Olgunlaşma süreci
Herkesin olgunlaşma süreci başkadır ama ben kendi sürecimi anlatayım. Yaşadığım her kötü durum ve olaydan ders çıkarmaya çalıştım. Dikkat edin başınıza gelen kötü olayların arkasında eskide kalan kötülüklerden almadığımız dersler olduğunu göreceksiniz. Aman diyeyim bu dersleri alın yoksa süreç siz bu dersi alana kadar sürecektir.
Öğrendim ki bana göre doğru olan her şey mutlak doğru değil, böyle olunca doğrularım daha da çoğalmış. Başkalarına karşı şefkat gösterme huyum atalarımdan bana kalan genetik miras, bununla övünebilirim. Akrep burcuyum benim için en zor olanın affetmeme duygusu olduğu söylenirdi. Affetmeyi deneye deneye öğrendim. Affedilemez listem boş! Şimdi daha huzurlu ve mutluyum.
Kendi bedenimi, çevremi, dünyayı ve insanları sevmeyi öğrendim. Çevremi ve başkalarını gözlemlediğim kadar zaman zaman yalnız kalarak kendimi de gözlemlemem gerektiğini fark ettim ve kendimden çok şey öğrendim. Mesela bir gün ellerime baktım ve benim her şeyim olan bu uzuvlar için blog post yazdım. Duruma göre bardağın dolu ve boş tarafının da bana öğreti sağladığı fark ettim. Olumlu düşüneceğim diye kendini zorlama!
İnsanım üzülmek gerektiğinde üzüldüm, ağlamak gerektiğinde hügür hüngür hüngür ağladım! Küfretmek gerekiyorsa da yaptım!
Aşkın yaşı yoktur derlerdi, inanmazdım doğruymuş! Bir bedene âşık olmak zorunda değilsin! Annene, Allaha, bir takıma, ağaca, kurda kuşa hatta benim gibi bir şehre de âşık olabilirsin! Evet mümkün. İstanbul’a âşık olmak biraz arabesk bir duygu ama olsun ne yapalım!
Yorumlar
İstanbul. Ben de aşığım o şehre. Üniverteyi orada okumak hayalimdi. Olmadı. Çok iyi bir puanım olmasına rağmen olduramadım. Ama bölümüm turist rehberliği olunca oraya da sık sık yolum düşmeye başladı. İlk kez geçen yıl geldim ve orası asıl evim oldu. Bazen çok ama çok özlüyorum. Oradan buraya (Kuşadası'na) döndüğümde kendimi kocaman bir boşluğun içinde hissediyorum. Komik geliyor bu insanlara. İnsanın bir şehirle arasında böyle bir duygusal bağ olabilir mi diyorlar ama. Var işte. Oluyor. Çok fazla açıklayamasam da oluyor.
Affetme konusuna gelince, ben her zaman her şartta herkesin affedilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Tabii burada söylemek istediğim affetmeyip bu durumu içimizde çoğaltmak değil ama affedip diyalogta kalmak daha çok zarar veriyorsa bazen de tamamen bitirmek en doğrusu gibi geliyor bana.
İstanbul'a gelince; İstanbul tarih, İstanbul masal, İstanbul aşk:) Fakat beni fazlasıyla yordu bu şehir. Tüm vazgeçilmez yönlerine rağmen.
Istanbul askini ben tanimlayamam ama pek cok arkadasim bu asktan muzdarip:))
Eller konulu yazini kacirmisim o zaman, simdi okudum..cok güzel bir yaziydi o da.
Sehre asik olmak bana da hic yabanci degil, hatta ben de bir post yazmistim bununla ilgili "ben her bahar asik olurum" diye..
Sevgiler
Dayatılanla Yaşamak, yedi cihandan sonra bize aşık olduk :)
Ehlikeyf teşekkür ederim :)
Yakında rehberlerle ilgili bir blog yazım olacak Elif :) ilginç bulacağına eminim.
Hülya, hepimizin tekamülü acısız olsun diyorum :)
Semi, düşe kalka öğrendik işte ama iyi oldu bence :)
By Papatya, teşekkür ederim :)
Melange, e bu bahar da sana güzel bir aşk dilerim :) post'u okuyacağım.
selamlar.
İstanbul aşkı bambaşka...
Sevgiler,
Bengi
Bilmek iyi hoş da umarım uygulamada da senin gibi başarılı olabilir bunu tüm okuyanlar
Ellerin için yazdığın postla tanıdım bloğunu daha önce gördüysem bile o yazıyla başka sevdim.
Kedilere aşık olmak çok normal olmasa gerek ama aşk işte:D
finale tamamiyle katiliyorum zaten,istanbula asik olmak,arabesk ve artik cok klasiklessede,bende o klasiklesen arabeski yasayanlardanim napiyimm:)
çok hoş ve düşündürücü bir yazı olmuş, eline sağlık
Yorum Gönder