Bir İstanbul Çiçeği, Kadıköy Çiğdemi


istanbulensis colchium chalcedonicum
Hızlı yapılaşma, aşırı göç nedeniyle İstanbul florası yok olma tehlikesinde. Aslında İstanbulumuzun florası müthiş bir zenginlik ihtiva ediyor. Mesela İstanbul’da yetişen 39 tür bitki dünyanın başka bir yerinde yetişmiyor. Yani bu 39 bitki türü endemiktir. 

Aydos çiğdemi, İstanbulensis

Bunlardan biri olan Aydos Çiğdemi İstanbulensis çiğdemini yazmıştım. Hatta bu çiğdemi Sultanbeyli Belediyesi logo olarak kullanmaya başlamıştı. Yol kenarında gördüğünüz şu sarıçiğdem heykeli.

Bu postta başka bir çiçeğe değinmek istiyorum. “Kadıköy Çiğdemi-Colchicum chalcedonicum” adını Kadıköy’den alan çiğdem. Her bahar laleler ile coşan İstanbul’u her nedense lale ile bütünleştiririz oysa flora açısından bakarsak lale İstanbul kökenli bir bitki değildir, lale Anadolu kökenli bir bitkidir bize has iki lale türü Amasya lalesi ve Manisa lalesidir. Amasya lalesi, kayıptır halen araştırılmaktadır. Çinilerde gördüğümüz Türklere has lale tulipe Turcica Beykoz yakınlarındaki Cumhuriyet köyü dışında başka yerde yetiştirilmez.

İstanbul'un florası, endemik bitkileri


Estambul’a özgü bitkileri şöyle bir sıralarsak: İstanbul çiğdemi(Crocus olivieri ssp. İstanbulensis), İstanbul kardeleni(Galanthus plicatus ssp. byzantinus), Peygamber çiçeği(Centauria hermanii), Terkos Kasatura Kıyıları, Bogaziçi keteni(Linum tauricum ssp. bosphori), Kilyos Peygamber çiçeği(Centaurea kilaea) yine o güzelim Kilyos Kumullarında yetişen Sahil sığırkuyruğu ve sahil iviotu, Şile kıyılarında(İsmail abi duy sesimi Şileden :) sahil asperulası. Eskiden ikitelli ve Alibeyköy, Arnavutköy, Gaziosmanpaşa civarında görülen köygöçüren çiçeği maalesef o bölgeyi bilenler açısından söylüyorum köyü göçürememiş telef olmuştur. Her yer beton olduğu için hiç zahmet etmeyin göremeyeceksiniz!

Colchicum chalcedonicum, Kadıköy çiğdemi


Gelelim Kadıköy Çiğdemi-Colchicum chalcedonicum’a: Kadıköy çiğdeminin isim babası İstanbullu George V. Anzavour’dur. Kadıköy acıçiğdemi 1911 yılında keşfedilmiştir. Adını Kadıköy'ün tarihi ismi, "Kalkedon-Chalcedon"dan almış, çoğunluğu İstanbul'da olmak üzere, dünyada yalnızca birkaç yerde yetiştiği bilinen çok nadir bir bitki. Kontrolsüz şehirleşme, bu bitkiyi de yok olmanın eşiğine getirdi. Ömerli Havzası'nda, Ömerli Barajı Havzası'nı da içine alarak Kocaeli Yarımadası'nın orta ve güney bölümlerinde yer alan tepelerde yetişiyor.

Bu çiçek nerede görülebilir? İşte yazıyorum Ömerli Barajı yakınlarındaki Çataltepeye çıkınca İstanbul çiçeği olan acıçiğdemi görebilirsiniz. Bolat Keşke George V. Aznavour hakkındada iki satır yazsaydın! George V. Aznavour İstanbullu bir Ermeni vatandaşımız. İstanbul florasını inceleyen nadir bilim insanlarından biri, makaleleri dünyanın çeşitli bilim dergilerinde yer almış bir botanikçi. Ne yazık ki “Prodrome de la flöre Constantinople”yani İstanbul Florasına Giriş isimli 5 ciltlik eserini bastıramadan vefat etmiş gözleri açık gitmiştir.

George V. Aznavour'a teşekkürlerimizle


Not: Ömerli Havzasına o kocaman İstanbul Park denen formüla pistini inşa edenlere sesleniyorum. Sizi vuuuuun zaauzuuummmm diye öten o formula arabalarının egzozuna bağlamak lazım! Bu alanda böyle bir bina diktin de ne oldu bomboş yatıyor yazık! Daha ne diyeyim!

Yorumlar

VuslaT dedi ki…
Sevgili Bolat bu basılmamış araştırma her halde senin gibi tarih okumuşlar ve botanikçiler tarafından biliniyorken sayende bizlerde öğrendik..Güzel bir bilgi. Ve gerçekten çevrecilerin bağırdığı kadar var binalar binalar binalar kim düşünüyor florayı, çevreyi..Umarım kötü herşey geride kalır ve dünya, ülkemiz yeniden yaşılası bir ortam olur..
Sevgilerimle..
AsOrTiK dedi ki…
güzel bir konuya değinmişsin bolat. aynı zamanda kimsenin umursamadığı bir konu. kimseden kastım şehri beton yığınına döndürenler ve tüm bunlara göz yumanlar. bizler de yeterince önem vermeyince doğal hayata, herşey yitip gidiyor maalesef. güzel bilgiler bunlar, teşekkürler paylaşım için...
sevgiler
Blogger Bolat dedi ki…
Biz düşünmezsek gelecek nesiller kulağımızı çok çınlatacak :) Kendimiz için olmasa bile gelecek nesillerin hakkını koruma erdemini göstermemiz gerekir. Zor biliyorum ama yine de bunu istememiz gerekiyor. Talep etmemiz gerekiyor:)
Blogger Bolat dedi ki…
Ben deliyim, kafama göre yazıyorum. İstanbulu sevmek Boğazı sevmekle olmuyor, şık restaurantlarda yemek yemekle olmuyor. İstanbulun rantını paylaşmak İstanbulu sevmek demek değil. Dağı taşı, toprağı suyu her şeyi ile İstanbulu sevmek lazım. Florası, kuşları da buna dahil :)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Bolat ellerine saglik, yine cok guzel detayli bilgiler vererek konuyu can alici noktaya baglamissin. Ben o insaati bilmiyorum, Istanbul da Formula 1 olmasi da onemli bir gelir kaynagi olur bir suru kisi icin ama keske dogayi da kollayarak, en az zarari verecek sekilde planlansa yapilasma.
RABİA SERTELİ dedi ki…
Eskiden- ben de bu kelimeyi çok kullanır oldum- davetli olduğumuz eve giderken mutlaka çiçek götürürdük. Sonraları, -kesme- çiçeğin yerini saksı çiçeği aldı daha sonra pasta börek.
Bu şartlarda çiçekler de hikaye oldu.
Değerli bilgileriniz için teşekkürler :)
Zeynep dedi ki…
tesekkurler bolat, bu guzel bilgileri bizimle paylastigin icin =)
umarim herkez bu haykirisi duyar ve bir yere not alip birakmiyip degil gercektende harkete gecerler
ellerine saglik bu yazi icin
Son derece keyif alarak okudum ben bu yazıyı , İstanbullu olup , istanbulu özleyen biri olarak ve Kadıköylü olmama rağmen bilmediğimi farkettiğim , Kadıköy Çiğdemini öğrendim...Güzel bir bilgi. teşekkürler
Blogger Bolat dedi ki…
Formula1 için seçilecek en son alan Ömerli Havzası olabilirdi :))İstanbulun tanınmaya ihtiyacı yok ki, İstanbulu bilmeyen biri zır cahildir :))
Blogger Bolat dedi ki…
Şartlar ne çabuk değişiyor değil mi? Kalabalığın kültürü egemen olmaya başlıyor ve sen bir şey yapamıyorsun :)
Blogger Bolat dedi ki…
Rica ederim ne demek, yazıyoruz işte kafamıza göre Zeynep :)
Blogger Bolat dedi ki…
Çok mutlu oldum, o kadar çok öğrenecek şey var ki :)
reyhane dedi ki…
Yakından görmeyi isterim hoş bir çiçek
Güzelmiş. Umarım yok edilmezler..
Nini Nileud dedi ki…
Selam Bolat,

Bu postuna ekstra bir ilgi duydum. Çünkü geçtiğimiz haftalarda Orman Bakanlığının bir çalışmasına katıldım. Orada TR'deki endemik bitki sayısı ve şu andaki risk tablolarına şahit oldum. Dünya çapında öle özel bir noktadayız ki, bunu anlamıyor ve zarar veriyor oluşumuz içimi yaktı!

Bir de bu yazıda sen daha yakınım olan bir bölgeye değinmişsin. Bilmediğim türleri de senden öğrenmiş oldum. Çok teşekkür ederim^^

Kadıköy Çiğdemi tam benlik isim. Biraz İstanbullu biraz da İzmir...

Not: Burada olmayı özlemişim...
yildiz dedi ki…
Birtek Istanbul degil ki,Güney illerimiz büyük otellerin sayesinde ayni haldeler,Dogu illerimiz malum senelerdir süren ve cözülemeyen bir savasin yüzünden daginda,ovasinda tek bir ot bile kalmadi hayvancilik öldü....Sanayilesme bir tek Marmarada olunca, kalabalik bir nüfus ve getirisi....Karadenizin yesili,deresi temizdi derken oraya da Niklüer tesisler icin göz koydular,Ege de senelerdir ayni dertlerden yakiniyor...Velhasil,bilincli insanlar bir topluma yol göstermedikten sonra ya da Yöneticiler Bilincli olmadiktan sonra durum böyle olur....
Bir KIZILDERiLi atasözüyle yazimi bitirmek isterdim ama,öyle anlamlilar ki,aklima gelenlerden secemedim.Uzun Uzun da yazamadim....
Sevgiyle ve dostca kalin...
Blogger Bolat dedi ki…
Gelişmiş bir ülke olabilmemiz için insanlaarımızın meraklı olması lazım :) Kadıköy Çiğdemi Eylül ayında görülüyormuş efem, o ayda yetiştirmeliyiz tohum alıp belkide :)
Blogger Bolat dedi ki…
Biz istersek yok olsun, yok olur istemezsek olmaz :) diye düşünürüm ben :)
Blogger Bolat dedi ki…
Nini hoş geldin :) Bir Kadıköylü olarak bu çiçeğe senin ekstradan sahip çıkman hakkında lobi yapman gerekir :)) Bir yanın İzmirli mi yani senin :)
Blogger Bolat dedi ki…
Haklısınız, durum aynen sizin tarif ettiğiniz gibi. Bu bir şehir bloğu olduğu için tüm yazılarım İstanbul'a dair:) ama siz son derece yerinde tespitlerle içinde bulunduğumuz durumu anlatmışsınız. Toplum olarak ne kadar bilinçli olursak çevreye, topluma, tarihe, sanata ve coğrafyaya olan duyarlılığımız o derece artacak :)
LILA MOONLIGHT dedi ki…
Ben Omerli bolgesini hic gormedim, sen yanlis yer diyorsan vardir bir bildigin. Ama kendim izlemesem de Formula 1 e karsi degilim, futbol bir formula 1 iki, dunyada en cok izlenen sporlar bunlar ve yapildiklari sehre getirdikleri gelirler cok onemli duzeyde ( mesele Istanbul un adinin duyulmasi degil sadece ), is imkani yaratiyor herseyden once. Tabiki cevreye zarar vermeden bir cozum sunulmaliydi.
ÇokBilmiş dedi ki…
5. Kusak bir İstanbullu olarak soyluyorum ki az bile yasamis. Tahmin ediyorum toplu tasima araci kullanmamis. Ben yasadiklarimi yazsam bunun gibi 3 makale daha cikar. Ki sarisin degilim, havali filan hic degilim, dekolteden de buhaber bir insanim... Kadin olmak yetiyor bizim ulkemizde.
Ozlemaki dedi ki…
peki İstanbul'da hiç Pancratium maritimum var mı?
Palamutbükü'nden başka yerde görmedim -merakımdan soruyorum, bildiğimden değil.
Blogger Bolat dedi ki…
Bilmiyorum ama bir araşltırayım Özlemaki :)
Ozlemaki dedi ki…
pekü =)
İsmail Yaşaroğlu dedi ki…
Sultanbeylili bir botanikçi olarak şöyle düşünüyorum acaba bu kadıköy çiğdemi dediğiniz şey geçenlerde sultanbeylide ormanda gezerken bahsettiğiniz çiçeğe benziyr
İsmail Yaşaroğlu dedi ki…
SULTANBEYLİLİ BİR BOTANİKÇİ OLARAK SİZİNLE AYDOS TEPESİNİ GEZMEK İSTERİM ORDA DA ÇOK FAZLA TÜR VAR BENİM GÖREBİLDİKLERİM ÇAN ÇİÇEĞİ KAYA ÇİÇEĞİ GELİNCİK
VS TÜRLER ADINI BİLMEDİĞİM BİR KAÇ TÜR DAHA VAR BUNLARI FOTOĞRAFLADIM BAN YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRM
Blogger Bolat dedi ki…
Çalışmalarınız merakla bekliyoruz, sizinle müsait bir vakitte tanışalım İsmail Bey.
Adsız dedi ki…
kaleminize sağlık

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadımköy, İstanbul'un en tuhaf köyü

Vatoz Balığı Yaptım Evde İsyan Çıktı

Blog Yazarının Eşek İstavriti, Azman İstavritle İmtihanı