Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Balık Kültürü ve Balık Yemek Üzerine Blogger Tavsiyeleri

Resim
Başiktaş Balık Pazarında Bir Tezgah - Eylül 2015 Ülke olarak balık kültürümüz var mı? Hayır!   Üç tarafı denizlerce çevrili yarımadayız. Bu coğrafi şanslılığa rağmen denizi iyi tanıyor muyuz? Hayır!   Okullarda "Balık Kültürü" dersi okutulmalı! Milli Eğitim Bakanına Sesleniyorum! Müfredata "Balıkları Tanıyalım" dersi konulsun! Saçma bir öneri mi? Hayır! Balık insanoğlu için temel besin kaynağıdır, yeterince tüketebiliyor muyuz. Hayır! İstanbul’da balık sezonu başladı. Tezgâhlar zengin, balık bol. Bu zenginliğimizin kıymetini biliyor muyuz? Hayır! Kendi kıyılarımızdaki kalkanı bitiren balıkçımız! Uslandı mı Hayır! Kalkan avlamak için başka ulusların sınırlarını ihlal edip Ukrayna ve Romanya kıyılarında balık avlıyor! Ukrayna sahil koruma botları bir Türk balıkçı teknesini kalkan avlarken batırdığında üzüldüm mü? Hayır, zerre kadar! Lütfen, balık yerken bunları yapmayın! Kılıfına uydurma konusunda üstümüze yok! Yasak olan palamut yavru...

İstanbul Semtlerinin Köy İsimleri Nereden Geliyor?

Resim
İstanbul İstanbul Olalı Hep Böyle Güzel Alibeyköy İsmi Nereden Geliyor? Karesi Beyi Gazi Evrenos oğlu Ali Bey'den ismi almıştır. Alibeköy'ün Mısır tarlaları bugün Gecekondu tarlası olmuştur. Ataköy  İsmi Nereden Geliyor? Eski adıyla Baruthane, bir zamanların kumulu üstüne 50-60 bin kişilik şehir kurma fikrinden doğmuştur. Fikrin sahibi Emlak Kredi bankasıdır. Olası depremde İstanbul'un en çürük elmasıdır. Halk oylaması ile adı "Ataköy" olmuştur.  Arnavutköy    İsmi Nereden Geliyor? Fatih Sultan Mehmet Arnavutluk'u Osmanlı Devleti sınırlarına katınca o gün unutulmasın bir nişane olsun diye semte Arnavutköy ismi verilmiş ve bazı Arnavutlar burada istihdam edilmiştir. Bir de Çatalca ve Gaziosmanpaşa taraflarında Arnavut bir aile tarafından kurulmuş Arnavutköy vardır İstanbul'un ilçesidir. İstanbul'a çok uzaktır. Bahçeköy  İsmi Nereden Geliyor? Fatih Sultan Mehmet zamanında Belgrad seferinden dönüşte Sırp esirlerin yerleştirildiği y...

Blogger ve Bloglar için S.O.S ve Mayday Mayday!

Resim
Bloğunu Öldürme Pazara gidelim, bir blog açalım Blog yazmak güzeldir. Önce galeyana gelip bir blog açarsın. Güzel hayaller kurarsın! Yazayım abi, benim neyim eksik ondan bundan dersin. Azminden klavyenin tuşları titrer! Bir blog açmak belki 1 saatini alır. Özene bezene şaşkınlık içinde ilk yazını yazarsın! Sonrasında 1 ay heyecanla bir şeyler yazar durursun. O da ne! Beklediğin patlamayı yapamamış olmanın burukluğu içinde 3 ay sonra teklemeye başlarsın! Bloğun internet çöp dünyasının o geniş düzlüğünde arama motorlarını işgal eder! Bir anomali hali bloğu ölüme terketme Bloğun ve ruh halin S.O.S verir. Sonra bütün hevesin kaçar! Bloğunu ölüme mahkum esersin! Gider o hayaller, gider o heves. Pucca bile bir anomali halinde bloğunu ölüme terketti ise sen neden terketmeyesin! Pucca, o blog ardından ağlıyor! Pucca'nın bloğu passiflora-rapunzel S.O.S veriyor Bloğun ölüyor Pucca! Mayday! Mayday! Mayday! "Bolat, çoktandır etimoloji olayına girmiyorsun?...

Yanık hastanesi ve yanık ünitesi olmayan İstanbul'u neyleyelim!

Resim
Hepimiz potansiyel olarak yanık hastasıyız Söze nasıl başlayacağımı bilemedim.  Evet, bugün size bir ihmalkar baba olarak yazıyorum. 14 ayını doldurmuş bir kızım var ismi  Zeynep Öykü. Allah isteyen herkese çocuk kısmet etsin, her dileyene versin.  Gebze Darıca Farabi Devlet Hastanesi Geçen gün tatlı bir akşamın başlangıcındayız. Ben kontrol edeceğim projemi bitirmişim, eşim akşam yemeği sofrasını toplamış. Çayımız tavşan kanı olmuş, Teomancığım(oğlum) tabletinde oyunda, Öykü ortalıkta ayaklarını vura vura yürüyor! Bildiğin helikopter bir abisine sarkıyor bir mutfağa gidiyor bazen bana sırnaşıyor.   Çocuk: En olmadık zamanda en olmadık işleri yapan, hayret edilecek varlık! Çayımdan bir yudum aldım, mutfağa bisküvi almaya giden eşimin çığlıkları ile fırladım. Kızım masanın üzerinde duran çay bardağının kulpunu çekiyor ve bütün o sıcak çay yanağından göğsüne doğru dökülüyor. Cam bardak paramparça! Feryadı figanı telaşımızdan duyamıyoruz, heme...

Türkiye Blogger'ları Olarak Kübra Yılmaz'ın Yanındayız! Bloğu Takip Ediyoruz!

Resim
Blogger Kübra Yılmaz Bugün kötü haberi Antalya, Alanya'dan aldık. Blogger Kübra Yılmaz eski sevgili tarafından darp ediliyor.  Şiddet Bu Ülkenin Gerçeği Olamaz, Kanıksamamalıyız Şiddet bu ülkenin bir gerçeği olamaz. Bunu bloggerlar olarak, kanıksamamalı ve bu durumu olağanlaştırmamalıyız. Yedik, içtik, gezdik, sürdük, giydik, yaptık, ettik, tuttuk... Tamam ama hayat bunlardan ibaret değil ki. Bloggerlık da böyle bir şey değil. Gerektiği hallerde içinde yaşadığımız toplumun gerçekleriyle yüzleşmemiz de gerekli. Terör şiddeti, vandalizm, mobbing, psikolojik şiddet, siyasi baskı, çocuğa şiddet. İnanamıyorum, bizi yetiştiren kadınların şiddet konusunda yeterince bilinçli olmadığı gibi bir varsayım kafamın üstünde dönüp duruyor. Bir Blogger Olarak Bloğundan Feryat Eden Birini Duyarsız Kalmamalıyız