacaktı. Dahası, imparatorluğun
başkentinde dönen bütün dolapların altında hem onun parmağı vardı, hem de Üst
Aklın Osmanlı’daki en büyük temsilcilerinden biriydi. Mesela Tanzimat’la
oluşturulan “paralel devlet” yapılanması onun eseriydi."
İstanbul'daki ilk gizli polis teşkilatı
"Üst Aklın Türkiye’deki temsilcisi Stratford
Canning, dışa bağımlı vesayetçi bir bürokratik zümre oluşturmakla yetinmedi,
Mustafa Reşid Paşa üzerindeki hakimiyetini kullanarak, Osmanlı’nın ilk Gizli
Polis Teşkilatı’nı da kurdurup dolaylı yoldan kendine bağladı. Zira başkent İstanbul’daki
derin iktidar savaşının sürekliliğini sağlayabilmenin yolu, devletin kılcal
damarlarına kadar sızacak gizli bir istihbarat örgütünün kurulmasından geçiyordu.
Aslında saraya bağlı yürütülen devletin geleneksel bir jurnalcilik sistemi vardı
ama, bu Canning ve Mustafa Reşid Paşa’nın işine gelmiyordu. Çünkü saray
hafiyeleri, topladıkları bilgileri genellikle doğrudan padişaha veriyordu. Eğer
profesyonel bir istihbarat teşkilatı kurulup bürokrasiye bağlanırsa, İngiliz Büyükelçi
Stratford Canning, imparatorluk içerisinde olup bitenleri ‘yasal kılıf’ altında
takip etme imkanına da kavuşmuş olacaktı."
Allem ettiler kallem ettiler nihayet bu gizli polis teşkilatını kurdular.
"Teşkilat, çalışmalarının ilk yıllarına İstanbul’un
tanınmış tüccarlarının, paşaların, sarrafların ve diplomatların özel hayatlarını
sıkı bir takibe almakla işe başladı. Gizli Polis Teşkilatı’nın derin kulakları,
paşa konaklarından sarayın haremine kadar uzanıyordu. Devlet ve cemiyet hayatında
önemli kişilerin özel hayatları izlenerek, toplanan dedikodular rapor haline
getiriliyordu..."
Çok şey değişmemiş Blogger Bolat dediğinizi duyar
gibiyim. Çünkü uşaklar millete değil hep efendilerine çalışıyor. Bu satırlar
bana değil gazeteci yazar Murat Akan'a ve onun tuğla büyüklüğündeki yeni kitabı Üst Akıl'a ait, tavsiye ederim okuyun, dimağınız açılır.
Yorumlar
Yorum Gönder