Kayıtlar

Ekim, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Paramparça bir 29 Ekim

Resim
Bugün benim doğum günüm. Öğleye doğru kestik pastayı. Oğlum Teoman ile arkadaşı Cem verdi pasta tüyosunu. Çocuk denen mahluklar ne kadar masum yahu. İçimde kocaman bir boşluk. Sebebini bilemiyorum. Bugün cumhuriyetimizin de doğum günü. Ağız dolusu gülemiyorum coşamıyorum... Karpuz gibi ortadan ayrılmış bir toplumun her iki parçasından kısımlar taşıyorum iki yanım birden ağrıyor.  Bir yanım Teoman bir yanım Müslüm Gürses şu an. Vallahi öyle Müslüm Baba-Ceza ikilisi gibi "İtirazım Var"  İtirazım var şu yalan dolana, bana cehennemi aratmıyor Üleynnn! Sebep olanları kınıyorum. Bunu hak etmiyoruz. Ya çok seviyor ya da nefret ediyoruz. Maalesef ortamız yok. Sağduyu denen kavrama  çok uzağız. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyemiyoruz. Ülkümüz olan muassır medeniyete nasıl ulaşacağız! 29 Ekim Kutlamaları İstanbul Bugün İstanbul Boğazında kutlamaları izlemek isterdim, bugün fener alaylarından birine katılmak isterdim, AKM'nin açılışını görmek iste...

İstanbul'un Yeni Mültecileri Suriyeliler

Resim
Suriyeli Mülteciler İstanbul'da Kavram olarak savaş ilkelliğin en uygun göstergesi, sebebi ne olursa olsun bir cana kıymanın anlamı ve manası yok. Ama dünya dediğin yer de dikensiz gül bahçesi değil. Eee, buradan nereye varacaksın Bolat Efendi! İstanbul'daki Suriyeli mültecilerin durumuna değinmek istiyorum. Ne zamandır vicdanımı kanatır oldu. Onlar artık İstanbul'un her yerinde yaşama savaşı veriyor. Bir savaştan diğer savaşa savrulma. Umarım bu lanetli iç savaş bir an önce sona erer.  İstanbul'da ne kadar Suriyeli mülteci, göçmen, sığınmacı var? Yetkililer açıklamış Suriye’deki savaş dolayısıyla 100 binden fazla Suriyeli mülteci İstanbul’da bulunuyor bunlardan 15 bin tanesi yasal olarak şehrimize gelmiş. Ben bunlardan bir kaçı ile tesadüfen karşılaştım, mesela bir Suriyeli Kürt mülteci lahmacun fırınında çalışıyordu, Halepli bu mülteciyle Trabzonspor-Lazio maçını birlikte izledik Trabzonspor’un gollerine birlikte sevindik. Lazio gollerine üzüldü...

İstanbul'un bilinmeyen adaları

Resim
İstanbul Coğrafyası Etrafımıza dikkatli bakmadığımızı fark ettim. Hatta İstanbul’da yaşayıp da adaları bilmeyenimiz çok. Bu yüzden İstanbul’un coğrafi mirası olan adaların isimlerini sıralamak istedim. Biz de adalıyız nasıl olsa. Adalar dendiğinde  Anadolu yakasında Bostancıdan Kartala sahile paralel uzanan iki sıra şeklindeki Prens Adaları akla gelir. Böyle olması da anlamsız da değil. Estambul'un  en bilinen adalarıdır. Lakin bazı adalar vardır ki Boğazın ortasındadır, Tuzla'dadır, Şile'dedir, Pendik'tedir, Üsküdar'dadır, Beşiktaş'tadır. Bostancı sahilinden iki sıra uzanan adaların birinci sırasında: Kınalıada, Burgazada, Kaşıkadası, Heybeliada, Büyükada, Tavşanadası/Sedefadası yer alır alır.  İkinci sırada ise: Sivriada, Yassıada yer alır ki bu adalara da "Hayırsız Adalar" denir.

13. İstanbul Bienali ve Barbarlar!

Resim
13. İstanbul Bienali sona erdi. Bu yıl ücretsiz olmasından olsa gerek, rekor bir izleyici sayısı ile sona ermiş. Festival “Anne ben barbar mıyım” başlığı ile yer aldı, kamusal alanlardaki baskıları ve olan biteni göz önüne serdi. Ben demokratım, sen barbarsın! De mokrasi anlayışında bile “nalıncı keseri gibi” olduğumuzu gördük. Demokrasi kavramını bile kendimize yontar olduk. Benim gibiysen demokratsın, değilsen darbecisin, ocusun, bucusun. 13. İstanbul Bienali bu yüzden demokrasi kavramımızı da sorguladı, anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az, ne diyebiliriz ki! Türkiye'de her zaman otorite kamusal alanları kontrolü altında tutmayı pek sever. Çoğulculuk yerine çoğunluğun tahakkümü ve anlayışını zorlama toplumda çeşitli yarılmalara ayrışmalara neden olabilir, bu konuda hassas olunmalıdır.

Pusulamız Lüfer Olsun

Resim
Lüfer Bayramı  Bugün tüm İstanbulluları yakından ilgilendirecek bir etkinliğin başlangıç günü. Nedir bu etkinlik?  “Slow Fish İstanbul” bu yıl ilk defa ülkemizde İstanbul’da düzenleniyor. Etkinlik Estambul Boğaziçi Üniversitesinde onlarca ülkeden birçok delegenin de katılımıyla gerçekleştirilecek, sunumlar, filmler, akademik çalışmalar, atölyeler balıklarımızın gelecek sorunlarını ve denizlerimizdeki kritik sorunları anlatılacak.

İstanbul'da Bayram

Resim
Bugün bayram Teoman elimi öpünce içim bir tuhaf oldu. Öyle bir flaşback ki babacığımı hatırladım. Yaşlanıyorum galiba! Resimde gördüğünüz koç da onun anaokulu işi. Bayram kelimesinin kökeni, etimolojisi Bayram eski Türkçede “badram, beyrem” Oğuz Türkçesinde “bayram” olarak nice yıllardır şen günlerimizin ifadesidir. Bayram mutluluk, huzur, neşe, sükunet demektir. İstanbul’un bu bayramda da sükunet içinde olmasını temenni ediyorum çünkü bayramda İstanbul'dayız. Kurbanlık hayvanlara eziyet edilmediği, kimseciklerin trafik kazasına uğramadığı, neşe, mutluluk ve sağlık içinde bir bayram olmasını diliyorum. Bayramınız kutlu olsun. Bu yıl 13. gerçekleştirilen İKSV Bienali bayramda da açık, çocuklarımıza sanat zevkini aşılamanın tam zamanı. Kurban bayramındaki bu sirkülasyondan çiftçilerimizin, ticaret erbabımızın, turizmcilerimizin de kazanmasını umut ediyorum. Yaşasın, İstanbul boşaldı meydan bize kaldı. Geleneksel Nişantacı Topağacı ziyaretimizden sonra bayram...

Boğazı yüzerek geçen domuzların nesi hayret verici!

Resim
Domuzlar Boğazı yüzerek geçti Milliyet'te çıta iyice düştü. Sıradan olabilecek bir haberi şöyle duyurdular.  “İstanbul Boğazı'nda şoke eden görüntü” Haberin verilişi çok itici olmuş. Anlıyorum okunmak istiyorsunuz ama siz gazetecisiniz yahu biz avamdan biraz farkınız olsun!   Domuzlar İstanbul Boğazını yüzerek geçiyor Flaş flaş flaş “İstanbul Boğazı'nda şoke eden görüntü” Rumeli Kavağı Mahallesi sakinleri Boğaz'da gördükleri manzara karşısında adeta şoke olmuşlar. Şok oldukları durum birkaç domuzun İstanbul Boğazı’ndan karşıya yüzerek geçmesiymiş. Ben bile bu cahil halimle domuzların şapur şupur yüzdüğünü defalarca gördüm, okudum, seyrettim. Şimdi soruyorum.  Yavrularıyla karşıya geçen denizin içindeki domuzların kime ne zararı olabilir. Bak yavrularıyla diyorum, el insaf yahu! Bak ben insaf sahibi olup hayvan düşmanlığı demek istemiyorum. Eğer yüzen domuz görmek istiyorsan buyur. İşte martı misali denizde domuz. Milliyetin haberine göre balıkçı...

Perpa ne demek?

Resim
Bugün bir iş ziyareti nedeniyle Perpa'ya gittim. Perpa benim için kocaman bir heyula! " Heyula mı o da ne demek" dersen alt satırda açıklama yaptım. Bina adeta doğal fuar alanı gibi. Dünyanın monoblok gövdeli en büyük binası'nın yanına yeni binalar da yapılacakmış. Bu binalara Perpa Trade Center ya da Perpa Towers diyorlar. İstanbul’da ticaretin kalbinin attığı yerde yer gök iş yeri.  İlk önce  şaşırıyorum. Minik minik binlerce dükkan. Perpa tam tamına 669.000 m2’lik bir alana kurulmuş yani 669 dönüm ve 13 kattan oluşuyor. Karaköy Perşembe Pazarı Peki Perpa ne demek biliyor musunuz? İnanın ben bugün öğrenmiş bulunuyorum. Ticaret ahlakının geliştiği yer olan Perşembe Pazarı’nın kısaltmasıymış. Emin olun Perpa der geçerdim hiç anlamını merak ettiğim olmamıştı. 1984 yılında Perşembe Pazarı’na yıkım kararı gelince oradaki dükkânlar için Perpa alışveriş merkezi kurulmuş. Bugün karaköyde milyon dolarlık dükkânlardan kopan esnaf istemeyerek de olsa Perpa’ya ge...

Gözlerin İstanbul

Resim
Bilmem, aranızda Birsen Tezer sevmeyeniniz var mıdır? Ama bu şarkıyı bir başka söyler, beni duman eder. Şehrin karmaşasına inat, iyi ki bu şehirdeyim dersiniz. Her çilesine eyvallah çektiğimiz İstanbul, iyi ki varsın. Güneşi soldurup iliklerimize kadar üşütsen de seni  sevmeye devam edeceğiz. Kaosuna dahi alıştığımız güzel Estambul. Sırlarımızın, mahremlerimizin şehri seviyoruz seni!  Beş dakikada bir motorunun acelesine inat Biniyorum meçhule Ardımda martılar telaş Bırakıp gitmek var Şimdi seni yarim Dört yan ezan Vapur vapur boğaz Sesim binlerce binlerce Gözüm bugün Gözlerin istanbul İstanbul gözlerin bugün Gözlerin istanbul İstanbul yüzün bugün

Şile'de Blogger Başarısı

Resim
Blogların İstanbul'a etkisi Blogların etkililiği ve etkinliği üzerinde şüpheniz varsa bu  post size pozitif katkı sağlayacaktır. Şile'de yeni kuş cenneti Olay kısaca şudur, Şile’de maden bölgesinde doğal bir gölet oluşmuş ve bu gölete birileri moloz döküyor. Bunu Şile'li blogger ağabeyimiz İsmail Yılmaz fark ediyor.  Konuya müdahil olup olayı araştırıyor ve orman teşkilatının yerel üyeleri ile irtibata geçip oluşan bu doğal göletin tahrip edilmesini önlüyor. Teşekkürler İsmail Bey, hepimize örnek oldun. Güzel Şile’ye tekrar gelip Melek Abla’nın mantısından yemek üzere diyorum. Güzel İstanbul'umuzun doğasının korunması hepimizin görevi. Kuş gözlemcilerine davet Kuş gözlemcisi arkadaşlarım, Yelkovanlar, İKGT Şile'deki bu gölet hatırı sayılır kuş türüne ev sahipliği yapmaya başlamış. Ziyaret rotanıza almanızı tavsiye ederim. Yeni oluşan bu gölette göçmen kuşları izlemeyi umut ediyorum. Şile Belediyesi ve Şileli işadamları kuş gözlemcileriyle irtiba...

İstanbul Masalları

Resim
Resim yazısı ekle Şarkı şöyledir : "Bir varmış bir yokmuş, dünya masalmış, her yolcudan bu handa hoş seda kalmış. Gökten üç elma düşmüş yuvarlanmış, herkes payına düşen elmayı almış." Hikaye ve masal anlatıcılığı Hafta  sonu İstanbul’da Galata Şifahanesi'nde Nazlı Çevik tarafından düzenlenen masal-hikaye anlatıcılığı atölyesine katıldım. "Yahu Bolat! Hayatın masal ne işin var masal atölyesinde" demeyin. Masallar, kuşaklar boyu aktarılan denenmiş derin hayat bilgileriyle doludur. Masal anne, baba, büyük anne, büyük baba sıcaklığıdır. Buna rağmen nedense onu hep küçük görürüz. Bana masal anlatma deriz! Yürüyüp yürüyüp arpa boyu yol kat edemediğiniz durumlar olmamış mıdır? Günün birinde bir varmış bir yokmuş olmayacak mıyız? Masallar sadece masal olsun diye mi anlatılır? Masal'ın Türkler için önemi nedir? Masal bizim için önemlidir.  Bilir misiniz her masalın bitiminde gökten 3 elma düşer biri masalın kahramanına biri masalı anl...