Beyoğlu Pala şair Mustafa Yağcı'yı unutmamalı!

Beyoğlu'nun gülü Pala Şair Mustafa Yağcı


Pala Şair Mustafa Yağcı'nın Balmumu Heykeli /YKKY
"Dağ başına kış gelir, insan başına iş gelir" derdi Pala Şair Mustafa Yağcı! O nedenle kimin başına iş gelse Pala Mustafa Yağcı'yı hatırlarım. Geçen bir seramik sergisi için uğradığım Beyoğlu'nda gözlerim Pala Şair olarak bilinen Tokatlı Mustafa Yağcı'yı aradı yine. Her halde o güzel insanı milyonlarca insan tanıyor ve maalesef bazıları ona meczup gözüyle bakıyordu.

Çünkü Pala görkemli bıyığı, çeketine paltosuna taktığı yüzlerce rozetiyle Beyoğlu'nun gülüydü. Yakısında, şapkasında sarı kırmızı güller olurdu. O kadar ünlü, o kadar meşhur onun önden geldi geçti de bir fotoğraf çektirip onunla tanışmayı çok gördüler. Ama bu ünlülerin hiç biri Pala Şair Mustafa Yağcı kadar ünlü olup ünlü kalamayacaklar! Beyoğlu Belediye Başkanı bu insanla bir gün kimsin sen, naparsın, nedir bu hal, derdin nedir, ne anlatmak istiyorsun diye sormuş mudur? Emin değilim!



Pala Şair Mustafa Yağcı / Wix

Bir yaz günüydü selam verip soluklandım. 


Bir elinde kocaman tespihi diğerinde de küçük siyah el çantası vardı. Yakasında fiyonk ve sarı bir gül takmıştı. Solmayan Çiçekler isimli bir kitabı varmış şair olduğunu söylemişti. Anne sevgisi, Erbalı günler, babasıyla didişmesi, askerlik hatıraları ve askerde okuma yazma öğrenişi, Kıbrıs harekatı hatıraları, İstanbul'da hayatta kalma maceraları derken zaman akıp geçti. Polislerle arası iyiydi, selamlaştığı bir çok kişinin polis olduğunu düşünmüştüm. Pala Şair Mustafa Yağcı Beyoğlu'nun kültürel mirasıydı. Anısı Beyoğlu'nda uygun görülecek bir yerde yaşatılmalıdır. Şimdi diyebilirsiniz ki bırak yahu adam delinin tekiydi! O da bir görüş olsa da kimin deli kimin veli olduğuna karar vermek zordur. O delilik hali bakan göze, bakış açınıza göre değişir! En azından Mustafa Yağcı, dikili bir ağaç, ardında bir kitap bıraktı. Peki soruyorum, yaşadığınız şehir için siz ne bıraktınız?

Pala Şair Mustafa Yağcı ile bir fotoğraf çektirmemek en büyük pişmanlığım oldu. Kendi fotoğrafımı çok sevdiğimden, bugüne kalsın diye değil. Belki yoksulluk çeken bu insana 5 kuruşluk da olsa faydam dokunurdu. Bence İstanbul'da yaşayan Tokatlı vatandaşlar Beyoğlu Belediyesi'nden Mustafa Yağcı ile talepte bulunmalıdırlar. Gençliğinde artist olmak için İstanbul'a gelip bunu başaramadığını söyleyen Pala Şair aslında gönlümüzdeki, zihnimizdeki en önemli artistlerden biri oldu. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'dan talebimiz Pala Şair Mustafa Yağcı'nın anıtının dikilmesidir! Beyoğlu Yapı Kredi Kültür Merkezi Halil Altındere ile onu onurlandırdı. Şimdi sıra Beyoğlu Belediyesi'nde!

Bir şeyin miras olabilmesi için tarihi olması gerekmez. Mustafa Yağcı Beyoğlu'nun gülen yüzüydü. O Beyoğlu'nun kültürel mirasıdır. Öldüğünü bilseydim, öldüğünü duysaydım onun cenazesine omuz vermek isterdim. Keşke o vefat ettiğinde Beyoğlu'nda tabutunu el üstünde cadde boyunca dolaştırabilseydik. Nur içinde yatsın! İstanbul'u yazan blog yazarı olarak Tokatlılardan, Erbaalılardan isteğimdir. Hemşehrinizin adının Beyoğlu'nda yaşatılması için harekete geçin!

Yeni seçilecek İstanbul Büyükşehir Belediye başkanından isteğimizdir.

"Dağ başına kış gelir, insan başına iş gelir"  

Pala Şair Mustafa Yağcı'nın anısı yaşatılmalıdır!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Kavat ya da Gavat Kelimesinin Kökeni, Etimolojisi