Adın batsın la terreur!
Adın batsın, evin yıkılsın terör. Ocaklar söndüren, evler yıkan, canlar alan lanet olası terör! Terör sözcüğü, Latincede korkutmak, sindirmek, dehşete düşürmek anlamına gelen “terrere” sözcüğünden türemiştir. Dünyanın ilk terör örgütü Milattan Sonra 60’lı yıllarda faaliyet gösteren Sicarii'lerdir.
Bu örgüt İsrail’de kurulmuş ve Roma İmparatorluğu’nun önde gelen yöneticilerine ve ılımlı Yahudilere karşı suikastlar düzenleyerek Romalıları İsrail’den uzaklaştırmayı amaçlıyordu. Elbiselerinin altında sakladıkları Sicari yani hançeri kurbanlarını öldürmek için kullanırlardı. Daha sonra dünyanın en madrabazı diyeceğim “Haşhaşiler” sahneye çıktı boy olarak akraba olduğum Selçukluya illallah dedirtirler. Sonra iki cambaz bir ipte oynamaz dedirtecek bir olay oldu, Moğollar Anadoluyu işgal ettiler. Yaktılar, yıktılar ama bu iblisin evladı Hasan Sabbah ve müritlerini de tasfiye ettiler ve dünya onlardan kurtuldu.
Haşhaşiler giderken bize suikastçılarını anımsatacak bir kelimeyi miras bırakmışlardır, İngilizcedeki “assain” Fransızcadaki “I’assassin” Romencedeki “asasin” İspanyolcadaki “el asasino”…bunların eseri bir kelimedir. Neyse lafı uzatıp etimoloji tutkumu foş etmeyeyim. Terrere sözcüğünü Fransızlar “La Terreur” şeklinde kurumsallaştırılıp daha da geliştirmişlerdir.
Nasıl mı? Şöyle ki: Fransız devriminin ünlü ismi Robespierre “La Terreur” yani terörü süratli, sert ve katı adalet olarak görmüştür. Kendisine ağzımızı daha fazla bozmadan “p..zvenk” desek yeridir. Böyle adalet mi olur! Kısaca devrimden sonra kurdukları çakma mahkemelerde çok adice bir kamu terörü uygulamışlardır. Neyse ki ilahi adalet yerini bulmuş kendisi de bu terörden nasibini alıp 1794 yılında giyotinle öldürülmüştür.
İstanbul'da yaşanan bombalamalar çok can yaktı. Bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür! Sebebi ne olursa olsun terör hoş görülecek affedilecek bir olay değildir. Teröre sempati duyan insanda terörist kadar vicdansız demektir! Terör “korku” gibi bir adice duyguyla beslenerek dünyada var olmayı sürdürüyor!
Fotoğraf Kaynak: panoramio
Bu örgüt İsrail’de kurulmuş ve Roma İmparatorluğu’nun önde gelen yöneticilerine ve ılımlı Yahudilere karşı suikastlar düzenleyerek Romalıları İsrail’den uzaklaştırmayı amaçlıyordu. Elbiselerinin altında sakladıkları Sicari yani hançeri kurbanlarını öldürmek için kullanırlardı. Daha sonra dünyanın en madrabazı diyeceğim “Haşhaşiler” sahneye çıktı boy olarak akraba olduğum Selçukluya illallah dedirtirler. Sonra iki cambaz bir ipte oynamaz dedirtecek bir olay oldu, Moğollar Anadoluyu işgal ettiler. Yaktılar, yıktılar ama bu iblisin evladı Hasan Sabbah ve müritlerini de tasfiye ettiler ve dünya onlardan kurtuldu.
Haşhaşiler giderken bize suikastçılarını anımsatacak bir kelimeyi miras bırakmışlardır, İngilizcedeki “assain” Fransızcadaki “I’assassin” Romencedeki “asasin” İspanyolcadaki “el asasino”…bunların eseri bir kelimedir. Neyse lafı uzatıp etimoloji tutkumu foş etmeyeyim. Terrere sözcüğünü Fransızlar “La Terreur” şeklinde kurumsallaştırılıp daha da geliştirmişlerdir.
Nasıl mı? Şöyle ki: Fransız devriminin ünlü ismi Robespierre “La Terreur” yani terörü süratli, sert ve katı adalet olarak görmüştür. Kendisine ağzımızı daha fazla bozmadan “p..zvenk” desek yeridir. Böyle adalet mi olur! Kısaca devrimden sonra kurdukları çakma mahkemelerde çok adice bir kamu terörü uygulamışlardır. Neyse ki ilahi adalet yerini bulmuş kendisi de bu terörden nasibini alıp 1794 yılında giyotinle öldürülmüştür.
İstanbul'da yaşanan bombalamalar çok can yaktı. Bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür! Sebebi ne olursa olsun terör hoş görülecek affedilecek bir olay değildir. Teröre sempati duyan insanda terörist kadar vicdansız demektir! Terör “korku” gibi bir adice duyguyla beslenerek dünyada var olmayı sürdürüyor!
Fotoğraf Kaynak: panoramio
Yorumlar
yazını yine zevkle okudum ....
mutlu pazarlar :)
:)
Sanırım birilerinin bu işten çıkarı bitmediği sürece bu terör dünyada biteceğe benzemiyor ne yazık ki:(
Kınamayın beni, bi insan online oynayıp da 5 dk üzerine canlı kalamazmı kardeşim bu oyunda. hah ben kalamıyorum işte.
Yorum Gönder