Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sarayburnu Atatürk heykelinin ilginç hikayesi

Resim
Sarayburnu'ndaki Atatürk heykelinin ilginç hikayesi Saraya Küskün Atatürk Heykeli Etrafı tenekelerle çevriliydi. Hatta çevresindeki birçok taş çit kırılmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, heykel ve etrafının temizlenmesi için çalışmalar yapmaya başlamış. İnsanın içi acıyor. Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından İstanbul Sarayburnu'ndaki heykeli İstanbul-Ankara çekişmesinin ender örneklerinden biridir. Bu heykel için Atatürk der ki “Heykel durduğu yerle de bir şey anlatır. Heykelim orada olsun ki benden sonrakiler bu duruşu örnek alsın.” Sarayburnu'ndaki Atatürk heykeli bronzdan dökülmüş olup, Atatürk burada sivil giysileri ile tasvir edilmiştir. Sol elini beline dayamış, sağ elini de aşağıya doğru uzatmıştır. Heykelin kaidesinin önünde Hattat Kamil Akdik’in yazısı ile “tarihi ihtilas 1336”, arka yüzünde heykelin dikiliş tarihi 1926, yan tarafında Cumhuriyet’in ilân tarihi yazılıdır. Saraya küskün Atatürk heykeli

Ressam Kristin Saleri ve Anadolu Kadınları

Resim
Kubizmden etkilenen İstanbullu bir ressam Kristin Saleri Anadoluyu Resmeden Ressam Kristin Saleri Blogger Bolat Kristin Saleri’nin Kubik resimlerine heyrandır. O bana göre bu topraklarda Anadolu kadınını ve Anadolu folklorunu resmetmiş en iyi ressamlarımızdan biridir. Kristin Saleri kadınları, tarlaları, çiçekleri, ağaçları, kuşları, müzisyenleri, balıkçıları ve ülkemizin folklorunu resimlerine taşıyarak ülkesine büyük hizmet etmiştir. Bir blog yazarı olarak, Türk milletinin sıradan bir ferdi olarak Kristin Saleri ve onun nezdinde ülkemizde yaşayan ve bu ülkeye hizmet eden Ermeni toplumumuza saygı ve şükranlarımı sunuyorum!  Bu etnik kimliği bir ayrım, ayrımcılık için değil  var olmalarına duyduğum saygı nedeniyle belirtiyor ve yazıyorum. Doğumu hüzünlü yıllara denk gelen bir Ermeni Kızı Bu blog yazım Kristin Saleri’yi anmak için yazılmıştır, toprağı bol, ruhu şad olsun… Kristin Saleri’nin hayat hikayesi İstanbul’umuzun uzak ve yazlık ilçesi olan Sili...

Casanova'nın İstanbul ve Osmanlı Maceraları

Resim
Casanova'nın İstanbul Maceraları Çapkın: Geçici heveslerle daldan dala konan haz peşindeki insanları anlatmak için kullanılan bir sıfattır. Çapkınlık denince her nedense akla sadece erkekler gelir ve dünyanın en ünlü çapkını olarak da “Casanova” bilinir. Yalın, dobra, cesur, ağzı laf yapan, kültürlü ve baştan çıkarıcı bir abimizdir. Kültürlü dediysek altı boş değildir. Edebiyatçıdır, Latince, Fransızca, Eski Yunanca ve tabi İtalyanca konuşmaktadır yani bildiğin filologtur. En iyi dil nasıl öğrenilir hepimize öğretmiş insandır. Har vurup harman savuran bir maceracı Kazanova Her insan gibi onunda defoları, bugları, açıkları vardır. Dolandırıcıdır, para yiyicidir, kumarbazdır kısaca har vurup harman savurandır. Tüm zamanların en ateşli çapkını Casanova İstanbul’a gelmiş ama amacına ulaşamamıştır. Geçici aşkların adamı Giovanni Giacomo Casanova bir Türk kızından yediği ayarla kös kös Korfu adasına yol almıştır. Edebiyatçı olarak İstanbul'a gelmiş bir papaz aday...

Ünlü blog yazarları fenomenlerin tercihleri ve önerileri

Resim
Blogger ve vlogger tanımları ne kadar doğru?   Nihayet! Blogger değil! İnstagram ünlüsü dediler! Bu başlığı ben atmadım. Ayşe Özyılmazel köşesinde yazdı. Hatırlar mısınız bilmem! Daha dün gibi blogların hayatımıza girişi. Yıl 1999 Blogger blog hizmeti vermeye başladı. Yaşasın! Blog yazmak artık ücretsiz bir eylem haline geldi. 2003 yılına geldiğimizde Şubat ayında Google, Blogger'ı satın aldı   “Blog This” tuşu ile bambaşka bir dünya başladı. İnsanlar yazı ile blogger ve blog yazarı olarak derdini anlatmaya başladı. Bloglar hayatımızı zenginleştirdi, yazma dürtümüzü geliştirdi. Enteresan blog yazarları, ilginç bloggerları takip etmeye başladık, hayatımız güzelleşti. Bloglar internetin zenginliğinin en önemli parçası oldu! Instagram ünlülerine blogger diyerek kavramın içini boşaltmak!

Boukoleon Sarayı: Mevlüt Uysal'ı övmek veya gömmek!

Resim
Boukoleon Sarayı restorayon projesi övülmesi gereken bir projedir!   Fatih Küçük Ayasofya Mahallesi Boukoleon Sarayı Blogger Bolat'ın mottosu basittir! "Övmen gereken insanı övülmesi gerektinde öveceksin! Gömülmesi gereken insanı gömülmesi gereken yerde gömeceksin! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal övülmesi gereken günleri yaşıyor. Neden diyeceksiniz bir proje kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1610 yaşındaki Boukoleon Sarayını Restore edecekmiş şahane ama çok geç kalınmış fikir. Adam Başakşehir gibi bir ilçede yaşayan Living-Lab açtı, tıkır tıkır işliyor! Kaç kişi biliyor yaşam laboratuvarı nedir? Ağzı laf yapar mı bilmiyorum ama eli iş yapıyor! İzlediğim kadarıyla çalışkan, işini yapan bir insan! İstanbul'un tanıtımını yapma fikri irrite edicidir! Boukoleon Sarayı İstanbul'un tanıtımına katkı sağlar diyorlar. Bence İstanbul'un tanıtımı önemli değil. Eğer bir insan dünyada yaşıyor da İstabul'u bilmiyorsa çektirs...