İstanbulensis çiçeği

Yıl 1982 İstanbul’a botanikçi bir İngiliz gelir, adı Brian Mathew. İstanbul’un bu yakası o yakası derken yolu Aydos Ormanlarına düşer. Gezeyim göreyim şu İstanbul ormanlarında ne var ne yok derken  Aydos ormanlarında yeni bir çiğdem çeşidi keşfeder ve yazdığı bir makale ile bunu dünyaya duyurur. Bizim botanikçiler o sırada el ense, maaştan şikâyet etmektedir, hakkının yenildiğini düşünüp darlanmaktadırlar kim bilir! Mathew keşfettiği bu çiçeğe “İstanbulensis” adını verir. Bir gün Tuzla’ya doğru giderseniz yol kenarında İstanbulensis heykellerini görürsünüz. Estambul Sultanbeyli Belediyesi bu çiçeği sahiplenmiş logo olarak kullanmış ve İstanbulensis adına bir festival organize etmiştir. İstanbulensis endemik biyolojik mirasımızdır. Tarihi bir not düşerek bu postu bitireyim. Çiğdem bu topraklarda çok önemli bir çiçektir. Hititlerin önemli bayramlarından biri bu çiçeğe adanmıştır.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Bilmiyordum bunu teşekkürler paylaşımınız için..
Blogger Bolat dedi ki…
Bu çiçek sadece İstanbul'da bulunuyor :)
Kafe de Mola dedi ki…
Yanarımda kendi çiçeğimizi elalemin ingilizinin keşfetmesine yanarım.Bununla kalsa iyi birde isim koymuş ve bizler sen bahsetmesen belkide asla bilemeyecektik.Bazı değerlerimizi birilerinin gözümüze sokması mı lazım.Biz de nevruzlarda molotoflar patlatalım canım ülkemde.Teşekkürler Bolat...
Unknown dedi ki…
Ne kadar carpici bir resim, seni mi cektin?
Adsız dedi ki…
Bizim köyde de var!
Zavallı bizimkiler köy dışına mı çıktı ki bilsinler çiğdemlerin önemli olduğunu, sadece İstanbul değil, kendi topraklarında da yetiştiğini...

Çocukluğumdan beri toplarım ve çok severim.Ben saftirik her yerde olduğunu düşünüyordum, ama değilmiş!
Yalnızca İstanbul'da yok yani Bolat Bey:)
O botanikçiler nereden bilsin bizim köyü; Allah'ın dağında bir köy...Orada bir köy var uzakta...işte o köy, benim köyümdür:))
İki Kum Tanesi dedi ki…
Minnacık güzel çiçeklerdendir çiğdem. Minnacık fakat can alıcı da bir görüntüleri var. Safran baharatının çiğdemin bir türünden elde edildiğini duyduğumda şaşırmıştım. ben safranı ayrıca yetişen bir bitki falan sanıyordum. :)) Gününüz güzel olsun.
ben bu ç,çeği biliyor ama adını bilmezdim.. ben giderken zaten adı konmamışmış garibimin.. geldim senin gibi bilen çıkmamış karşıma.. Sağol Bolat bir şey daha öğrendim sayende.. Dilerim gün gelir bizim adımızı koyan birisi de çıkar gelir..:)
Blogger Bolat dedi ki…
Aşık Veysel'in türküsü vardır, ruhu şad olsun, Çiğdem derki ben alayım, yiğit başına belayım... Bu güzel memleket insanlarının derdi büyüktür, dünyada başka bir milletin başına gelse bu tür vandalizm faşizm kol gezerdi, ama biz bağışlayıcıyız, kin tutmayız aleme, bize de bu yakışır :) Bu memlekette bir birimize sahip çıkalım, ermenisi, rumu, yahudisi, arabı, kürdüyle bu memleket bizim.
Blogger Bolat dedi ki…
Resmi Sultan Beyli Belediyesi web sayfasından aldım. Resmi kıyısından köşesinden deforme ettiğim için kaynak göstermedim, çünkü ayı olurdu. Barışçığım geçen Tuzlaya gittim iş için yok kenarında İstanbulensis heykelini görünce yazayım bilmeyen vardır diye düşündümdü:)
Blogger Bolat dedi ki…
Çiğdemin çok türü var Nar-ı Can :) ama bu makale yayınlanmadan Türkiye çapında bir araştırma yapılmıştır mutlaka, ben buldum ahanda buna İstanbulensis adı veriyorum olmamıştır umarım :))
Blogger Bolat dedi ki…
Evet çiğdemin çok türü varmış bende postu yazarken öğrendimdi :) Ajansta çalışırken bir asistanım vardı, kız Safranbolu'dan. Memleket giderken bir şey getirmek isterim size ne olsun dedi. Bilmam safran hiç görmedim mesal safran olabilir dedim. Ne kadar isresiniz dedi, yarım kilo dedim. Kız yuh dedi! Lafı hakettiğimi biraz araştırınca farkettim ama çok güldük :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bak çok utandım burada:) bilgimizi paylaşmaktan keyif duyarız, sizin gibi bilmek isteyen insaanlar oldukça, derlerya paylaştıkça çoğalır bu meret :)
pembe kekik dedi ki…
En azından Ankara çiğdeminden farklı olduğunu görüyorum.İsmi de güzelmiş.Sevgiler:)
çiço dedi ki…
benden ne güzel bahsetmişsin bolat çok utandırdın beni şimdi :) bu Brian Mathew amcanın 1982 keşfi ben olacaktım heralde ama o yanlış yerde gezmiş tühh :):):)
ben doğduğumda 20 gün isim koyamamışlar herkes başka bişey istemiş, babaannem bigün elinde kır çiğdemleriyle(eflatun kısa boylu olan türü) geri dönmüş ben adını buldum demiş ve bol noktalı bu ismi bana vermiş :) postu görür görmez çok mutlu oldum ben :) İstanbulensis yani sarı çiğdemi çok severim onu yetiştirmek diğerlerine göre daha kolay hem arsızda, ayy günüm güzel geçicek kesin :))) sağol
Mutlu Eller dedi ki…
Bolat, yarım kilo safran mı istedin? Bir kere daha yuh diyebilir miyim:))
Benim bloğumda da paylaştığım bir bilgi:
80.000 çiçekten yarım kilo safran çıkarılıyor. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı, kilosu 15.000 TL!
Adsız dedi ki…
O botanikçiler nereden bilecek de gelecek bizim köye?
Bahsini ettiğin çiğdemi biliyorum; aynı tür yetişiyor bizim köyün ormanlık bölgesinde.

(Adamlar okurmuş bu yorumu, atlayıp gelip beni bulurlarmış!:)
Kem küm falan filan....:)
Gulsen dedi ki…
Sivas Tokat Amasya tarafında bol miktarda var :)) Tokaylıyım ben ayrıca :))
Hem de 1982 yılında! Çok yeni yani... Fakat korkarım sadece üzerinde yaşadığımız doğaya, tarihe ve kültüre değil kendimize de çok yabancıyız ne yazık ki. Senin de dediğin gibi Bolat: "Bizim botanikçiler o sırada el ense, maaştan şikâyet etmektedir, hakkının yenildiğini düşünüp darlanmaktadırlar kim bilir!"
Bu blogunda yazdıkların sayesinde "İstanbulensis" gibi hoş bir kelimenin -benim de adım olan- "çiğdem" kelimesi ile çok güzel bir vesile ile yanyana geldiğini öğrenmiş oldum.
Teşekkürler...
Olé dedi ki…
Ben de benzer heykeli Sultanbeyli'de gormus muydum, yoksa yanilsama mi yasiyorum acaba diye dusunuyorum. Sultanbeyli Belediyesi ne iyi etmis de cicegi logo olarak kullanmis; ama keske bu sahiplenmeyi bir de yapilasmada kullansaymis zamaninda! Istanbul'un en carpik yapilasmasi orada kanimca. Bu arada ailem Aydos ormanlarinin dibinde yasadigi icin bu cigdemi cok gordum ben. :) Haklisin, bizde cigdem cok degerli bir cicek. Ic Anadolu'da koklerini yediklerini biliyor muydun? Safranin da bir cigdem turunden yapildigini duydugumda, "Bu kadar pahali olmasina sasmamali." diye dusunmustum.
Bloğunuz benim için çok öğretici;güzel İstanbulla ilgili ince detaylar keşfedebiliyoruz ayrıca Aşık Veyselin güzel dizelerini hatırlamakta cabası.
Adsız dedi ki…
annemin adı :) kurutulmuş çiğdemlerimiz var. ama bu yoktu. paylaşım için teşekkürler :)
Elif Ayvaz dedi ki…
Çok güzel bir bilgi bu. :))

Teşekkürler Bolat.
İki Kum Tanesi dedi ki…
Süperrrr :))) Valla çok güldüm yine. Sağol .
Kum Tanesi dedi ki…
Bolat Bey cok güzel bir seyi bizlerle paylasmissiniz.Neyseki bu botanikci cicegi dünyaya duyurmus ya diger yabancilar, cicek tohumlarimizi kaciriyorlar da zor haberimiz oluyor. Bugün Avrupa´daki ciceklerin 2000 den fazlasinin anavatani Anadolu topraklari mesela terslale gibi cicekler ve istanbulensis baska hic yerde yok ve sahip cikmiyoruz, ilgi gösterilmiyor.Oysa biz kiymetini bilmezken kiyetini bilen cikiyormus.Bu konuya gösterdiginiz alaka icin tesekkür ederim.
Harika konular bunlar yine bir bilgi ve çok hoş saolun=))
Unknown dedi ki…
Ben bilmiyordum vallahi, her yazi da birsey ogrendigim icin tekrar tekrar yazmak istemiyorum, yoksa Meydan Larousse gibisin, cok seviyorum yazilarini arkadasim :-)
Mitha Komala dedi ki…
nice yellow flower ! i love the color yellow :D


http://mithakomala.blogspot.com/
miniamania dedi ki…
Üstat Veysel bilmiş de yazmış türküsünde değil mi? Ne ala çiçektir o,. ne yazık ki insanın değerinin bilinmediği bir ülkede çiçeğe mi değer verilecekti. Bu konuda o kadar çok değişik örnekler okudum ki, her seferinde içim yanıyor ama nafile. Güzel paylaşım teşekkürler. Bilenler bilmeyenlerle hep paylaşmalı böyle Sağol varol
rapsodistanbul dedi ki…
'istanbulensis' ne kadar güzel bir isimmiş bu böyle :) koklamak istiyorum bu çiçeği :)
Blogger Bolat dedi ki…
Ankara çiğdemi de güzeldir, Ankara'nın her şeyi güzeldir :)
Blogger Bolat dedi ki…
Ama bak en azından biz keşfetmiş oldu seni çiço :)) güzel isim güzel :)
Blogger Bolat dedi ki…
Semi gerçekten istedim :)) kızın yuh deyişi hala kulaklarımda düşündüğümde çok utanırım.
Blogger Bolat dedi ki…
O toprakların bir insanı olarak bilirim ben de efem :))
Blogger Bolat dedi ki…
Biz de sizi Çiğdem olarak tanımış olmaktan onur duyuyoruz efem :)
Blogger Bolat dedi ki…
Ole, girme o konuya Sultanbeyli dediğin yerin her yanı ruhsatsız :))) ama oldu bitti de maşallah gibi bir şey olmuş oralarda.
Blogger Bolat dedi ki…
Aşık Veysel'i anmak boynumuzun borcu bu toprağın toprak kokan adamı :) iltifatlar için teşekkür ederim, birlikte öğreniyoruz diyelim :))
Blogger Bolat dedi ki…
Anneye selamlar o zaman, öpün koklayın tadını çıkarın annenizin, anneler ilelebet yaşamıyor maalesef :(
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim Elif :)
Blogger Bolat dedi ki…
Mesela bir de Amasya'nın kayıp lalesi vardır tohumu dahi yeryüzünden silinmiştir kimse bilmez! Ne acı, yorumunuzda çok isabetli bir konuya değinmişsiniz.
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim ne demek :)
Blogger Bolat dedi ki…
Hello, Mitha :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bu mevsim doya doya koklayabilirsiniz :))
Blogger Bolat dedi ki…
Bulurlar mı sizin köyü bulurlar :)
Adsız dedi ki…
:(
Blogger Bolat dedi ki…
Aşık Veysel olur da bilmez mi üstat :) çiçeğe ot, köpeğe it muamelesi yaparız! Ne çok üzülür nasıl darılırım bir bilseniz! Söylediğinizi yapmaya çalışıyoruz :) teşekkür ederim ilginiz için.
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ya ben cigdem ciceginin sekli semalini bilmiyordum, bu post sayesinde ogrendim, cok tesekkurler : ) Sayende Kim Milyoner yarismasina hazirlik turunden bilgiler ogreniyorum postlarinda : ) Bu arada son yorumundaki dikkatin icin de sana bravo, bir sen farkettin o cizgileri ben de resimleri bilgisayara aktarinca farkettim, guzel bir ayrinti tesadufu olmus : ) Bol guzelli iltifatli yorumun icin kendim ve oglum icin cok tesekkur ederim : )
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim, cidden mi hiç çiğdem görmedin. Ben çok gördüm hatta kokladım ilk bahar çiçeğidir çok naiftir, güneş kadar sıcak renge sahiptir :)
sevda s. dedi ki…
Bugün sayende bir şey daha öğrenmiş oldum :) Beyazını daha görürdüm, sarısını gördüm mü hatırlamıyorum çiğdemin :(
Blogger Bolat dedi ki…
Asıl sarısı daha Çiğdem gibi durur :)
beste dedi ki…
ne kadar guzelmis rengi, tesekkurler paylasim icin :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim efenim bahçede yetiştirebilirsiniz :) ama biraz yabanidir çiğdem :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bahçede yetiştirmek mümkündür herhalde :)
beste dedi ki…
tabi yetistirmek mumkun 3 farkli cins var benim bahcemde ayrica safran'da! ancak bu bambaska Istanbul cigdemi varligindan habersiz oldugum, hic gormedigim, icimi buran çok sey var onda! -izninle-sen diyecegim dogakesif blogumu gormusmuydun? cigdem vardir orada. yabani degilde kaprissiz, ortama uyum saglayan, golge seven rustik bir bitki; vefakar, sadik her sene heyecanla acar guzel ciceklerini...
Kibritci Kız dedi ki…
rengi güzel ama pek tipsizmiş ama yaa :)
Blogger Bolat dedi ki…
Bak kaç tane İstanbul çiçeği var bu laf üzerine darılıp ormanı terketmesin :)
herionaldo rosa dedi ki…
bulamayanın malını bulurlar
tülin dedi ki…
Bolat Bey,
Kırıkkale-Keskin yöresinde çiğdemin bir adı da "Öksüz Oğlan Çiçeği" .

Evvelce, kırlardaki ilk çiğdem çiçeklerini toplayan çocuklar koşa koşa kasabaya girer, kapıları çalıp çiçeği ilk gösteren bahşişi kaparmış.
Ne de olsa soğuğu sert, adamı mert yörenin ( kendilerinden böyle bahsederler ) kışının bittiğini müjdeler bu çiçeğin görünmesi.

Bir de şarkısı var.
Kapılar çalınırken bu şarkı söylenirmiş.
"Öksüz oğlan çiçeği,
Seni kimler doğurdu..." diye başlayan.

Hüzünlü bir isim, hüzünlü de bir şarkı aslında.
Çünkü kapıya gelenler öksüz erkek çocuklarmış genelde.

İşte böyle.
Mart ayazında tarlalarda gezerken eşimin halasından dinlemiştim bunları.
Sahi, şimdi tam zamanı. Çiğdem toplayıp şarkısını söylemenin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Beylikdüzü'nde Yaşamak Nasıldır?

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı